AV. FEVZİ KONAÇ

Libya Nerededir? - Kanal İstanbul - Tartışmayi Bilmiyoruz !!

LİBYA NEREDEDİR - KANAL İSTANBUL - TARTIŞMAYI BİLMİYORUZ!!

Son günlerin siyasi gündemindeki karmaşa nedeniyle içimde doğan hissi sizlerle paylaşmak isterim. Siyasetin doğası gereği hem tartışma hem de eleştiri her dönem olmuştur. İnsanoğlu varoldukça bu iki olgudan kurtulmanın da imkanı yoktur. Bunun bilincinde olarak aslında konunun gözden kaçırdığımız bir başka boyutunu kaleme almak istiyorum. Hatırlayın yerli otomobil, Kanal İstanbul ve Libya meselesi çıktığı günden beri olur olmaz her platformda, herkes tarafından bir eleştiri ve sahiplenme psikolojisi ile gündemde bir gürültü kirliliği oluştu. Konulara dair tek bir satır okumamış, araştırmamış, bilgi sahibi olmayan insanlar, kimi zaman siyasi taraftarlığı, kimi zaman liderine olan sevgisi, kimi zaman ise sadece muhalefet olma kaygısı ile tabiri caizse atıp tutuyor ve mangalda kül bırakmıyor.

Bu hengamede ise gerçek bilgi, doğru tercih ve aklı selim sonuçlara ulaşmanın önü kesiliyor. İtiraf edelimki yukarıda tartışmanın merkezine oturmuş üç konuda da toplum olarak yüzde bir bile bilgi sahibi olmadığımız kanaatindeyim. Yüzde bir bilgi sahibi olunmayan bir konuda, toplumun yüzde doksanı safını belirlemiş şekilde canhıraş ya savunma ya da zinhar karşı olma konumunda tartışıyor, ahkam kesiyor ve toplumu adeta manipüle ediyor.

Kanal İstanbul Zafer mi? Hezimet mi?

Haddimi aşmadan söylemek isterim ki; okuyan, araştıran, farklı her sese kulak vermeye çalışan biri olarak, ben bu üç meseleyi enine boyuna biliyorum ve detaylarına vakıf oldum diyemiyorum. Böyle bir durumda “Kanal İstanbul” konusunda nerede durmalıyım? diye kendi kendime elbette soruyorum. İçimden bir ses, ya konuyu tüm boyutları ile oku araştır ya da bilimsel ve stratejik öngörülerine güvendiğin kişi ve kaynaklardan istifade et. Böylelikle bu atılacak adımın vatanımıza, milletimize getireceklerini ve zararlarını tespit etme imkanım olabilir diye düşünüyorum. Dünya siyaseti, ekonomi, jeopolitik, çevresel etki, nüfus yapılanması ve buna benzer konularda,projenin artı ve eksilerini değerlendirmek geniş bir perspektiften bakabilmeyi gerektirir. Tüm bunları bilmeden, sloganik bir yaklaşımla ya hep ya hiç cephesinde yer almanın cehaleti beslemekten başka bir faydası olabilir mi? Birileri bu kanala tarihi değerde proje anlamı yüklerken, diğerleri itiraz ederek engellemeye çalıştıkları projeyi, vatan meselesi veya müdafası olarak görüyorsa, burada eleştiri ve tartışma kültürünü kaybetmiş, fanatik şekilde ayrışmış bir toplum var demektir.

Libya’nın Haritadaki Yerini Bilmeyenler!

Libya ve tezkere konusunda herkes, her yandan bilgi pompalıyor topluma. Millet şaşkın. Allah Allah nidaları ile Libya’ya asker yollayalım diyenlerle, buna ihanet teşhisi koyanlar aynı memleketin insanları. İki tarafın insanlarına sorsanız, acı ki büyük çoğunluğu Libya’nın haritadaki yerini bile gösteremez. Siyaseten farklı duruşları anlamak mümkün ve işin doğasında bu zaten var. Ancak memleketin tümünün kaderini etkileyecek bir konuda, bu kadar zıt kutuplara savrulmak hayra alamet bir durum değil. İçinden geçtiğimiz süreçte Akdeniz’de mazisi yüzyıllara dayanan siyasi bir hesaplaşma görülüyor. Güç dengeleri her gün değişiyor. Birçok ülkenin oynadığı ve hamle üstüne hamlenin yapıldığı bir santranç müsabakası gibi. Görünen o ki; eğer oynanan santraçta doğru hamleler yapamazsanız, şah/mat çekmeye hazır kurtlar sofrasında ayakta kalabilmeniz mümkün değil. Oynanan siyasi senaryoyu izlemek durumunda kalırsak, bize hayat hakkı tanımayacaklar sanki. Susalım kaderimize razı mı olalım? Atak bir dış politika ile masada mı kalalım? Kanaatim o ki; istesek de, istemesek de tarihten gelen misyonumuz gereği bu coğrafyanın en güçlü figürlerinden biriyiz ve susamayız. Ama dışarıda sesimizin gür çıkabilmesi, içeride uzlaşma ve milli meselelerde ittifak etmeye bağlı. Bunu görmezsek, milli meseleleri diğer çekişmelerin üzerine koyamazsak, hep beraber kaybederiz.

Bilmeden Ahkam Kesmek ve Düşünce Kuruluşları!

Siyasi yarış elbette farklılıklar demektir ve her iktidarın tercihleri, doğası gereği tartışmaya açıktır. Ama tercihlerin başarısı, bu tartışmanın doğru bir zeminde ve katkı sağlamaya yönelik olarak yapılmasına bağlıdır. Kendisini muhalefet cephesinde konumlandırmış insanların, sağlıklı bir analiz yapmadan, teknik ve bilimsel hiç bir veriye dayanmadan, her icraata bir kulp takması ancak gelişmemişlik, kalitesizlik emaresidir.Yaşadığımız bu toplumsal savrulma ve ayrışma galiba bunun sonucu. Farklı siyasi görüşlerin, farklı yaklaşımları olması doğaldır, demiştik. Ama bunun gözü kapalı bir kabul/red mantığına bürünmesi kabul edilebilir değildir. Bu üzücü ruh halinden kurtulmanın yolu, her konunun uzmanlarının bu gidişata itiraz ederek seslerini yükseltip, duruma el koymasından geçiyor. Ehliyet ve liyakat sahibi olanlara fırsat vererek, hayati öneme sahip meselelerin magazine dönüşmesine engel olmalıyız. Bu ülkemize karşı vatandaşlık vazifemizdir. Tabiri caizse her şeyi bilenlerin (!), sesi gür çıkan çığırtkanların, televizyon fenomenlerinin bize yol rehberi olmasına müsaade etmememiz lazım.

Akl-ı selim hakim olacaksa ülkemizde; galiba ilk görevimiz konuşmayı,dinlemeyi, tartışmayı ve yapıcı eleştiriyi öğrenmemiz gerekiyor.Bunun yapılabilmesi kişisel olarak mümkün değilse, dünyadaki örneklerinden istifade ederek “ting tang” kuruluşları yani devlete siyasi proje üretecek kurumsal düşünce kuruluşları ihdas edelim. Bunlar siyasi partilerin arka bahçeleri olmak için değil, devletin al-i menfaatleri için görüş belirten kuruluşlar şeklinde yapılandırılsın. Her siyasi parti, bu kuruluşları iktidar veya muhalefette kendi icraatlarına yardım ve yataklık edecek tüzel kişilikler olarak görmesin. Buralarda üretilecek fikirler geleceğimizi inşa etsin. Eğer bu kalite ve seviyeyi yakalayamaz isek, küçük lokma olarak yutulmamız işten bile değil.

 Kalemin ve bilginin sahibi Cenab-ı Hakk’a hamd ile... FEVZİ KONAÇ  01/ Ocak/2020

1 Yorum

kahraman calası

kahraman calası

02 Ocak 2020
Değerli başkanım abim sizleri büyük bir heyecanla takip etmeye çalışıyorum her zaman olduğu gibi bu konuda da kaleme ald

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri