AV. FEVZİ KONAÇ

Ukrayna'dan Ders Almak…

• admin
• 25 Şubat 2022
• Yazar
• 3442 Görüntüleme

UKRAYNA’DAN DERS ALMAK…

Tarihçi Merhum Halil İnalcık bir sohbetinde demiş ki;

"Bugün Türkiye'de güçlü bir ordu olmasa, Ermenistan hazır, Rusya hazır, Yunanistan hazır. Suriye bile Hatay'dan vazgeçmiş değil. Dört taraftan çevrilmiş durumdayız. Eğer güçlü bir ordumuz olmazsa, Türkiye ertesi gün parçalanır. Güçlü ordu, Türkiye için hayati bir zarurettir."

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali göz önüne alındığında etrafımızdaki hiçbir devletin tarihi hedeflerinden vazgeçmediğini ve geçmişi unutmadığını görüyoruz. Bu tespitten ibret alırlar mı? bilmem ama birilerine sormak lazım...

Laik ve Kemalist kuklalar yıllar yılı güçlü, teknolojik olarak gelişmiş, donanımlı bir ordu yerine... milletinin inançlarına düşman ve değerleri ile savaşan bir ordu inşa etmenin nasıl büyük bir ihanet olduğunu anladılar mı? acaba... 

Daha birkaç gün önce görevine başlarken dua etmesine bile katlanamadıkları o subayların... vakti geldiğinde vatan ve iman uğruna ilk şehadete koşacak ruhu taşıyan aslan yürekli askerler olduğunu görüyorlar mı? acaba... duayı yakıştıramadıkları o yiğitlere, şehadeti yakıştırıyorlar mı? acaba...

Güçlü ve yerli bir savunma sanayinin kurulması için tüm hayatı boyunca feryadı figan mücadele eden, bu nedenle önüne çıkarılmayan engel kalmayan, heyhat ki bir türlü hakkıyla değer bulmayan Erbakan Hocam ve ekibini, Reis'in son stratejik savunma sanayi hamlelerini anladılar mı? acaba... zannetmiyorum (!) ama…

Ukrayna bize ders olmuyorsa... Ermenistan’ın Karabağ’da, Rusya’nın Kırım’da yaptıkları… Ayasofya'nın tepesine Haç dikme hayallerini gördüğümüz... Lozan'da burnumuzun dibindeki adaları peşkeş çektiğimiz adalarda cirit atan Yunan bize ders olmuyorsa... yeryüzündeki bütün savaşların anası olan, tüm terör örgütlerini besleyen ABD ve Avrupa bize ders olmuyorsa, hüzünle ifade ediyorum ki… belayı bekleyin kardeşim...!! 

Tüm geçmişini, inançlarını ve kızıl elmasını unutturarak yetiştirdiğiniz, batıya hayran onun kucağına koşma hayali dışında rüyası olmayan gençlikten, vatanına dair hiçbir ideali ve ideolojisi olmayan nesillerden korkun kardeşim... 

Kıbrıs, Doğu Türkistan, Bosna, Kudüs, Yemen, Balkanlar, Libya, Cezayir deyince kalbi hasretle, muhabbetle çarpmayan öğrencilerinizden/öğretmenlerinizden, milletinizden korkun kardeşim...

Bir vizyonu, ufku, dünyaya söyleyecek sözü ve uluslararası hedefleri olmayan... olanlara da küstahça ithamlarda bulunan çapsız siyasetçilerden ve onların ihtiraslarından korkun kardeşim...

Bakın yüz yıldır müttefik ve stratejik ortak dediğiniz dostlarınız (!) düşman olarak uyumuyor, siyasi ve tarihi hedeflerinden asla taviz vermiyor... 

Peki buna karşılık biz ne yapmalıyız?

İddia ile söylüyorum ki; ayrılmak zorunda kaldığı bütün topraklarda yaşayan ümmetin umudu hala Türkiye'dir. Geri çekildiğimiz bütün Osmanlı toprakları bizim manen hala vatanımızdır. Bunun şevkiyle ileri bakarak gönül coğrafyamıza kol kanat germek ve yeniden birliği tesis etmek vazifemizdir. Bu uğurda atılan adımları milli siyaset haline getirip, gençliğe bu vizyonu aşılamak hem görevimiz hem de mecburiyetimizdir. Halil İnalcık Hocanın tespiti ortada iken yaşananları saf saf izleyemeyiz. Barış elbette ilk hedeftir, huzurdur, insanlığın nihai beklentisidir. Ama etrafındaki tüm devletlerin hedefinde, hayalinde biz varken artık...

Yurtta sulh & cihanda sulh, bakışıyla...
Yurtta sus & cihanda sus, bakışını ayırmalıyız.

Asla bir macera arayışında değilim veya stratejik hatalar sayılacak beklentilerim yok. Ama bu ortamda ülkem adına sinmişlik, pasiflik, etkisiz duruş bize sadece kaybettirir. Hayrımızı koruyacak kadar şerrimizin olduğunu yedi düvel bilmelidir. Bu ortamda bütün farklılıklarımıza rağmen milli bir duruş ve birlikteliğe ihtiyacımız vardır. İktidar ve muhalefet mutlaka istişare içinde olmalıdır. Bütün bu cümleler sonunda yegane sığınağımız olan Rabb'imize sığınarak diyorum ki; Allah bu hengamede vatanımıza dirlik ve birlik, idarecilerimize feraset ve aklı selim lütfetsin... 25.02.2022