AV. FEVZİ KONAÇ

Mağrur Olma Padişahım & Senden Büyük Allah Var!!

• admin
• 25 Ocak 2021
• Yazar
• 4980 Görüntüleme

MAĞRUR OLMA PADİŞAHIM & SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR!!

       Okul yıllarımda başlayan siyasi partilere olan şahitliğimde ve yaptığım görevlerim sırasında birçok il başkanı, belediye başkanı ve vekil gördüm, tanıdım, yanyana bulundum. Siyasetin ruhunda nankörlük olduğuna dair birçok kırılmışlığım ve hatıram var. İktidar partisinin havası nedir, insanlar nasıl düğme ilikler karşısında, muhalefet partisi mensupluğu nedir az çok bilirim. İktidarken kimi makamların insanı nasıl savurduğuna dair tecrübeyle sabit görgülerim var. Bu görevler gelip geçici olsa da, yapılırken kimi insanı nasılda kibre ve enaniyete sürükler, tanıklıklarım var. Hele iktidar partisinin il başkanı veya seçilmişi iseniz ve eğer nefsinizde manen bir tevazu kaygısı da yoksa, küçük dağları ben yarattım (haşa) edasına kapılmanız an meselesidir...!!
       Rahmetli Erbakan Hocamızın manevi kaygı ile ortaya koyduğu sözleri, görev yaptığımız dönemde biz Milli Görüşçü'lerin siyasi çizgisinin temeli idi. "Bizim davamızda kimse kendisi için yaşamaz. Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati öldürmenin en kolay yolu budur" sözü ne güzel bir ölçüydü ve ne güzel bir sözdü bizim nefsimizi frenleyen. Kibirlenmekten ve makamın sarhoşluğundan koruyan, geçici nimetlerin büyüsünü bozan bir bakış açısıydı. Bütün bu hassasiyetlerimize rağmen hatalarımız elbette olmuştur, Allah affetsin. Tabi bu köprülerin altından çok sular aktı her şey değiştiği gibi siyasetin yapılışı ve millete bakış açısı da değişti...!!
       Bir yerde iktidar olmak, benim inancımda o yeri temsil eden başkanlarda ilk olarak makamın hizmet alanına giren insanlara karşı tevazu ve merhamet kanatlarını yerlere sermeyi gerektirir ve böyle bir duruştan Rabb'imiz razı olur. Ancak bugün bu makamlarda oturanlar ulaşılamaz, söz söylenemez, dert iletilemez, icraatları eleştirilemez, randevu alınamaz ve milleti adam yerine koymaz hale gelmişse, büyük bir sorun var demektir...!!
       Bir dost uyarısı ile bitirmek isterim. Somut bir kişi üzerinden değil de, şahit olduğum bir olay üzerinden ifade etmek isterim ki; ey il başkanı kardeşlerim, belediye başkanlarım ve vekillerim. Bu şehrin gökkubbesi sizden önce de binlerce idareci ve seçilmişe ev sahipliği yaptı. Aradan uzun yıllar geçmiş olsa da bir kısmının ismi hiç unutulmadı ve milletin gönlünde kurulan tahtta oturmaya devam ediyor. Ama tam tersi ise bir kısmının adını bile hatırlayan yok ve unutulup gittiler...!!
       Milletin gönül tahtına kurulmak nasip işi olduğu kadar, görevi sırasında iletişim ve tevazu melekelerini kuşanan kişiye ilahi bir ikramdır. Önüne gelen insanı azarlayan, burnundan kıl aldırmayan, kendisine oy veren kitle ile iletişimi kesmiş, sivil toplum örgütlerinin tavsiye ve taleplerine sırtını dönmüş, nefsine ağır gelen bir eleştiri duyduğu her gruba küserek randevu bile vermez olmuş bir idarecinin gönül tahtına kurulması asla mümkün değildir. Bu kişi ister il başkanı, ister seçilmiş belediye başkanı veya vekil olsun...!!
       Bu birkaç gündür insanların gönlünü kıran siyasi bir başkandan ilhamla, bu satırları dost sözü kabilinden yazmayı uygun buldum. Gerçi sen kimsin ki denilebilir ama olsun. Tecrübem o ki; ben ve benim gibiler o kişiyi uyarmaz ise başkanımız kendini düzeltemeyecek, yaptığı hatanın farkına varamayacak veya sorunun çözümü ve telafisi mümkün olmayacak. İsmi unutulan ve milletin gönül tahtından indirilen biri olarak tarihte kaybolan biri olmaya aday olacak, kıyamadığım için yazmak istedim...!!
       Eski devirlerin uygulaması güzel bir hatıra ile bitireyim. Padişahlar nefisleri kabarmasın, kibre kapılmasınlar diye Cuma Namazları çıkışında şöyle uyarılırmış... "Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var"... eğer buradan mesaj alınamazsa bir de Serdar Ortaç'ın meşhur şarkısına kulak verelim... kaldı ki ne siz ve de seçilmiş bir başkası...!!

Bu devirde kimse sultan değil,
Hükümdar değil, bezirgan değil,
Bu kadar güvenme hiç kendine,
Kimse şah değil, padişah değil.... işte öyle!!