AV. FEVZİ KONAÇ

Evlilik Okulu & Yasal Çeyiz Sandığı & Haydi Kayseri…

EVLİLİK OKULU & YASAL ÇEYİZ SANDIĞI & HAYDİ KAYSERİ…

Kayseri’de uzun yıllardır hem gençlik çalışmalarının hem de vakıf ve derneklerin sosyal çalışmalarının içindeyim. Çalışmalar sırasında insana dokunan projelerle toplumumuzu gözlemleme imkânı buluyorum. Son dönemlerde millet olarak hepimizin hayıflandığı ve endişelendiği gençlik ve aile konularına dair yaşanan travmalara şahitlik ediyorum. Bir avukat olarak her çeşidine denk gelmekle beraber son yıllarda özellikle aile hukukunu ilgilendiren konulara daha çok bakmak durumunda kaldığımı ifade etmek isterim.

Dağılan aileler ve bunun bedelini ebeveynlerinden daha çok ödeyen çocukların, gençlerin dramlarına, hüzünlerine şahitlik etmek, her gün yeni bir sebepten dolayı birilerinin huzursuzluklarını duymak mesleğimizin gereği olsa da üzücü ve yıpratıcı. Kimi dosyada dağılan bir ailenin hüznüne ortak olurken… kimi dosyada bozulan bir yuvanın bedelini ödeyen bir çocuğun gözyaşlarına şahitlik ediyorum.

Müvekkillerimizle bu tür aile meselelerini konuşurken, kimi zaman evliliği bitirecek bir sebep bulamadığımda, aracılık ederek yuvayı kurtarmak teklifime evet diyenler üzerinden kurtardığımız evliliklerin olduğunu belirtmek isterim. İtiraf edeyim ki; dava açmak ve para kazanmaktan öte tarafların arasını bulmak ve evliliği kurtarmak adına misyon yüklendiğim zamanlardaki duyduğum mutluluğu anlatamam. Meslek hayatım boyunca bozulmaması gereken bir yuvanın dağılmasına aracılık etmekten hep Allah’a sığındım.

Kimi zaman ise evliliğin taraflar açısından çekilmez bir hal aldığı ve daha fazla yürütülmeye çalışılmasında başka sıkıntıların çıkma ihtimalini hissettiğimde ise konunun insani ve hukuki yönlerini anlatarak yol göstermeye çalıştığım, avukatlığım gereği müvekkilimize dava sürecinde rehberlik ettiğim dosyalarım oldu ve olmaya devam ediyor.

Her dosya ve vakada kendi kendime.

Bu dosyadaki olaylarda erkek veya kadın kim daha kusurlu? Evliliğin çıkmaza girmesindeki ana sebep ne? Eşler neyi başaramadılar da bu noktaya geldiler? Yaşanan şiddetin temelinde ne var? Bu geçimsizlik sebepleri önceden bilinemez miydi? Nişanlılıkta görülen emarelerden sonra bu gençler neden evlendiler ki? Bu kadar uyumsuzluk bariz ortada iken nasıl eş oldular? gibi sorular sorarım. Benim üçüncü kişi olarak gördüklerimi tarafların görmemesine şaşırdığım dosyalarım oldu. Kayseri ‘de sayısı dokuzu bulan Aile Mahkemelerinin iş yükünün her yıl matematiksel olarak arttığı böyle bir ortamda durumdan vazife çıkarmalıydık.

Toplum; aile üzerinden bu kadar savrulurken sadece izlemek ve bu konu üzerinden para kazanılmakla yetinilemezdi… bir şeyler yapmalıyız! sorumluluğu ruhumda ağır basmıştı…

Uzun yıllar yaşadığım bu şahitlikler nedeniyle hazırladığım bir projenin startını vermiştim. Deprem nedeniyle ete kemiğe bürünen projemiz bugünlere kaldı. Aile kavramının örselenmesi konusunda sadece şikayet makamında kalmaktan çıkıp, teşhis ettiğimiz bu hastalığa çözümler üretmek sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmek durumunda olduğumuzun farkındayım.

Yuvalar neden bu kadar kolay ve çabuk yıkılmaya başlamıştı. Bu can yakıcı soruya cevap aramalıydık.

Sorun bana göre; büyük oranda evlilik birliği kurulmadan önceki dönemde yaşanan yanlışlar, yapılan hatalar, tercihlerdeki isabetsizlikler ve evlilik birliği kurulduktan sonraki rollerimizin ve tarafları bekleyen risklerin hakkıyla bilinememesinden kaynaklanıyordu. Teşhisim o ki; gençler hazır olmadan evleniyorlar ve hazır olmadıkları evlilikteki kendilerini bekleyen tehlikelerden habersiz sorunların altında eziliyorlardı.

Aile mahkemelerinin sayısının hızla arttığı ve boşanma davalarının sayısal olarak baş edilemez hale geldiği bu zor dönemde bir şey yapmalıyız (!) düşüncesinden hareketle, Nasreddin Hoca misali tabiri caizse “testi kırılmadan” özellikle gençlerin kulağına bu konular üflenmeli diye düşünerek, başta eğitim hayatı devam eden üniversiteli genç kızlarımız, evlatlarımız olmak üzere, evliliğe hazırlık anlamında adını YASAL ÇEYİZ SANDIĞI verdiğim projeyi hayata geçirmek üzere hazırlıklarımızı tamamladık.

Evlenmeyi de boşanmayı da hakkıyla beceremediğimiz böyle bir ortamda ön hazırlık yapmanın kaçınılmaz olduğunu söylemek isterim.

Yazıyı kaleme almadan bir video ile bu projedeki temel amacımızı şöyle ifade etmiştim;

Bu eğitim sırasında temel amaç; evlilik öncesi eş tercihlerinde gösterilmesi gereken hassasiyetlerle, evlilik sonrası yuvayı yıkan hukuki sebeplerin genç kızlarımıza anlatılması ve aktarılmasıdır. Adı neden ÇEYİZ SANDIĞI? Anadolu’muzda meşhurdur. Her kız annesi kızı için bir kenara koyduğu çeyiz sandığında, onun yuvası için bir şeyler biriktirir ve hazırlık yapar. Elbette mobilya, beyaz eşya, sandıktaki örtüler, danteller, çarşaflar ihtiyaçtır ve önemlidir. Ama şahit oluyorum ki; bu hazırlıklar, karşılanan maddi ihtiyaçlar evliliği tek başına ayakta tutmaya yetmiyor.

İşte bu nedenle bu projede teklifimiz; bir başka çeyiz sandığının daha hazırlanmasıdır. Bu sandığa öncelikle evliliğin manevi ayağını sağlamlaştıracak sevgiyi, saygıyı, merhameti, fedakarlığı, sadakati, sabrı ve özellikle evliliği bitiren hukuki sebepleri koyalım istiyoruz. Peki neden öncelikle kızlarımız? Güçlü kadın ve anne; aile kurumunu asıl ayakta tutan unsurdur, o yüzden bu yatırımı kızlarımıza yapmanın öneminin altını çizmek isterim.

Son olarak sesimize kulak veren anne babalara çağrımdır. Elbette evlatlarımız bizler için çok değerli. Gelin     onları hayata ve evliliğe doğru şekilde hazırlayalım. Kurulan yuvada esebilecek fırtınalara karşı onları güçlendirelim.  Güçlü bir toplumun temeli olan aile kurumunu manen sağlam kurmanın adımlarını hep birlikte atalım. Haydi Kayseri! Sadece dağılan yuvaları izleyerek “ah vahla” yetinmeyip, elimizi taşın altına koyup, hüznün değil, çözümün parçası olalım.

Kalemin ve bilginin sahibi Cenab-ı Hakk’a hamd ile…

Memleket Gazetesi köşe yazısıdır.

1 Yorum

Kemal Mete

Kemal Mete

02 Ekim 2023
Çok güzel düşünülmüş. Rabbim hayrlara vesile eylesin. Başarılar 👍

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri