- 20 Nisan 2024 - GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? DERKEN ANNELERİ DE KAYBETMEK...!!
- 14 Şubat 2024 - İSLAM BİRLİĞİ HAYALİ VE ÖDENEN BEDEL...!!
- 06 Şubat 2024 - JEOLOJİK DEPREMLER & İNSANİ/MANEVİ DEPREMLER…
- 23 Ocak 2024 - “KAN KUSUYORKEN & KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM” DEMEK PARDON İZLEMEK…!!
- 27 Aralık 2023 - TEHLİKEYİ GÖRMEMEK ve VEKALET SAVAŞLARI
- 15 Kasım 2023 - Boykot’ta… İzzet’te… Allah İçin Vermekte Nasip İşidir…!!
- 27 Ekim 2023 - Erbakan Hocamızı Anlayamamanın Ağır Bedeli…!!
- 30 Eylül 2023 - Evlilik Okulu & Yasal Çeyiz Sandığı & Haydi Kayseri…
- 03 Ağustos 2023 - Yoksulluk * Ekonomik Kölelik Ve Erbakan Hocadan Cihad Tarifi…!!
- 25 Temmuz 2023 - Ekonomik Kriz – Hak Kavramı ve Ver Allahım Ver Mantığı…!!
- 22 Temmuz 2023 - Çıplaklık & Özgürlük & Kıskanmak & Plaj Havası & Karacaoğlan…
- 05 Mayıs 2023 - Akıncılar… Milli Görüş… Ak Parti… Ayşe Böhürler
- 14 Nisan 2023 - Dil Yarası ve Hulki Cevizoğlu Kadar Olamamak…!!
- 23 Mart 2023 - Deprem & Seçim & Ramazan İklimi...
- 20 Şubat 2023 - Biz Türk’üz Bize Bir Şey Olmaz...!!!
- 20 Aralık 2022 - Katar – Futbol – Ölü Yatırım Ve Kayserispor…
- 09 Aralık 2022 - Bir Kere Zalim Olmak Yerine Bin Kez Mazlum Olmanın Şerefine Talip Olmalıyız…!!
- 08 Kasım 2022 - Hırsızlık & Ekonomik Kriz & İnsan Ve İman Krizi
- 21 Ekim 2022 - Çekirdek Aile Ve Gençler
- 09 Ekim 2022 - Başörtüsü Kimlik Olmaktan Çıkarsa...
- 24 Eylül 2022 - Aileler Yüzlerle Camide… Yüzbinler İse Konserde…!!
- 29 Ağustos 2022 - Rahmetli Sakıp Sabancı’ya Atılan Tokat ve Gençlik...
- 22 Ağustos 2022 - Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek’le İki Güzel Toplantı
- 15 Temmuz 2022 - 15 Temmuz Şehidleri Hürmetine
- 07 Temmuz 2022 - Genovese Sendromu Ve Peygamber Ahlakı…
- 17 Haziran 2022 - Gençliğim Eyvahhhh (!)
- 01 Haziran 2022 - Çürük Olan Domates Değil Aslında…!!
- 23 Mayıs 2022 - Vali Olmamak ve Şehri Bunaltmak...!!
- 05 Mayıs 2022 - Yusuf Kaplan Hocam & Palancıoğlu Başkanım Ve Nevin Abla…
- 29 Nisan 2022 - Ermeni Soykırımı & İttihatçı Paşalar & Kuru Sloganlar
- 29 Mart 2022 - Etiyopya’da Öpülen El…!!
- 13 Mart 2022 - İstiklal Marşı Ve Mehmet Akif Duasına Başkaca Bir Amin!!
- 27 Şubat 2022 - Cennet Mekan Bir Erbakan Geçti Bu Dünyadan...!!
- 25 Şubat 2022 - Ukrayna'dan Ders Almak…
- 17 Şubat 2022 - Domates & Biber & Patlıcan… Bir de Salatalık!!
- 29 Ocak 2022 - İmamoğlu & Balık Kılçığı & Kardan Adam !!!
- 13 Ocak 2022 - Eren Bülbül İle Enes Kara Arasında Savrulmak...!!
- 30 Aralık 2021 - Samuray Kılıcı İle Ölmek...
- 23 Aralık 2021 - Vatan Sevgisi Ve Savrulan Kardeşliğimiz…
- 16 Aralık 2021 - Suç Kimde…???
- 18 Kasım 2021 - Kemal Kılıçdaroğlu & CHP ve Helalleşmek…
- 14 Ekim 2021 - Kaşık Tutamayan Nesille & Tarih Yazamayız !!
- 21 Eylül 2021 - Anadolu İnsanı Vakıflar Eliyle Devlete Yürüdü… Dert Bu Olsa Gerek !!
- 19 Eylül 2021 - K.Maraş & Miting & Kayıp Heyecan & Kifayetsiz Muhterisler !!
- 31 Ağustos 2021 - Siz Bizim Neler Çektiğimizi Nereden Bileceksiniz ...!!
- 23 Ağustos 2021 - Baraj Altında Kalan Gençler ve Gülhane Parkı...!!
- 13 Ağustos 2021 - Araplar Bizi Arkamızdan Neden Vurdu?…Yüzyıldır Görülemeyen Hesap!!
- 03 Ağustos 2021 - Şehrin Unutulan Kahramanları ve Dut Ağacı…
- 25 Temmuz 2021 - Satılık Kalemler veya Ruhlar...!!!
- 19 Temmuz 2021 - “Yeryüzünde Mazlumların Bir Allah'ı, Birde Türkiye'si Var”
- 18 Haziran 2021 - Boşanma Davalarına Bakan Bir Avukat Olarak Feryadımdır !!
- 15 Haziran 2021 - Vatan & Millet & Sakarya Edebiyatı
- 19 Mayıs 2021 - Bayramlarımızı İşgal Ettirmeyelim…!!
- 17 Mayıs 2021 - “Her Şey Hayallerle Başlar” Demeyi Senden Öğrendik...
- 04 Mayıs 2021 - Kadir Gecesi & Masumlar Apartmanı…!!
- 18 Nisan 2021 - Bir Zamanlar KIBRIS…
- 24 Mart 2021 - HDP'nin Kapatılması Meselesi, RP & FP Kapatılması Davası ve AK Parti Kapatma Davası
- 14 Mart 2021 - Yeşilçam Gazozu (!) Hikayelerine Meydan Okumak...!!
- 07 Mart 2021 - Sadece Kadına Şiddete Değil & 8 Mart Dayatmasına da Karşıyız !!!
- 27 Şubat 2021 - Cennet Mekan Bir Erbakan Geçti Bu Dünyadan...!!
- 18 Şubat 2021 - Şehitler Ayı... Boğaziçi... İskilipli Atıf Hoca !!
- 25 Ocak 2021 - Mağrur Olma Padişahım & Senden Büyük Allah Var!!
- 02 Ocak 2021 - CHP Genetik Kodlarının Gereğini Yapıyor !! Şaşırmadık...
- 18 Aralık 2020 - Eskiden ABD Bize Posta Koyabilir miydi…??? Hadi Ordan…!!
- 13 Aralık 2020 - Bir Covit-19 Macerası ve Aşı Polemiği !!
- 17 Kasım 2020 - Fikri İktidar Olamadık Ama Formula'da Gazozu Patlattık !!
- 10 Kasım 2020 - 10 Kasım Bir Kısım İnsanlarımız İçin Riyakarlık Günüdür
- 28 Ekim 2020 - Reis Gider... Kumu Kalır !!!
- 23 Ekim 2020 - Gardiyan Devlet & Garson Devlet !!
- 13 Ekim 2020 - Çorak Toprağın Çocukları ve Ateşin Çocukları…!!
- 24 Eylül 2020 - Abdurrahman DİLİPAK’ı Linç Etmek...!!
- 22 Eylül 2020 - Eylül Hüzün Ayıdır...!!
- 05 Eylül 2020 - Devletin Merhamet Elini Tutmayan & Virüsün Şamarını Yer!!
- 30 Ağustos 2020 - Virüste Ete Kemiğe Büründü...Ama Biz Hala Akıllanmadık!!
- 17 Ağustos 2020 - 17 Ağustos Depremi.. Bitmeyen Manevi Depremler !!
- 29 Temmuz 2020 - Ey Reis… (!) Sen Bizimle Dalga mı Geçiyorsun ?
- 14 Temmuz 2020 - 15 Temmuz Hürmetine
- 16 Haziran 2020 - Tabu Atatürk & Sahte İmza & Sahte Belge & Yetim Ayasofya !!
- 27 Mayıs 2020 - Menderes'i & Erbakan'ı Yalnız Bırakmak ve Arkalarından Ağlamak!!
- 18 Mayıs 2020 - Mustafa Yalçın Başkan... Terör Örgütü Üyesi Cenazesi... Ceset Yakmak!!!
- 12 Mayıs 2020 - Camikebir & Asmalı Fırın & Küncülü Pide & Tekne Orucu!!!
- 30 Nisan 2020 - Sakın Evde Kalmayın Hanımlar & Kaçın Kurtulun !!!
- 17 Nisan 2020 - www.kayserianahaber.com... Cihannüma... Bizim Hikayemiz...
- 13 Nisan 2020 - Hak Ettiğimiz İmtihan - Kül mü? & Ateş mi?
- 08 Nisan 2020 - -YENİ- 1845 İrlanda'lı Hristiyanlar & 2020 İtalyan Hristiyanlar...!!
- 24 Mart 2020 - Virüs Yaşlıları... Merhametsizlik Gençleri Öldürür !!!!
- 17 Mart 2020 - Babaannem - Elektrik - Masal ve Korona Virüse Teşekkür !!
- 09 Mart 2020 - Hakkı Teslim Etmek ve Millet Kütüphanesi
- 28 Şubat 2020 - 28 Şubat Ayazında Vatana Sevda...
- 23 Şubat 2020 - Bu Devirde Genç Olmak Çok Zor !!
- 10 Şubat 2020 - İstanbul Sözleşmesi Kadını Korurken(!) Erkeği Ezmiş Ve Aileyi Dağıtmıştır!!
- 26 Ocak 2020 - Deprem - Görünmeyen Devlet - Millet Olma Şuuru !!
- 22 Ocak 2020 - Karneler Alındı-İyi Matematik Çözmek-İyi İnsan Olmak
- 14 Ocak 2020 - Tavuğun Kursağı - Avustralya Develeri- HZ.Ömer !!
- 09 Ocak 2020 - Yahya Ağa ve Arkadaşları Bize Sesleniyor!!
- 01 Ocak 2020 - Libya Nerededir? - Kanal İstanbul - Tartışmayi Bilmiyoruz !!
- 26 Aralık 2019 - Deli Erbakan (!)… Yerli Otomobilden Önce, Yerli Yürekler Lazım!
- 22 Aralık 2019 - Yılbaşı Piyangosu ve Umudu Beslemek...!!
- 15 Aralık 2019 - Yalakalık Bir Sanattır Ama (!)... Kazananlar Hakkı Söyleyenlerdir.
- 11 Aralık 2019 - Nato Zirvesi - Fransa CB. Macron – Kanuni Sultan Süleyman
- 03 Aralık 2019 - Kayserispor Sen Bizim Her Şeyimiz misin?
AV. FEVZİ KONAÇ
İnsan Âcizdir. – Çin Malı Korona Virüsü - Yarasa Çorbası İçmeyin !!
İNSAN ACİZDİR –ÇİN MALI KORONA VİRÜSÜ - YARASA ÇORBASI İÇMEYİN!!
Birkaç hafta önceki depremde aynı hissiyatı yaşamış, tüm teknolojik gelişmelere rağmen bizlerin deprem karşısında ne kadar savunmasız ve aciz kaldığımızı görmüştüm. Yer sarsılıyor, korkunç bir uğultu yeryüzünü kaplıyor ve buna karşı yapabileceğimiz şey sadece kaçmak duygusu. Elbette bu kaçış nereye ve ne kadar olabilirse. Enine boyuna tartışıyoruz. Deprem ilahi bir ceza mıdır? Doğa olayı mıdır? Yanlış zemine kalitesiz inşaat yapmanın ağır bedeli midir? Günahlarımızın hesabı mıdır? bilmek mümkün değil.
Herkes kendi ruh dünyası üzerinden, inançları doğrultusunda bu konuda kararlar veriyor. Kimi öyle, kimi böyle. Ama nihayetinde tek gerçek var ki; sonuçları farklı farklı olsa da, insanoğlu bu konuda aciz. Elbette alabileceği tedbirler var. Zemin etüdlerini doğru yapmak, inşaat yapılmaya müsait olmayan yerlere yapılaşma izni vermemek, deprem bölgelerinde inşaat kalitesini artırmak, güçlü binalar inşa etmek, dikey yapılaşma yerine, yatay yapılaşmayı tercih etmek vs. gibi. Bütün bunları yapmakla beraber şiddetli bir depreme karşı yüzde yüz korunulabilir mi? Sorusuna kimse bütün içtenliği ile evet diyemiyor.
İnsanoğlu Âcizdir!!
Tüm dünyadaki örneklerden hareketle ifade edersek; en gelişmiş ülkelerde dahi ve tüm tedbirlere rağmen depreme, sel felaketine, kasırgalara karşı acizliğimizi görüyoruz. Örneğin hâlâ devam eden Avusturalya ve ABD’de çıkan yangınlara karşı biz insanoğlunun ne kadar çaresiz kalabileceğinin örneklerini canlı canlı izliyoruz. Velhasıl, yumuşak zeminlere çok katlı ev inşa edersen depreme, bol yağış alan bölgelerde doğal dere yatağına yapılaşma izni verirsen sele, sert kasırgaların estiği bölgelerde ahşap ev inşasına izin verirsen rüzgara karşı koyamıyorsun. Bunları elinden geldiğince çözsen ve dirensen bile, yine de kimi doğal afetlere engel olma imkânı olmuyor.
İnsanoğlunun elinden geleni yapmak konusundaki imkanlar, ülkelerin gelişmişliği ve ekonomik düzeyleri de önemli. İnşaat maliyetlerinin çok yüksek olduğu bizim gibi ülkelerde, ucuza ev inşa etmenin, kaliteden ödün vermek olduğu göz önüne alınırsa, bunun sonucu olarak ödediğimiz bedeller hem ortada, hem de kaçınılmazdır. Buna bir de insan kalitesi ve ahlak açısından kutsalını kaybeden, helal kavramını yitiren ve çok kazanmak hırsıyla, ihtiraslarının kurbanı olmuş açgözlü müteahhitlerin yaptığı binalar eklenince, ödenen acı faturaları garipsemek mümkün değil. Tüm bu değerlendirmeler ışığında aslında doğal afetler, sel, deprem, kasırga tüm tedbirlere rağmen, insanoğlunun bir noktadan sonra acizliğini gösteren önemli olaylar.
Çin Malı Korona Virüsü!
Bir süredir Çin’den tüm dünyaya yayıldığı ifade edilen Korona Virüs’ünde de bir başka mesaj yüklü. Depreme, sele, kasırgalara karşı ne yaparsa yapsın, çaresiz kalan insanlık şimdi de gözle görülmeyen bir mikrobun veya virüsün karşısında aciz bir duruma düşmüş durumda. Yüzyıllar önce yaşanan ve biz insanlar olarak insanlık tarihinin en hüzünlü sahnelerinin yaşandığı, milyonlarca insanın adeta kırıldığı cüzzam, veba, verem karşısındaki acziyetimiz, tarih kitaplarından bizlere kadar ulaştı. O dönemlerdeki insanlığın bu hastalıklar karşısındaki çaresizliğini okuyup öğrendik. Tarihsel süreçteki günün şartları ve az gelişmişliği gereği belki ruhen bu büyük kayıpları doğal karşıladık, ilaç yok, bilim geri ve bu kayıplar olabilir dedik. Ancak bir aydır gündemi işgal eden Çin Malı bir virüs, dünyada teknolojinin ve bilimin bu kadar üst düzeyde olduğunu zannettiğimiz, hatta bilimi putlaştırdığımız bir dönemde yaşanan çaresizlik, bütün zihnimizi alt üst etti. Yakın tarihte benzerlerini HİV, SARS, Kuş Gribi vakalarında da aynı şekilde gördüğümüz gibi bugün bir başka salgının pençesinde insanlık olarak adeta savunmasız kaldık. Karantinalar, maskeler, seyahat yasakları ve sokaklara yansıyan cesetler. İbret verici manzaralar. Dünya ticaretini elinde tutan dev gibi Çin’in belini büktü.
Korona Virüsü neyin bedelidir bilemem ama, Çin’in Doğu Türkistan insanına yaptığı zulmün bedelidir diye içini rahatlatanlar var, görüyorum. O topraklara inanç olarak ilahi mesajın ulaşmamasından kaynaklı olarak, insani merhamete dair hiçbir değerin olmamasının bedeli diyenler var. Helal haram gözetmeden yürüyen, hareket eden her canlıyı, her varlığı temiz veya pis ayırt etmeden yemenin bedeli diyenler var. Hepsi bir yana ama bir yarasadan veya yılandan insana sirayet eden, gözle görülmeyen bir virüsün biz insanoğluna mesajı o kadar açık ki; sen zavallı ve âciz bir varlıksın!
Yarasa Çorbası İçmeyin!
Amerikan’ın kasırgalar karşısındaki acziyeti, Avusturalya’nın yangınlar karşısındaki acziyeti, Çin’in bir virüs karşısındaki acziyeti vb. birçok örnek, görebilenler için içinde ibretlik önemli hikmetler gizliyor. Şunu görmeden olmaz. İnsanoğlu uzaya çıksa da, aya ayak bassa da, bir düğmeyle binlerce insanı yok edecek silahlar üretse de, zenginlikleri ile altın ve gümüşten bina ve saraylar inşa etse de, yapay zekayı tartışsa da, insanları klonlamayı planlasa da, ölüm ve ilahi iradenin karşısında acizdir ve hükümsüzdür. İnsanlık ve iri cüsseli ülkeler bunu görmelidir. Ne kadar çok yazıp çizsek dahi, artık ölümlü bir varlık olarak fıtratını bozduğumuz her şeyin bedelini ödediğimizin farkına varmalıyız. Fıtratını bozduğumuz doğanın, fıtratını bozduğumuz yeme/içmenin, helal haram dengesini gözetmediğimiz tüketimimizin, fıtratını bozduğumuz hayvanların, bitkilerin ve nihayetinde fıtratını bozduğumuz insanın ve insanlığımızın bedellerini ödediğimizi görmeliyiz.
Yeryüzünde bugün yaşananlar yazıp çizilenlere göre nedir? Siber savaşlar mı? Biyolojik savaşlar mı? Hastalıkları tetikleyerek nüfusu azaltma politikaları mı? Güç savaşları mı? Ekonomik ve silah gücünün denemeleri mi? Bilemem. Acizliklerimin farkında olarak, güç gösterisinde her türlü argümanı kullanan, zalimliklerinin sınırı olmayanların, döktüğü kan ve gözyaşına karşı bildiğim şey şu; ben inandığım ve değer verdiğim İslam’ın emir ve yasakları içinde kalarak, kendimi güvende hissediyorum. Allah’ımın verdiği akıl ve gücüm nispetinde tedbir almam, bilim üretmem, insanlığa fayda sağlamam, helal/haram sınırları içinde tüketime yönelmem beni ve benim gibi Müslümanları insan ve güvende kılıyor, diye düşünüyorum.
Benim küçücük cüssem İlahi İrade karşısında boyun eğer ve iman eder. Allah yarattığı insana dilerse dağları devirecek güç verir, dilemezse, kibri karşısında bir Nemrud’a musallat ettiği sivrisinekle ders verir. Kimi zaman imtihanda Müslim, Gayrimüslim ayırmaz. Zalimleri ise isterse bir virüsü ve kasırgayı musallat ederek hizaya çeker. Gözle görülmeyen bir virüs. Kimden bulaştı belirsiz. Yarasa mı? Köpek mi? Yılan mıdır? sebebi rivayet çok, ama ben bunu da bilmiyorum. İmanım gereği yarasa çorbası içmiyorum, yılan veya köpek tüketmiyorum. Helalin şemsiyesi altında kalarak, tedbir alarak, masumlara bulaşmaması için dua ediyorum. Çünkü ne kadar tedbir alırsam alayım acizim, kulum, muhtacım! Çin’i görüp, haddimi bilip kibri bir kenara bırakarak Âlemlerin Rabb’ine sığınıyorum.04/02/2020
2 Yorum
Mansur
05 Şubat 2020Bayram Çolak
05 Şubat 2020