ÖĞR. GÖR. OSMAN UTKAN

-YENİ- ANNEMİN MERHAMETİ

ANNEMİN MERHAMETİ

Üniversiteye gidiyordum. Gençliğimin fukaralık yıllarıydı. Her yaz olduğu gibi o yaz da tatilinde de memlekete gelmiştim. Bir ara gençliğin verdiği bıçkınlıkla ya da cahillikle diyelim (Allah affetsin beni) babamla tartışmıştık.

Babam elin işçiliğini yapardı. Hamaldı kendisi. Günlük ücretine mukabil gider ne olursa çalışırdı. Biz sekiz kardeştik. Babam bileğinin hakkıyla, alnının teriyle deyim yerindeyse ekmeğini taştan çıkarırdı. Kıt kanaat geçim sağlardık. Ama şükürler olsun ki kimseye muhtaç değildik. İş böyleyken, haliyle ben üniversite okurken de çok cüzi miktarlarda harçlık gönderebilirdi.

O yaz o tartışma sırasında babam bir ara “Sana şu kadar para yolladım ne yaptın?” demişti. Aslına bakarsak babamın bir dönem boyunca bana yolladığı paranın hepsi bir öğrencinin bir aylık masrafı bile değildi.  Zaten bunu bilerek okumaya gitmiştim. Bazen çok iyi koşullarda bazen de zorlukla okul okuyordum.

Babama “Senin yolladığın para sana göre çok olabilir ama bir öğrencinin bir aylığı bile değil!” diyerek sert bir şekilde cevap verdikten sonra “Sen benim ne sıkıntılar çektiğimi biliyor musun da konuşuyorsun!” demiştim. Bu sözlere çektiğim sıkıntıları ekleyerek devam etmiştim. Harçlığım olmadığı için okula ve çarşıya, uzak oldukları halde, yürümek zorunda kaldığımı; bazen okula gidemediğimi ve bazı günler aç uyuduğumu de sözlerime ekledim. Keşke söylemeseydim.

“Keşke söylemeseydim.” dedim, çünkü bu sözlerimi duyan annem, başladı ağlamaya. Rahmetli annem “ Oğlum bana deseydin ya! Ben dilencilik yapar gene sana harçlık yollardım.” dedi. Çok üzülmüştü annem. Anneler, evlatlarının eline diken batsa, onların ciğeri kanarmış. Bu olayı hatırladıkça üzülürüm. Hem babamla tartıştığım için hem de annemin üzdüğüm için üzülürüm. Pişmanlık duyarım. İkisi de rahmetli oldular. Onlar için bolca dua ediyorum.

Şimdilerde bu anı aklıma geldikçe başka bir ders çıkarıyorum. Yüce Allah merhametinden çok azını dünyaya göndermiştir. Buna rağmen bir annenin evladına olan merhameti ve şefkatinin ucu bucağı yok gibidir. Bir anne, evladının sıkıntısına kayıtsız kalamıyor. Acaba merhameti yerleri ve gökleri sonsuz bir şekilde aşan Rabbimiz, kulunun sıkıntılarına kayıtsız kalabilir mi? Kul sıkıntısını ona açtığı zaman annenin gösterdiği şefkatin çok daha ötesinde merhamet edecektir.

Bu nedenle şimdilerde dua ettiğim zaman şöyle diyorum: “Allah’ım beni sen yarattın. Özenip bezenip en güzel surette beni var ettin. Annem olsaydı bu sıkıntılarım karşısında dayanamazdı. Hemen bir çare bulmaya çalışırdı. Ki annemin merhameti, senin merhametinin yanında deryada damla bile değil.  Ne olur bana acı! Ne olur bana merhamet et! Ne olur benim sıkıntılarımı gider. Sen merhametlilerin en merhametlisisin”

Peygamber efendimizin bize bildirdiği üzere, biz biliyoruz ki “Kulları ellerini kaldırıp bir şey istedikleri zaman Allah onları boş çevirmekten hayâ edecektir.”

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri