- 18 Kasım 2024 - -YENİ- MEVLANA VE HACI BEKTAŞ
- 11 Kasım 2024 - -YENİ- EYVALLAH DEDE
- 19 Ekim 2024 - ÇOCUKLARIMIZI NASIL KORUMALIYIZ?
- 09 Ekim 2024 - TEHLİKELERE KARŞI GENÇLERİ KORUMAK
- 30 Eylül 2024 - EMEL UZUN ÖMÜR KISA
- 21 Ağustos 2024 - PİŞMANLIK DEPREMİ
- 23 Mayıs 2024 - BAHAR GELDİĞİNDE
- 28 Nisan 2024 - BİR SÖZ HAYAT DEĞİŞTİRİR
- 21 Mart 2024 - BİR HAYIR VARDIR
- 09 Şubat 2024 - -YENİ- DEPREMİN YIKAMADIKLARI
- 23 Ocak 2024 - DÜN GAZİANTEP BUGÜN GAZZE (2)
- 29 Aralık 2023 - HAYVAN DENEYLERİ VE BOYKOT
- 24 Aralık 2023 - GEÇMİŞTE "GAZİANTEP" BUGÜN "GAZZE"
- 09 Aralık 2023 - Zafer Türküsü
- 20 Kasım 2023 - Dualardaki Gazze
- 07 Kasım 2023 - Aksa Tufanı
- 06 Ekim 2023 - Dramatik Fotoğraf
- 17 Ağustos 2023 - İnsan İnsana
- 18 Temmuz 2023 - Livasçı İsmet
- 20 Mayıs 2023 - Bir seçim nasıl kazanılmaz !
- 18 Nisan 2023 - Hayat Kurtaran İyilik
- 27 Mart 2023 - Susma Orucu
- 31 Ocak 2023 - Garip Bir Rüya
- 09 Ocak 2023 - Büyüler Beni
- 03 Ocak 2023 - Apaçık Fetih
- 23 Aralık 2022 - Mısır Sürgünü
- 10 Aralık 2022 - Şeytan İşi
- 24 Kasım 2022 - İlkokul Çilesi
- 07 Kasım 2022 - Önce Sağlık
- 10 Ekim 2022 - Bela Dileyen Kadın
- 17 Eylül 2022 - Haramdan Hayır Gelmez
- 17 Ağustos 2022 - İnsan Ne Ederse Onu Bulur
- 19 Temmuz 2022 - Emel ve Ecel
- 25 Nisan 2022 - Babamın Askerleri
- 16 Nisan 2022 - Yarım Dua
- 09 Nisan 2022 - Unutulmaz Bir İftar
- 31 Mart 2022 - Başa Gelen Dua
- 18 Mart 2022 - Anzaklı Ömer
- 03 Mart 2022 - -YENİ- Okul Kaydı
- 14 Şubat 2022 - Ertelenen Sevda
- 19 Ocak 2022 - Boş Zarf
- 27 Aralık 2021 - Kanlı Noel !
- 14 Aralık 2021 - Yerli Malı Haftası
- 30 Kasım 2021 - Yolculuk ve Duraklar
- 16 Kasım 2021 - Acele Gidilen Yollar
- 03 Kasım 2021 - Yolu Şaşırmak
- 19 Ekim 2021 - Önce Refik Sonra Tarik
- 05 Ekim 2021 - Yol İle Giden Yorulmaz
- 28 Eylül 2021 - Yalan Dünyada (Neşet Ertaş Anısına)
- 22 Eylül 2021 - Yollar ve Hayat
- 15 Temmuz 2021 - On Beş Temmuz Destanı
- 11 Haziran 2021 - Mutluluk Elimizde
- 17 Mayıs 2021 - İntifada ( Şiir )
- 08 Mayıs 2021 - Şimdilerde Halimiz
- 23 Nisan 2021 - Yaratanla İletişim: DUA
- 18 Mart 2021 - -YENİ- O Gün ( Çanakkale Anısına)
- 09 Mart 2021 - Yaratanla İletişim
- 14 Ocak 2021 - Babam Anlatırdı Kıtlığı
- 28 Aralık 2020 - Öleceğini Bilen Küçük Kız
- 15 Aralık 2020 - Yağmur Duası
- 04 Aralık 2020 - İletişim Şükür Sebebidir
- 02 Kasım 2020 - Sinir Harbi
- 21 Ekim 2020 - Nezaket Sağlıktır
- 11 Ekim 2020 - Ateşle Oynayanlar
- 04 Ocak 2020 - Hatırlamalı İnsan
- 27 Aralık 2019 - Yusuf Olmak
- 03 Aralık 2019 - Peygamber Şehri
ÖĞR. GÖR. OSMAN UTKAN
Küçük Günler
Küçük Günler
küçük bir ev
İki göz oda
ama bize kocaman
damı akar oda
boyası kireçten
duvarı kerpiçten
tahta direktir tavan
yerde hasır üstü savan
keçe halı kenarda
yaslı yastıklar duvarda
içerde bir soba yanar
aile tümüyle orada
geceler dostları anar
masallar yer veriri kurda
sobada çay kaynar
meyveler hayatta
ağaçlar çeşit çeşit
çocuklar çıkmışlar
yemekten bıkmışlar
hayata can vermiş havuz
billur pınardır çeşme
topraktır üstümüz
çamurdur özümüz
çapaklıdır gözümüz
arkadaş bize börtü böcek
rengarenk açmış çiçek
kuşlar şarkı söylemekte
tüm mahalle dinlemekte
azımız çok iken eskiden
çoğumuz az olmuş neden
ayakkabımız lastik
tamir edilir eskik
yırtılsa da atılmaz
muştudur yeni ayakkabı
gece onsuz yatılmaz
halıda yürünür gece boyu
olmaz sokakta giymeye
yürek ister kıymaya
üşüyünce soğukta
başlar ağır düşünce
ateşle birlikte
ince ince hastalık
çamur olan ayaklar
çeşmeye tutulur
gün gelir mazi unutulur
yokluk dolu yıllar
yürünen uzun yollar
bıçağı andırır yeller
hatırlanmalı
her şeye heryere hakim
malikül mülük kim?
dünya handır nitekim
yazları dam serilir
dostlar bir bir kurulur
sohbetler uzayınca
küçük gözler yorulur
çaputtan yorgan
örtülür her gün
bir döşek iki kardeş
kavga var ortam gergin
beraberce kardeşler
kıkırdar gecelerce
daha renklidir bence
çocuklarla eğlence
geceler zifiri karanlık
gündüz daha aydınlık
ilk ışıkla uyandık
gölgelere uzandık
arınalım diye
doya doya kirlendik
tebside tek çeşit yemek
yanında yufka ekmek
çocuk yetişemezse
birazdan tükenecek
yetecek ama yemek
Mevla bereket katacak
çocuklar çıkınca
karınları acıkınca
salça ve ekmek
karınca kararınca
yeter elde olunca
bir diş peynir birkaç zeytin
kahvaltıda yenir
sahanda yumurta
sanki altın rengidir
şimdi boğaz cengidir
köyden domates çeri
sofrada hazırdır yeri
ısırınca diş kamaşır
tadı limondan ileri
durma öyle gel içeri
besmelede bereket var
israfta felaket var
eski zaman günlerinde
eşsiz bir nezaket var
insanlar kalpten sever
daha sonra göremedik
bir feraha eremedik
dostların hatırını
neden ise soramadık
koşturduk mazinin ardından
istesek de varamadık
osman utkan
Henüz Yorum yok