AV. MUSTAFA İLHAN

TRUMP VE SİYONİZME KARŞI

TRUMP VE SİYONİZME KARŞI

ABD Başkanı Trump koltuğuna oturdu oturmasına da gelen gideni aratır sözü bir kez daha kanıtlandı. Adam deli, bunak. Yularından tutan tuttuğu yere çekiyor.

Avrupa Birliğini karşısına alma pahasına Grönland’ı istemesi, komşusu Kanada’ya ve Meksika’ya gümrük vergisi artırması, Panama bizim demesi, Gazze’yi ilhak edeceğini söylemesi için bir insanın ya tam deli olması lazım ya da dünyada tek hâkim güç benim, ben ne dersem o olacak düşüncesinde olması gerekir.

Görülüyor ki ABD İsrail’in kuyruğuna takılmış gidiyor. ABD’den İsrail aleyhine olabilecek bir karar almasını beklemek imkânsız.

ABD artık ne PKK-YPG’nin yok edilmesine izin verir ne de Suriye’de bizim askeri üs kurmamıza izin verir. Suriye’nin mevcut yönetimine baskısını artırır, İsrail ile tehdit eder. Her durumda geri adım atmalarını sağlar.

Peki ne olacak bu durum böyle gidecek mi?

Belki bir müddet daha böyle gidecek gibi görünüyor. Ancak tarih boyunca olduğu gibi;

“Her batıl düzen sonrası bir hakka dayalı düzen gelir onu sonlandırır”

Bu kendiliğinden olmaz. Çalışmakla, gayretle, hakka dayalı düzen kurmakla olur. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek asla olmaz. Bir gün gelir o yılan sizi de sokar.

Dünya milletleri arasında haberleşmenin bu kadar ileri düzeyde olması, gençliğin kulaktan dolma bilgilerle değil araştırarak kanaatlerinin oluşması mevcut devlet düzenleri istemese de değişebileceğini gösteriyor.

Bizim devletimiz bir ucunun kendisine dokunacağını gördüğü, bildiği bu batıl düzeni nasıl yok edebileceği üzerine kafa yormalı.

Siyonizmin dünya hâkimiyeti ekonomik güçle meydana geldiğine göre önce bu ekonomik gücü elinden alınmalıdır. Bugün ABD yi finansal olarak Arap petrol milyarderleri ayakta tutmaktalar. ABD’nin bir katrilyon dolara yaklaşan dış borcunun tamamına yakınını bu Arap petrol şeyhleri finanse ediyorlar. O halde birinci hedef Arap petrol milyarderleri olmalı. Onların şeyhliklerini başlarına yıkmak için ne gerekiyorsa yapılmalı.  

Mısır’da çok kanlı bir şekilde bastırılan Müslüman kardeşlere laiklik tavsiyesi yerine silah verilse idi bugün Sisi orada oturamazdı. Suriye’de aklımız başımıza geldi de birazcık işler başardık.

İkinci hedef Ürdün olmalı. Derhal Türkiye’de eğitim gören askerler vasıtası ile hain kral oradan kovulmalı. ABD’nin her dediğine evet diyen Ürdün kralı yok edilmeli ki Gazze’den Filistinlilerin Ürdün’e gönderilmesi engellensin. Dünyadaki Çerkeşler arasındaki ilişki kullanılarak bu başarılabilir. Hatta İsrail ordusu içerisindeki Çerkeş, Dürzi ve Bedevi Araplar vasıtası ile İsrail’e geri adım attırılabilir.

ABD’de ise mevcut düzeni esrar ve eroinle beyinleri yıkanmış, serseri mayın haline gelmiş binlerce potansiyel isyancı, sabotajcı grup desteklenmeli, içerisi ile uğraşmaktan dışarıya mecali kalmamalıdır. Onların bizim içimizdeki hainleri kullanarak bizde yapmak istediklerini biz onlara yapmalıyız. Bunun için öncelikle Türkiye’de ele geçirilen tüm uyuşturucu ABD deki iş yaptıracağımız grup ve kişilere aktarılmalıdır. Karşılığında mevcut düzene karşı yapılmasını istediklerimizi yapmaları istenmelidir.

Tüm dünyadaki Siyonist hedefler tespit edilip onları yok edecek gruplara gerekli destek ve donanım temin edilmelidir. Bunların hepsini hatta hiçbirini devletin yapması gerekmez. Dünyanın her yerinde bu söylenenleri yapabilecek, yaptırabilecek potansiyelimiz vardır. Devleti hedef haline getirmeden yapabileceğimiz kanaatindeyim.

Bir başka mücadele yöntemi ise ABD ve Siyonizmin karşısında durabilecek güçlerin işbirliği sağlanmalıdır. Dünya da herkes Yahudi ya da Hiristiyan Siyonist değildir. Hindistan ve Çin gibi Siyonist olmayanlarla işbirliği de ilerletilmelidir. ABD’nin onlara karşı tavırlarında destek olunmamalıdır.

Avrupa’da İspanya, İrlanda vb. ülkeler de rahatsızdır. Rahatsız olmayan Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ABD ve Siyonist destekçisi ülkelerin zayıflatılması için de çalışılmalıdır. Herkes başı derdine düşürülmelidir.

Bunları yapmanın kolay olmadığını herkes gibi ben de biliyorum. Ancak her gün bugz etmenin yeterli olmadığı günlere dünyanın gebe olduğunu görüyoruz. Bizim tatlı ekmek yememiz yeterli olmamalı. Allah bize ülkemizle beraber Gazze’de aç kalan çocuğun da hesabını soracak.

Ülkemizde ise eğitimde radikal değişikliklere gidilmeli. Milliyetçi, mücahid ruhlu nesil yetiştirmek için artık adım atmanın da zamanı geldi geçiyor. Askerimiz ve polisimizin eğitimindeki milli ruhun tüm ülke gençlerinde olması sağlanmalıdır.

Biz bunları yaparken birileri de rahat durmayacak bizim ülkemizi karıştırmak için elinden geleni yapacaktır. İçimizdeki dışardan beslenen yapılara karşı iç istihbarat güçlendirilmeli ve gereken yapılmalıdır. Savunmamız için yapılanlar ülke sınırlarımız dışından kuşaklandırılarak kalkan oluşturulmalıdır.

Allah’a emanet olunuz. 

 

                                                                                               Av. Mustafa İlhan
                                                                                              Kayseri Strateji Derneği Başkanı

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri