AV. MUSTAFA İLHAN

DOĞRU OLMAK YETMEZ ALGI DA ÖNEMLİ

       DOĞRU OLMAK YETMEZ ALGI DA ÖNEMLİ

            Siz ne kadar doğru olursanız olun bir kere itibar gitti mi bir daha zor düzelir. Siyasette de itibar çok zor sağlanır ancak bir kere gitti mi asla geri gelmez. Bunu birkaç örnekle açıklamak isterim.

            Menderes merhumu idama kadar götüren süreci bir hatırlayın. O günkü halk partisini adeta siyaset sahnesinden silerek iktidar olmuştu. Natoya giriş süreci bu dönemde oldu. Ancak ABD’ye kafa tutacak birkaç sözü olunca ABD’de yetişmiş, zinde kuvvetler tarafından iftiralarla itibarı ile oynanıp sonra idamına kadar giden bir süreç yaşanıp, millette hiçbir karşılığı olmayan İnönü’ye ülke teslim edildi. Baktılar ki tepkiler dinmiyor, bu kez Morrison Demirel’i yıllarca parlatıp “gominism geliyor” diyerek iktidarda tuttular.

            Özal merhum o günün şartlarında her ne kadar ülkede ekonomik gelişme konusunda çok şey yapmasına rağmen dünyaya hakim olan güçler aleyhine milli bir politika uygulamayı asla düşünemedi buna rağmen bu güçler kendilerinin bir dediğini iki etmeyen Demirel gibi mutemet bir adamları var iken onu tercih etmeleri mümkün değildi. Batı “Türkleri ne öldürecek kadar aç bırakacaksın ne de onduracaksın” politikasını hiç terk etmedi. O yüzden ailesi üzerinden, yerine gelen başbakanlar üzerinden yıprattılar ve gözden düşürdüler.

            Etki tepkiyi doğurur misali batılı güçlerin oyunlarını gören millet bu kez bütün alaya almalara, küçük göstermelere, kötülemelere rağmen Erbakan’a yöneldi. Bu hakim güçlerin hiç istemeyeceği bir durumdu. Ankara’nın minik kuşları, İstanbul’un Ertuğrul Özkök’leri iftiralarla millilikten bahseden, adil düzen diyen, Küdüs’ten, Ayasofya’dan bahseden birisine tahammül edemediler. Başbakan olmuşken koltuğundan aldılar. Yerine mutemet adamlarını getirdiler. Bir daha da iktidar olamaması için Fadime Şahinler, Ali Kalkancılar devreye sokuldu. Erbakan’ın partisi kapatıldı.

            Bütün bunlara Anadolu her seferinden daha büyük tepki ile Tayyip Erdoğan’ı iktidar yaptı. Hem de Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunlukla. Bu kez yargı darbeleri, 367 garabetleri devreye sokuldu. Bunlar da yetmedi en son kendi cephesinden FETÖ tarafından vurulmak istendi. Bütün bunları Tayyip Erdoğan ustalıkla atlattı.

            Ancak bu kez devreye görünmez bir düşman girdi. Sosyal medya. Dünya da bütün büyük sosyal medya platformlarını elinde bulunduran ABD, Tayyip Erdoğan ve Ak parti aleyhine malzeme üretmeye başladı. Yurt dışına kaçıp ABD dolarları ile hayatlarını yaşayan FETÖ hainleri sayesinde algı yürütmeye başladılar.

            Ne yazık ki son seçimler öncesinde bilgisayarlar tarafından üretilen feyk hesaplar devreye girdi. “Ak parti sevenler” v.s. diye guruplar oluşturdular. Bu hesaplar “şimdiye kadar Ak partiye oy verdim, bu seçimde emeklilere zam vermediği için oy vermeyeceğim “ gibi yönlendirmeler yaptılar. Bu durum çok etkili olmasına rağmen Tayyip Erdoğan ikinci turda da olsa kazandı. Ancak belediyelerde algı tuttu. Zaten 20 yılın verdiği yorgunluktaki teşkilatlar Tayyip Erdoğan’ın karizmasını kendilerinin sandıkları için yanıldılar. Oy verenlere tepeden bakmaya başladılar. Sonuç ortada. Her çıkışın bir inişi vardı. Bu gerçeğe dönüştü.

            Bu algı artık geri döndürülemez bir noktaya ulaştı. Bazı kesimler ufak hesaplarla koptular. Kimisi emekli dedi koptu, kimisi Filistin dedi koptu, kimisi 6284 Özlem Zengin dedi koptu, kimisi ufuksuzluk dedi koptu, en çok da mutfak kopardı, Yargıdaki adaletsizlik tuzu biberi oldu. Yargıya güven kalmadı. Mücahitler müteahhit oldu. Biri bin yaptılar. İrileri de yaparız ederiz kimsenin haberi olmaz sandılar ancak bütün iletişimin yapay zeka ile kontrol edildiği dünyanın hakim güçlerini hesaba katmadılar.

            Şimdi Gezi benzeri kalkışmalarla son darbeyi vurma hazırlığındalar. 15 Temmuzdaki ruh tam olarak yaşamadığı, o dönemdeki iktidara olan inanç yerinde durmadığı için bu kez başarı şansı da var gibi. Gece gündüz uykularımızı kaçıran Filistin konusundaki eylemlere dahi batıdaki eylemciler kadar katılmayan hatta” bize ne filistinden” noktasına gelen düşünmeyen, eleştirmeyen bir toplum olduk.

            Çözüm konusunda acele etmek ve Tayyip Erdoğan’ın son dönemi olması gerektiği kanaatindeyim. Zaten bedenen ve zihnen çok yıprandı. Belini bükerek yürüdükçe ben burada rahatsız oluyor ve bir insana bu kadar yüklenmenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Milli politikaları ve karizması ile devletimizi 100 yıl ileriye götürdüğü kanaatindeyim. Onun bu politikalarını aynen yürütecek daha mutedil bir siyasetçi olursa toplumda yeniden bir umut oluşur. Kimse iktidarın verdiği güç arkasında iken koltuğu bırakmayı kabullenemez.  Fakat çevresindeki akil insanlar bu durumu kabullendirmesi gerekir. Aksi takdirde batının mutemet bir adamı daha iktidar olursa kazanımlarımızı kaybederiz. Şimdiden tedbir almak gerektiği kanaatindeyim.

            Allah’a emanet olunuz.

 

                                                                                              Av. Mustafa İlhan
                                                                                   Kayseri Strateji Derneği Başkanı 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri