- 29 Ekim 2024 - -YENİ- İÇ CEPHE SAĞLAM -1-
- 19 Ekim 2024 - VATANIMA FEDA OLSUN
- 16 Eylül 2024 - SİVİL TOPLUMDAN BEKLENTİLER
- 02 Ağustos 2024 - YENİ MİLADIMIZ
- 15 Temmuz 2024 - DOĞRU OLMAK YETMEZ ALGI DA ÖNEMLİ
- 05 Temmuz 2024 - SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞÜ
- 05 Haziran 2024 - TAŞERON ÖRGÜT KULLANMA
- 09 Mayıs 2024 - DEPREMLE İLGİLİ NE YAPTINIZ ?
- 23 Nisan 2024 - BELEDİYELER VE GENÇLİK
- 20 Nisan 2024 - HABERİ YOK MU İDİ ?
- 16 Nisan 2024 - İRAN –İSRAİL NE OLUYOR?
- 15 Nisan 2024 - GENÇLİK VE YURTLAR
- 01 Nisan 2024 - MAHALLİ SEÇİM ANALİZİ
- 25 Kasım 2023 - Cemaatle Olmak
- 11 Kasım 2023 - Bulanık Beyinler
- 11 Kasım 2023 - Biber Gazı
- 16 Ekim 2023 - Madem Son Savaş
- 15 Ağustos 2023 - Gençlik Elden Gidiyor.
- 03 Ağustos 2023 - Son Beşte Beklenen Reformlar -2-
- 28 Temmuz 2023 - Son Beşte Beklenen Reformlar-1
- 15 Temmuz 2023 - Emekliye Yapılmayan Zamlar
- 02 Temmuz 2023 - Dış Güçler
- 17 Mayıs 2023 - Rehavet ve Algı
- 03 Nisan 2023 - İstikrar Mı Kaos Mu ?
- 24 Mart 2023 - Adaylık Başvuruları
- 24 Mart 2023 - İyi İnsan İyi Müslüman
- 13 Mart 2023 - Kayseri’de Deprem Eleştirisi
- 18 Şubat 2023 - Depremden Kimler Ders Almalı
- 09 Şubat 2023 - Deprem Birlik Beraberlik
- 02 Şubat 2023 - Avrupadaki Yükselen Türkiye Düşmanlığı
- 29 Ocak 2023 - İsveç - Finlandiya –Nato
- 25 Ocak 2023 - Başkanlık- Parlamenter Sistem
- 21 Ocak 2023 - Seçimde Dürüstlük Prensipleri
- 14 Ocak 2023 - Nereden Nereye
AV. MUSTAFA İLHAN
Eksilmedi Arttı
EKSİLMEDİ ARTTI
Hayat pahalılığı ve tencere her dönemde iktidarları zorlamıştır. O yüzden en fazla iki dönem sonra iktidarlarından olmuşlardır. Tayyip Erdoğan ise 20 yıldan daha fazla bir süredir iktidarda olduğuna göre bu konuda iyi bir imtihan verdiği kabul edilebilir. Son 4-5 yıl içerisinde 2 yıl süren bir pandemi dönemi, yurt dışından döviz spekülasyonu yolu ile ekonomiye yapılan dış müdahaleler, içeride Tüsiad’ın başını çektiği faizci holdinglerin hayat pahalılığını artırma girişimlerine, son yıl meydana gelen yüzyılın felaketi depreme rağmen Allah’a şükür ki ekonomi 90 lı yıllardaki gibi çok kötü olmadı.
Allah’ın yardımı her aşamada kendini hissettirdi. Savunma sanayiindeki gelişmeler bizleri batılılara muhtaç durumdan kurtardı. Uçak dolusu iş adamları ile Asya, Afrika’ya geziler, büyükelçilik sayısının artırılması , içeride verilen teşvikler ve üretimle ihracatın katlanarak gitmesi ekonomide rahat nefes almamızı sağladı.
Bu saydıklarımdan birisi dahi eksik olsa bu günkü politikalar yürütülebilir miydi ?
Eskiler fiilen imkansız olan bir durumu anlatmak için “cebinden bir elma çıkarda ver bakalım” derlerdi. Olmayan şey dağıtılamaz. Hocalarımız her zaman “ malınızın zekatını verirseniz malınız azalmaz artar “derler. Zekatını sadakasını verenler mallarının nasıl arttığına şahit olurlar. Zekat vermeyenler ya da vermek istemeyenler için ise “ vermekle mal artar mı “ diye itiraz ederler.
Tayyip Erdoğan önce devletin malının zekatını fakir fukaraya dağıttı. Nasıl mı ? Sosyal yardımlaşma fonları yolu ile kömür , ,ilaç, muayene v.s. imkanı sağladı, 65 yaş üstü maaş, bakıma muhtaç olanlara bakanlara maaş, Köylüye benim bildiğim 56 ayrı kalemde yarısı bağışlanma yolu ile kalkındırma, toki yolu ile ömründe ev sahibi olmayacaklara ev sağladı. Bunlar için devasa bütçeler harcandı.
Eksildi mi ? Hayır. Arttı . Nasıl mı ? İhracat milyar dolar bazından onlarca kat arttı. İstihdam arttı. Hatta Suriyeliler gelmese tüm Türkiye Almanya gibi dışarıdan işçi getirmek zorunda kalacaktı. Doğalgaz keşfi yapıldı. Petrol keşfi yapıldı. Daha da artacak.
Önümüzdeki yıllarda fazla değil belki 5-10 yıl sonra dünyaya savunma sanayi ürünleri ihracatından ilk 5 ülke arasına gireceğiz. Bu durum hem istihdamı hem ihracatı artıracak. Hayal gelmesin trilyon dolarlarla ihracattan bahis edeceğiz. Kendi ülkemizdekine ilave olarak başka ülkelerde de petrol bulup üreteceğiz. Dünya bizim küresel bir güç olduğumuzu yeniden fark edecek.
Türkiye’de bir kısım insanlarımız “ köprü yapıldı ise , yol yapıldı ise , baraj yapıldı ise, ihracat arttı ise, doğalgaz, petrol bulundu ise bana ne faydası var “ gibi bir düşünce de. “Ben önce keseme girene bakarım” gibi bir düşüncede olduğunu görüyoruz.
Maalesef öyle değil. Keşke bu yapılanlar 1940 larda , 1960 larda yapılsa idi. Ceviz dikenler sen meyvesini yemesen de çocukların yer derler. Bu gün yapılanlar 0-5 yaş arası çocuklarımızın geleceği demektir.
Bunları Ak parti iktidarı ve onun lideri yaptı. Şimdi bir seçim daha geldi. Elinizi vicdanınıza koyun öyle karar verin. Filan yerdeki bir partilinin yolsuzluğu, mahkemedeki bir hakimin adaletsizliği, KHK lının mağduriyeti sizi tereddüde düşürmesin. Onlar da düzelir. 7 kişinin işleri düzelteceğini mi sanıyorsunuz ? Bakın uyarayım. İnşallah olmaz da 7 kişi ülkeyi idare etmeye kalkınca 6 ayda ne kavgalar yaşanır. Bizim kavgaya değil barışa, istikrara ihtiyacımız var.
Bir de yandık bittik kül olduk, diktatörlükle yönetiliyoruz diyenlere birkaç sözüm var. Ekonomik olarak evinize giren yiyeceklerin çeşitliliğini bir gözden geçirin 20 yıl öncesine göre nasıl ? Kaçınızın evi ve arabası vardı şimdi kaçınızın evi ve arabası var ? 28 döneminde çocuklarınızı 15 yaşından önce kuran kurslarına götüremiyordunuz. Başı örtülüler memuriyette çalışamıyordu. O zaman bu yasakları getirenler mi diktatör şimdikiler mi? Terörle iltisaklılar dışında hangi örgütlenme özgürlüğünüz kısıtlanıyor. Daha 20 yıl önce sokakta basın açıklaması yapamazdınız.
Çoğaltmak mümkün . Elinizi vicdanınıza götürün memleketin geleceği için kimin iyi olacağınızı düşünüyorsanız ona oy verin. Sonucuna çocuk ve torunlarımızla hep birlikte katlanırız.
Allah’a emanet olun.
Av. Mustafa İlhan
Kayseri Strateji Derneği Başkanı
Henüz Yorum yok