- 23 Şubat 2025 - -YENİ- AMERİKA'YA AİT BİR DÜNYADA SIĞINMACI GİBİ YAŞAMAK!
- 12 Şubat 2025 - CHP İLE CUMHURİYET TARİHİ YOLCULUĞUMUZ!
- 01 Şubat 2025 - BİZ HEP ACI MI YAŞAYACAĞIZ!?
- 15 Ocak 2025 - İNSANLIK TARİHİNDEN DERSLER!
- 25 Aralık 2024 - BİR MİLLET DEĞERLERİYLE AYAKTA KALIR!
- 11 Aralık 2024 - SURİYE TARİHİNDE BİR YOLCULUK !
- 02 Aralık 2024 - MÜSLÜMANLAR, KUR'AN'DA BULUŞMADIKÇA ZAFER KAZANAMAZLAR!
- 15 Kasım 2024 - Ce Ha Pe !?
- 29 Ekim 2024 - EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ!
- 21 Ekim 2024 - VAR MI DÜNYA'DA HİKMET, MERHAMET VE ADALET!?
- 03 Ekim 2024 - EĞER VİCDANINIZ ÖLMÜŞSE, YAPILACAK BİR ŞEY YOK!?
- 14 Eylül 2024 - BU NASIL BİR EĞİTİM SİSTEMİ !?
- 28 Ağustos 2024 - HAYAT; TEVHİD VE CİHAD'DIR!
- 13 Ağustos 2024 - KİMDİR BU İSRAİL !?
- 30 Temmuz 2024 - GÜZEL DEVLETİM, SANA SESLENİYORUM!
- 19 Temmuz 2024 - İNSANLIK TARİHİ NELERE ŞAHİT!?
- 05 Temmuz 2024 - KUR'AN İLE HZ. MUHAMMED (S.A.V)'İ KARŞI KARŞIYA GETİRMEK!?
- 13 Haziran 2024 - HALA SUSACAK MISINIZ EY ALİMLER!?
- 30 Mayıs 2024 - İSLAM DÜNYASI CİHAD RUHUNU KAYBETTİ.
- 18 Mayıs 2024 - MODERN KÖLELERİN DRAMI!
- 04 Mayıs 2024 - EĞİTİM SİSTEMİMİZ CAN ÇEKİŞİYOR!
- 30 Nisan 2024 - KİM BİZİ BU HALE GETİRDİ!?
- 13 Nisan 2024 - MÜSLÜMANLAR NEREDE HATA YAPTI!?
- 26 Mart 2024 - TÜRKİYE, GEÇMİŞİNE ÜZÜLÜYOR, GELECEĞE DE UMUTLA YÜRÜYOR!
- 09 Mart 2024 - ORUÇ, TAKVA VE TESLİMİYETTİR!
- 27 Şubat 2024 - BİR SOYGUNUN SOYSUZ HİKAYESİ?
- 16 Şubat 2024 - BEN MÜSLÜMAN ARIYORUM!
- 02 Şubat 2024 - MÜSLÜMANLAR TARİH YAZDI, BİZE O TARİH OKUTULMADI!
- 11 Ocak 2024 - HZ. MUHAMMED (S.A.V) BU HALİMİZİ GÖRSEYDİ!?
- 27 Aralık 2023 - EY MİLLETİM BU GİDİŞ NEREYE!?
- 15 Aralık 2023 - Duamız Kabul Olmuyor !
- 30 Kasım 2023 - Batı, Müslümanlar ve İsrail !
- 16 Kasım 2023 - Yahudilerin Tarihinde Bir Yolculuk!
- 02 Kasım 2023 - İsrail Soykırım Yapıyor, Dünya Seyrediyor!
- 14 Ekim 2023 - Filistinli Mücahidler Kurtuluş Savaşı Veriyor!
- 25 Eylül 2023 - Türkiye'de İlahiyatçılar Ne Yapıyor!?
- 30 Ağustos 2023 - Zulüm ile Abad Olanın Akıbeti Berbat Olur!
- 15 Ağustos 2023 - Soralım mı Müslüman Kimdir !?
- 25 Temmuz 2023 - Canımız Yanıyor, Durdurun Har Vurup Harman Savurmayı!?
- 09 Temmuz 2023 - Hz. Aişe ile Hz. Peygamber (S.A.V) Evlendiğinde Kaç Yaşındaydı!?
- 20 Haziran 2023 - Kars Bir Gazi Şehirdir!
- 03 Haziran 2023 - Müslümanlar Bugün Bu Halde Mi Olacaktı!?
- 11 Mayıs 2023 - 14 Mayıs'ta Ya Amerika Kazanacak, Ya da Türkiye!?
- 25 Nisan 2023 - Nedir Bu Amerika'dan Çektiğimiz!?
- 01 Nisan 2023 - Sayın Kemal Kılıçdaroğlu! Neden Susuyorsunuz!?
- 22 Mart 2023 - Büyük Bir Teslimiyetin İbadetidir Oruç!?
- 10 Mart 2023 - Hedef Türkiye'yi Çökertmek!
- 01 Mart 2023 - 6+1'li Masadan Haber Var !?
- 23 Şubat 2023 - Deprem Kader midir!?

MEHMET BOZKURT
-YENİ- ORUÇ, BİR İMAN GÖSTERGESİDİR!
ORUÇ, BİR İMAN GÖSTERGESİDİR!
Oruç, beden ile yapılan bir ibadettir. İnsana merhamet ve şefkat duygusunu aşılayarak, fakir-zengin ilişkisini ve eşitliğini temin eder. Nefse hakimiyeti sağlayarak, bütün arzulara gem vurmayı sağlar. Oruç, ilahi iradeye bağlılığı sağlar. Bedenin ve sağlıklı yaşamın zekatıdır.
Oruç, insana sabırlı olmaya alıştırır, insana tahammül gücü verir ve insanı daima ibadet halinde tutar.
Oruç; mükafatını sadece Allah'ın verebileceği bir ibadettir. Belli bir süre, bütün arzu istek ve taleplerini ertelemek kolay değil, söz konusu olan Allah'ın emri olunca iman devreye girer!
İşte Oruç! bir iman göstergesi ve şahlanışıdır!
İslam’ın beş temel esasından biri de yılda bir ay, Ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, ergenlik yaşına girmiş her Müslümana farz olan bedeni bir ibadettir. Oruç; aslında Farsça bir kelime olup, Arapça'daki karşılığı ise Savm, çoğulu Sıyam’dır.
Sözlükte, "tutmak, susmak ve hareketsiz kalmak" anlamına gelir. Fıkhi bir kavram olarak Oruç, "İmsaktan iftara kadar, başka bir deyişle Fecr-i Sadık'ın doğuşundan güneş batana kadar kişinin kendisini özel şartlarla yemekten, içmekten ve cinsi münasebetten alıkoyması" demektir.
Oruç, Medine’de hicretin 2. yılında farz kılınmıştır. Oruç ibadeti, Kur’an-ı Kerim’de 9 yerde geçmektedir. Dilimizde Oruç'un başlama vaktine İmsak, Orucu bozma vaktine ise İftar denilmektedir.
Konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim:
"Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi takvaya (duyarlılığa) ulaşasınız diye size de farz kılındı." Bakara, 2/183
Kendisinde Kur'an-ı Kerim'in Alak suresinin ilk 5 Ayeti'nin indiği M. 610 yılında Hz. Peygamber (s.a.v)'in peygamberlikle şerefledirildiği bir aydır Ramazan!
Bizden önceki ümmetlere olduğu gibi bizlere de farz olan Oruç ibadetinin yapıldığı aydır Ramazan!
Oruç, zor bir ibadettir. Hele uzun ve sıcak yaz günlerinde daha da zordur. Zordur, ancak sevabı bol olan ve mükafatı da büyük olan bir ibadettir.
Allah rızasını kazanmak ve riyadan uzak tek ibadettir.
Allah'tan başka hiç kimsenin karşılığını vermesi mümkün değildir. Çünkü hiç kimsede onun karşılığı yoktur. O mükafatı ancak ve ancak Allah verir. Geçmiş bütün günahların affına vesiledir Oruç ibadeti!
İslam'ın varlığının sembolü ve mü'minin açık göstergesi Oruç'tur. Bir yeniden dirilişin ve manen yükselişin anahtarıdır Oruç!
Öyle güzel ve manevi derecesi büyük bir aydır ki, o ayda bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi vardır.
Ramazan; günahların bağışlanıp gönüllerin nurlandığı, maddi ve manevi arınmanın gerçekleştiği aydır. Böyle bir aydan azami derecede istifade etmek gerekir.
Ramazan ayı; Allah’ın sonsuz rahmet, mağfiret ve affına erişmek için kaçırılmaz bir fırsattır.
Ramazan ayı, af ve bağışlanma ayıdır.
Toplumsal bir uzlaşmaya, onbir ayın yanlışlarını gözden geçirip, onları bırakmaya yol almaktır.
Ramazan ayı, Cennet kapılarını aralamaktır.
Hz. Peygamber (s.a.v): "Ramazan ayı öyle bir aydır ki; evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu Cehennem ateşinden kurtuluştur." buyurmaktadır.
Ramazan; ibadetlerin, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın yoğunlaştığı, nefislerin terbiye edildiği, fakir ve yoksulların gözetildiği, sevap ve mükafatın, af ve mağfiretin zirveye ulaştığı bir aydır.
Oruç, hem beden ve hem de ruh temizliğini temin eden bir ibadettir. Aynı zamanda ruh sağlığı ve kalp temizliği yönünden son derece önemli bir ibadettir.
İnsandaki hayır ve şer duyguları birbirleriyle çarpışma halindedir. Önceki ümmetlere de Oruç, ruhsal yükselişi sağlayan yollardan biri olarak farz kılınmıştır.
Farz olan Oruç'un günleri, Ramazan ayının günleridir.
Oruç, her şeyden önce, Allah rızası için tutulur. Ancak faydası Allah’ındır anlamı bulunmaz. Çünkü Allah, Oruç tutmamıza muhtaç değildir.
İslami ibadetlerin çoğu, özellikle de Oruç, sabır ve kararlılık huylarını kazandırma özelliğini içerirler.
Ruhi bir egzersiz, bedene galebe çalma ve insanda bulunan hayvani istekler için bir gemleme ve onları kontrol altına almaktan ibarettir.
Mutlak hakim olan Allah’ın kullarına emrettiklerinde, hiç şüphesiz gerek fert ve gerekse toplumla ilgili birçok faydalar vardır. İbadetler yerine getirilirken katlanılan mahrumiyetler, Allah’a kullukta ruhi bir idman içindir. Bu nedenle Oruç tutmak da fert ve toplum hayatıyla ilgili bazı faydalar ve hayatın çeşitli güçlüklerine karşı hazırlık sağlar.
İnsanı sürekli olarak kötülüğe çekmek için uğraşan nefis, Oruç ibadeti ile sükunet bulur ve nefsin harama karşı isteği kırılır.
Yoksullara karşı acımayı ve şefkatli davranmayı öğretir. Bu şekilde nefis, açlığın acısını tadınca, yoksulların halinden anlar ve yapacağı yardımlarla Allah katında güzel bir karşılığa ulaşır.
Yoksulların katlandıkları güçlükleri bizzat yaşar ve onların sıkıntılarını daha iyi anlamış olur. Bu da kendisini, onların sorunlarına eğilmeye ve çözüm aramaya sevk eder. Kişi böylece Allah katında önemli bir derece kazanmış olur. Kısacası, doktorun tavsiyesine göre veya mecbur oldukları için Oruç tutamayanlar, bunun sadece maddi faydalarından yararlanırlar. Ancak buna hiçbir ruhi niyeti katmayanlar, manevi mükafattan istifade edemezler.
Müslümanlar, Allah’ın emirlerine uymak niyetiyle Oruç tutarlar. Dolayısıyla Müslümanlar, takvayla hareket ederler ve bu nedenle mükafatlanırlar. Aynı zamanda amellerinin fiziki ve maddi yararlarını da kaybetmezler.
Kur’an-ı Kerim’in temel kabullerine göre, bir insanın diğer insanlara hizmet ve yardım ulaştırması, yalnız kendi nefsi için diğer dünya yatırımı yapmasından üstündür. İnsan hürdür, ibadet bu hürriyet içinde yapıldığında anlam taşır. İnsanın eğer içten niyeti yoksa ona Oruç tutturmak bir anlam taşımaz. Allah’ın kullarına lütfettiği ruhsat ve kolaylıkları, onların elinden almakla hayırlı bir iş yapılmaz. Böyle bir durumda onları gösteriş yapmaya itmiş oluruz.
Oruç; ruhumuzu, bedenimizi, aklımızı, duygularımızı ve davranışlarımızı şirkten, hurafelerden, saplantılardan arındırma tecrübesidir!
Oruç; her gün aç olan fakir ve yoksulu anlama halidir!
Oruç; beden denilen fabrikanın dinlenme ve bakıma alma halidir!
Oruç; sadece ve ancak Allah'a teslim olmaktır!
Oruç; sabırdır, samimiyettir, riya ve gösterişten uzak sade bir ibadettir!
Oruç; insanın imanını ortaya koyma hali ve imanının göstergesidir!
Oruç; kibre, şirke, kötülüklere ve günaha meydan okumaktır!
Oruç, her yıl Kameri ay takvimine göre Ramazan ayında yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Ramazan ayının başlangıcı konusunda bazı çevrelerde her yıl özellikle gündeme getirilen tartışmalara iltifat etmeksizin, herkes bulunduğu ülkenin takvimi uyarınca Oruc'unu tutar ve bayramını yapar. Bütün İslam dünyasının ya da dünyadaki bütün Müslümanların aynı gün Oruc'a başlayıp, aynı gün bayram yapmaları tercihe şayan olmakla birlikte, bölgeler arasındaki zaman farkı nedeniyle uygulamada bu mümkün olamamakta, bunun sonucunda bir takım İslam ülkeleri arasında Ramazan başlangıcı ve bayram konusunda kaçınılmaz olarak farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu konu fazlaca abartılmaktadır. Çok yakın ülkeler arasında farklı zaman tayinlerini doğru görmek mümkün olmasa da, farklı kıtalardaki ülkeler arasında, farklı zamanlarda ve zaman farkı da göz önüne alındığında Hilal’in görülmesi nedeniyle Oruc'a farklı günlerde başlanması normaldir. Bunu Müslümanların zaafı olarak görmek doğru değildir.
Allah hakkiyle Oruç tutanlardan eylesin!
Mehmet Bozkurt, Eğitimci İlahiyatçı Araştırmacı Yazar
Henüz Yorum yok