- 03 Ekim 2024 - -YENİ- AYIK OLMAYA DAİR BİR MANİFESTO!
- 25 Mayıs 2024 - SOYKIRIM HİÇ BİTMEDİ!
- 25 Aralık 2023 - NEDEN KARŞI ÇIKIYORUZ?
- 22 Ekim 2023 - Meryem ve İsa olabilmek…
- 31 Mayıs 2023 - Başkanıma Açık Mektup
- 29 Mayıs 2023 - Zincirlerimizden mi Kurtuluyoruz?
- 14 Nisan 2023 - Ne Direniş Bitecek Ne De Zulüm
- 09 Mart 2023 - İttifaklar Arasındaki Görülmek İstenmeyen Fark
- 13 Şubat 2023 - Allah’ın Kudreti İle Yarışmak!
- 24 Kasım 2022 - Mesele Mustafa Kemal değil, Kemalizm…
- 21 Haziran 2022 - ÖSYM Sınavlarındaki Garabetler…
- 11 Haziran 2022 - Muhacirlerle İmtihanımız…
- 19 Şubat 2022 - Algıda Manipülasyon ve Gerçeklik Algısının Bozulması
- 18 Ağustos 2021 - Kimdir Bu Taliban ve Yaşananlara Nasıl Bakmalıyız ?
- 12 Temmuz 2021 - Onyedi Yaşında Olmak ve Mücadele
- 20 Mart 2021 - Şimdi Sıra Bizde…
- 04 Şubat 2021 - Mutluluğa Bir Adım...
- 23 Ocak 2021 - Kudüs…
- 14 Ağustos 2020 - İyilik Öncüleri (Habeşistan) -2-
- 05 Ağustos 2020 - İyilik Öncüleri
- 11 Temmuz 2020 - Ayasofya Kurtuldu, Ya Kalbimiz?
ERDAL ERGENÇ
Sessizliğin Sağır Edici Çığlığı!
SESSİZLİĞİN SAĞIR EDİCİ ÇIĞLIĞI!
Selamünaleyküm muhteremler.
Anlıyorum bizler işleri vaktinden çok olan, modern çağın zavallı Müslümanlarıyız.
Anlıyorum, çocuklarımız için birer Tanrı gibi, gelecek planları yapıp, onların her anını yaratmaya azmediyoruz, rızıklarına kefalet senetleri düzenliyoruz boyuna. Bu nedenle fırsatımız olmuyor Allah azze ve cellenin yeryüzünü imar emrini yerine getirmeye.
Anlıyorum, hatta garipsemiyorum. Çünkü biz, kendine Müslümanım diyenler, kadim tarihimizin yorgun, bezgin ve de çokbilmiş neferleriyiz.
Her şeyi biliyoruz çünkü; Dua ile bişi olmaz, yürüyerek ne yapabilirsiniz, siz Kudüs’e varana kadar Gazze yerle bir olur, harekete geçme gerek, kahrolsun demekle kahrolmuyor…… bla bla bla.
Anlıyorum bakın, eğer biz yorulduk, takatimiz kalmadı, mücadele edemiyoruz, biz şu gölgelikte oturup bekleyelim, siz gidin savaşın, diyorsanız bunu da anlarım. Ama lütfen geliyormuş gibi, yapıyormuş gibi, konuşuyormuş gibi ya da ne bilim inanıyormuş gibi yapmayın lütfen.
Sizi samimi olmaya çağırıyorum şu vazgeçmediğiniz tanrılarınız adına.
Nedir ya, nedir; bu kadar umarsız, tepkisiz kalmaya neden olan o sevimsiz rahatlığınız.
Biliyorum ve hatta anlıyorum dedim ya! Batının 200 yıldır, tehcirine, sindirmesine, asimile etmesine, ötekileştirip değersizleştirmesine, Allah’ın bahşettiği yüce itibarı sahipsiz bıraktığımızdan itibarsızlaştırmasına maruz kaldığımızı. Bu nedenlerle tüm akletme ve hissetme melekelerimizi kaybettiğimizi anlıyorum. Sinirlerimizi çekip çekip almışlar etimizin içinden biliyorum ama Allah aşkına uyanma vakti gelmedi mi?
Ayağa kalkmanız için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?
Yada hangi coğrafyada, hangi dine mensup, hangi ırka, renge mensup insanın merhametsizce köleleştirilmesi, vahşice öldürülmesi gerekiyor?
Daha kaç annenin karnındaki ceninle birlikte parçalanması gerekiyor?
Bu çarpıcı hallerinin fotoğraf ve videoları, kaç tekrar daha seyredilmesi gerekiyor modem insanlık penceresinden?
Yahu onurumuzu şerefimizi yerlerde süründüren batının kapitalist pençelerinin, kalbimize kadar batan tırnakları rahatsız etmiyor mu sizi?
E hani biz yaşıyorsak namusumuz şerefimiz onurumuz için yaşıyorduk?
Yav arkadaş, bilmem hangi beldenin hangi sokağında Müslüman bir kadına hakaret edildiği için evine gitmeden tekrar sefer emri veren bir peygamberin ümmetiyiz diye gerile gerile konuşuyordunuz?
Uyanın ya uyanın heeeeeeyyy! Ey yaşayan ölüler uyanın Allah aşkına!
Sessizliğin çığlığı kulaklarınızı tırmalamıyor mu?
Ürdün kraliçesi Rania ablamız bile rahatsız oldu da, tarihin şu yaşadığımız çirkin sayfasına eşine az rastlanır muhteşem bir çığlık yazdı: “sessizlik sağır edici”
Size ne oluyor da Allah yolunda mücadele etmekten kaçınıyorsunuz.
Şurada nüfusu birbuçuk milyon olan Kayseri’de yaşıyoruz. Sorsan herkes Müslüman. Ama kardeşinin onurunun ırzına geçiliyor sen sesini bile çıkarmıyorsun.
Sesini çıkaranlara destek olacağına, fiili olarak katılım sağlayacağına üç maymunu oynuyorsun şuursuzca.
Bu durumun bütün Türkiye için de geçerli olduğunu rahatlıkla söylerim.
Kardeşlerim! Allah hatrı için uyanın. Ve el atın şu işe. Bi ucundan tutun da, yerlerde süründürülen onurumuzu kaldıralım, öz güvenimiz, cesaretimiz ve şecaatimiz geri gelsin de etten ve kemikten cesetlerimize can olsun, aşk olsun, heybet olsun ve böylece müminlere merhamet, zalimlere kabus olalım.
Kalkın ayağa ve hiç bir şey gelmiyorsa da elinizden, meydanda Filistin için açılan çadıra gelip nöbet tutun. Evet simgesel olacak, evet belki de vicdanını rahatlatacaksın ama bir “şey” yapmış olacak ve o çok bilmiş Müslümanlığı dilinden aşağı akmayan, oyunbozan ergen tavırlılardan 1-0 önde olacaksın.
Gelin, omuz omuza yatsı namazı sonrasında meydanda kunut namazı kılıp ellerimizi alemlerin her an yaratıcısı olan Rabbülalemine gözyaşları ile dua edelim.
Şu kısacık dünya hayatında herkes kendi hikayesini yazacak ve yaşadıklarının ya da yaşmaktan kaçtıklarının hesabını verecek.
Allah ıslah etsin; seni, beni hepimizi!
Erdal ERGENÇ
Kayseri
11 Rebiülahir 1445
1 Yorum
Ramazan
05 Kasım 2023