ERDAL ERGENÇ

''KÖFTECİ'' YUSUF’LARI KUYUDAN ÇIKARMAK GEREK

 ''KÖFTECİ'' YUSUF’LARI KUYUDAN ÇIKARMAK GEREK

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan taklit ve tağşiş listesinde, Köfteci Yusuf maalesef binde bir oranında domuz eti tespit edilmesi nedeniyle yer aldı.

Bir çok spekülatif haber kulaklarımızda çınladı durdu. Kimi dezenformatif dedi bu haberlere, kimi komplo teorileri ile süsledi, kimi gerçek saydı bu haberleri ve tüm varlığı ile Köfteci Yusuf’u silip attı dünyasından, kimi ise dış güçler dedi, mevcut hükümetin payandası olarak etiketlenme pahasına.

Köfteci Yusuf’un Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan listede isminin olduğunu öğrendiğinde açtığı “Yürütmeyi Durdurma” davasını, marka değerinin kaybolmaması için bir önlem olduğunu düşünsem de, haksızlığa uğramak üzere olan bir kurumun kendisini aklamakta zorlanacağı bir sürecin içine girmek istememesinden kaynaklanabileceğini de hatırda tutmak gerek.

Hepsinin üstüne laboratuvarda test edildikten sonra içerisinde binde bir bile olsa domuz etinin tespit edilmesinden tam 8 ay sonra bu raporun kamuoyuna sunulmuş olması başka bir garabet olarak ortada duruyor.

Eğer Köfteci Yusuf gerçekten domuz eti kullanılıyor idiyse 8 ay boyunca Tarım ve Orman Bakanlığı bu taklit ve tağşişe ortak olmuş olmaz mı?

Kuyrukta köfte yemek için sırada bekleyen onca oruçlu insanın domuz eti karışmış kıyma ile oruçlarını açmalarına kimler neden müsaade ettiler?

Bu soruların ardı arkası kesilmiyor, tüm platformlarda gerek ileti olarak gerekse bu iletilere yapılan binlerce yorum ile düşüncelerini paylaşıyor insanlar…

Bu hakikati arayış sürecinde aslında ben başka bir açıdan bakmak istedim Köfteci Yusuf olayına.  Nihayetinde Müslüman olduğunu inkâr etmeyen bir kurum/insan var karşımızda. Müslümanlar olarak Allah cc. nin emir ve yasaklarına uymak ve iyiliği insanlar içinde yayıp kötülüğe engel olmak gibi ilahi bir görevimizin olduğunu bilmekteyiz. Aynı hassasiyeti Köfteci Yusuf’un sahibi Yusuf Akkaş’da da olduğuna inanıyorum. “Beyanın esas olması” ilkesi gereği Yusuf Akkaş’ın kullandığımız ette domuz eti yoktur beyanına inanmak ve buna göre amel etmekten yanadır benim fikrim.

Ancak neden halk olarak Yusuf Akkaş’a inanmak, onun bu çirkin ve mide bulandırıcı işi yapmadığına, sebebi her ne ise bir iftiraya maruz kaldığına emin olmak yerine şüphe ile yaklaşıyoruz hiç düşündünüz mü?

Sebebini başka bir ilke açıklıyor gibi: “Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”

7 Ekim 2023’de Aksa Tufanı ile tekrar başlayan ve bir yılı aşkındır devam eden Siyonist işgalcilerin her türlü ölümü reva gördükleri Gazzeli kardeşlerimize destek olmak amacı ile başlatılan “Boykot İntifadası” kapsamında kullanılmasını ve satılmasını istemediğimiz, Siyonizme desteklerini açıkça ifade eden markaları raflarından indirmesini ve satmamasını istediğimizde Köfteci Yusuf’un sahibi Yusuf Akkaş, stoklarında yer alan ve boykot edilen ürünleri bittikten sonra almayacağım, satmayacağım diyerek tavrını ortaya koymuş ancak bu sözünün arkasında durmamış ve şu anda bile boykot edilen markaları Müslümanların gözünün içine soka soka, canlı canlı yakılan, parçalanan, doğranan, liğme liğme edilen çocuklara kadınlara rağmen satmaya devam ediyor.

Bugün Köfteci Yusuf’un düştüğü bu durumu değerlendirirken, Siyonist işgalci terör devletinin Gazze’deki çocukları arsızca öldürmeye başladığı günden sonra, Siyonizme desteklerini açıkça deklare eden markaları satmaktan vaz geçse, boykotlu ürünleri satmıyorum deyip bu sözünde dursa, acaba bugün Müslüman tebanın Köfteci Yusuf’a yaklaşımı bu mu olacaktı diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Şahsen böylesi bir durumda Müslüman tebanın Köfteci Yusuf’u düştüğü kuyudan çıkarmak için var gücü ile kurtarmak için canhıraş destek vereceğini düşünüyorum. Kardeşliğin, manevi değerlerin ve vefanın da bunu gerektirdiğine inanıyorum.

Ancak maalesef durum böyle olmadı…

Köfteci Yusuf gerçekten domuz eti kullandı mı kullanmadı mı, bilmiyorum, kullandığına inanmak istemiyorum.

Binde bir oranında domuz etini neden helal etin içine katsın anlamak zor!

Olan; Köfteci Yusuf’un Müslümanların değerlerine sahip çıkmaktansa, kapitalizmin değerlerine göz kırparak kardeşlerine sırtına dönmüş olmasıdır.

Yapılması gereken; Köfteci Yusuf’un kardeşlerinden özür dilemesi ve düştüğü bu kuyudan çıkarmaları için sözüyle ve yaptığı işiyle kardeşlerini buna ikna etmesidir.

Kardeşlerinin yapması gereken ise Köfteci Yusuf’u kuyuda kendi kaderine terk etmeyip, hayâsızca Siyonist teröristlere paket paket yemek gönderen, daha çok ve daha fütursuzca öldürsünler diye silah mermi, bomba, uçak, füze gönderilmesine ön ayak olan suç ortaklarına göz açtırmamaktır.

  Erdal ERGENÇ
12 Rebiülahir 1446

2 Yorum

Kadir

Kadir

15 Ekim 2024
Kuyuya kendisi mi atladı? Yoksa atıldı mı? Atıldıysa farklı, atladıysa farklı davranmak gerek. Dediğiniz gibi Boykot sürecine destek vermeyerek kuyuya atlama hazırlığındaydı sanki.

La edri

La edri

16 Ekim 2024
Selamun Aleyküm, bir bilgiyi düzeltmek istiyorum. Köfteci Yusuf binde bir oranında domuz katmış değil. Ordaki ibare binde bir bile katılsa tespit edilebilir manasına geliyor.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri