- 16 Kasım 2024 - -YENİ- AMERİKA SEÇİMLERİ VE GÜNEY CEPHEMİZ
- 01 Kasım 2024 - İÇ CEPHE SAĞLAM -2
- 29 Ekim 2024 - İÇ CEPHE SAĞLAM -1-
- 19 Ekim 2024 - VATANIMA FEDA OLSUN
- 16 Eylül 2024 - SİVİL TOPLUMDAN BEKLENTİLER
- 02 Ağustos 2024 - YENİ MİLADIMIZ
- 15 Temmuz 2024 - DOĞRU OLMAK YETMEZ ALGI DA ÖNEMLİ
- 05 Temmuz 2024 - SURİYELİLERİN GERİ DÖNÜŞÜ
- 05 Haziran 2024 - TAŞERON ÖRGÜT KULLANMA
- 09 Mayıs 2024 - DEPREMLE İLGİLİ NE YAPTINIZ ?
- 23 Nisan 2024 - BELEDİYELER VE GENÇLİK
- 20 Nisan 2024 - HABERİ YOK MU İDİ ?
- 16 Nisan 2024 - İRAN –İSRAİL NE OLUYOR?
- 15 Nisan 2024 - GENÇLİK VE YURTLAR
- 01 Nisan 2024 - MAHALLİ SEÇİM ANALİZİ
- 25 Kasım 2023 - Cemaatle Olmak
- 11 Kasım 2023 - Bulanık Beyinler
- 11 Kasım 2023 - Biber Gazı
- 16 Ekim 2023 - Madem Son Savaş
- 15 Ağustos 2023 - Gençlik Elden Gidiyor.
- 03 Ağustos 2023 - Son Beşte Beklenen Reformlar -2-
- 28 Temmuz 2023 - Son Beşte Beklenen Reformlar-1
- 15 Temmuz 2023 - Emekliye Yapılmayan Zamlar
- 02 Temmuz 2023 - Dış Güçler
- 17 Mayıs 2023 - Rehavet ve Algı
- 06 Mayıs 2023 - Eksilmedi Arttı
- 03 Nisan 2023 - İstikrar Mı Kaos Mu ?
- 24 Mart 2023 - Adaylık Başvuruları
- 13 Mart 2023 - Kayseri’de Deprem Eleştirisi
- 18 Şubat 2023 - Depremden Kimler Ders Almalı
- 09 Şubat 2023 - Deprem Birlik Beraberlik
- 02 Şubat 2023 - Avrupadaki Yükselen Türkiye Düşmanlığı
- 29 Ocak 2023 - İsveç - Finlandiya –Nato
- 25 Ocak 2023 - Başkanlık- Parlamenter Sistem
- 21 Ocak 2023 - Seçimde Dürüstlük Prensipleri
- 14 Ocak 2023 - Nereden Nereye
AV. MUSTAFA İLHAN
İyi İnsan İyi Müslüman
İYİ İNSAN İYİ MÜSLÜMAN
Geçen günlerde bir Yargıtay üyesini ziyarete gitmiştim. Onun söylediği birkaç cümle üzerinde düşünme imkanım oldu. Şöyle diyordu; “ Türkiye’de en çok cinsel istismar olayı kendisine Müslümanım diyenler arasından çıkıyor, yine Türkiye’de en çok yolsuzluk kendisine Müslümanım diyenler arasından çıkıyor” dedi. Bunu söyleyen senelerce Ağır ceza başkanlığı yapmış, şimdi de Yargıtay’da söylediği sözlerde geçen suçların yargılandığı bir daire olunca ciddiye alınması gerektiğini düşündüm.
TV ler de yayınlanan programlara baktığımızda da cinsel istismar ve dolandırıcılık gibi olayların şehirlerden çok köylerde yaşandığına da şahit oluyoruz. Ben genellemek istemem. Bunun tam tersini iddia etmekte mümkün ancak bizim bir şeyleri teşhis etmede, çözüm bulmada geç kaldığımız çok açık.
Sebep ve sonuç ilişkisine baktığımızda bence tüm mesele eğitimde yatıyor. Bizim insanımız Müslüman olmadan önce insan olmayı, ahlaklı olmayı, dürüst olmayı beceremiyor. Sadece Müslümanım demekle de iyi insan olunmuyor.
O halde ne yapmak lazım. Ben kendimden örnek verecek olursam benim ahlaki alt yapımı Ömer Seyfettin’in hikâyelerinden aldığımı düşünüyorum. Kaşağı’nın videoya çekilmiş hikâyesini defalarca izledim ve öğretmen olduğum yıllarda öğrencilerime izlettim.
Şimdi ise televizyonlarda dolandırıcılık nasıl yapılır öğreten filmler ile birbirini aldatma sahneleri ile dolu diziler izleyen çocuklarımızın başka türlü yetişmeleri mümkün mü? Bizde reyting denilen bir baş belamız var. Reytingi de bu saydığımız film ve diziler yapıyor. Reyting için ne gerekli reklam gerekli. Bu film ve dizilere reklam verenlerde başta Yargıtay üyesinin saydığı insanlar.
Öncelikle reyting amaçlı film ve dizilere reklam verenler toplumca cezalandırılmalı. Bu hususu siyaset üstü değerlendirmek gerekli. Bunlardan herkes etkileniyor. Cinsel istismar ve dolandırıcılıktan toplumun her kesimi rahatsız etkileniyor..
Batılı toplumlar tik tok u yasaklarken, twitter kendi ülkesinin başkanına yasak koyarken, Rusya kültürel emperyalizm gerekçesiyle yasakçılık yaparken biz ahlaksızlığın kaynağı Netfilixi yasaklayamadık. Çarpık ilişkilerin çarşaf çarşaf ortaya serildiği programlara yasak getiremedik. Biz bu yasakları Müslüman olduğumuz için değil toplumsal geleceğimiz için yasaklamalıyız.
Elbette birilerinin sesleri çok fazla çıkacaktır. En başta kendi içimizden oy korkusu ile yasakçılığa karşı çıkanlar olacaktır. Özlem Zengin gibi. Kırmızı çizgimiz dediğin 6284 uygulaması ile ilgili git bir aile mahkemesi ve asliye ceza mahkemesi hakimlerine sor bakalım senin gibi kırmızı çizgi diyecekler mi?
Bizim toplumumuz balık hafızalı bir toplumdur. Birçok şeyi çok çabuk unutuyoruz. Bazı şeyler ancak kapımızı çaldığı zaman eyvah diyoruz.
Bakın kardeşim, Çocuklarınızdan şikayetçi olmaya hakkınız yok. Önce onları yetiştirmek için eğitim sistemini düzeltmelisiniz. İyi, ahlaklı, dürüst, yalan söylemeyen, namuslu insan nasıl olunur bu birinci görevimiz olmalı. Yoksa hatalarımız başımıza kakılmaya devam edeceği gibi Allah’ta hesabını çetin sorar.
En ufak bir suiistimal olayı olan kimse bir daha toplum karşısında çıkamamalı, istifa ettirilmeli, aklanmadan dönememeli, cinsel istismar olayına karışanlar da öyle. Şu anda siyaset yapanlara karşı Fadime Kalkan tipi kaç kaset komplosu yapıldı da hiçbir zaman birbiri ile bir araya gelemeyecek kimseler gelmeye zorlanıp geleceğimiz ipotek altına alınıyor.
Devletin bekası için yapılan ve yapılabilecek şantaj ve tehditler MİT tarafından açıklanmalıdır. Bu kim olursa olsun. Biz duyuyoruz da devlet duyup bilmiyor mu? Ben düşüncelerimi yazdım. Geleceğimizi karanlık görmemek için seçim zamanı birilerini eleyin. Her iki tarafa da söylüyorum. Tam zamanı. ,
Önce ahlak ve maneviyat diyeceğiz. İyi Müslüman nerde olsa iyi insan olur diye kendimizi kandırmayacağız. İyi Müslüman dediklerimizin de insan olduğunu ve hata yapabileceklerini unutmayacağız. Hele hele herkesin nefsi olduğunu şeytanın da işinin inanan insanlarla olduğunu unutmadan ona göre davranacağız.
Rabbim iyi insan, iyi Müslüman olanlardan eylesin.
Kayseri Strateji Derneği Başkanı
Av. Mustafa İlhan
Henüz Yorum yok