- 18 Kasım 2024 - -YENİ- HAK YOK VAZİFE VAR; FERT YOK CEMİYET VAR.
- 11 Kasım 2024 - POLİMAT-ENTELEKTÜEL
- 04 Kasım 2024 - ÖNCE DONANIM (HARDWARE) SONRA YAZILIM (SOFTWARE)
- 28 Ekim 2024 - İBRETLİK BİR ÖLÜMDEN DERS ÇIKARABİLMEK (FETÖ GERÇEĞİ)
- 21 Ekim 2024 - YAŞLANMA “SÜREÇ ODAKLI” BİR GELİŞMEDİR VE ANNE KARNINDAN BAŞLAR.
- 15 Ekim 2024 - ÜÇÜ BİRLEYEBİLİR MİYİZ? (Türkçülük/İslamcılık/Batıcılık)
- 07 Ekim 2024 - BEYİN-BEYİNCİK-VİCDAN=YASAMA-YÜRÜTME-YARGI
- 30 Eylül 2024 - GEÇMEK Mİ, KALMAK MI?
- 23 Eylül 2024 - METAFOR (MESNEVİ/KABAK METAFORU)
- 10 Eylül 2024 - İDDİALAR VE HIRSLARIMIZIN KUŞATTIĞI HAYATLARIMIZ
- 03 Eylül 2024 - KİTAP VE SİLAH DENGESİ
- 21 Ağustos 2024 - GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN DOSTLARIMIZ (!)
- 12 Ağustos 2024 - ÖNCELİKLİ KAYGILARIMIZ
- 06 Ağustos 2024 - SEVGİ-ACI-HZ. İNSAN
- 29 Temmuz 2024 - İNİŞ-ÇIKIŞ-KONFOR
- 22 Temmuz 2024 - GENÇLİĞİN GÜNDEMİNDEKİ KONULARA DAİR: SORU/CEVAP
- 15 Temmuz 2024 - KAPAĞINIZ/DUDAĞINIZ KAPALI MI?
- 09 Temmuz 2024 - SÜLEYMANLAR AYAKTA ÖLÜR.
- 05 Temmuz 2024 - EVLİLİK YAŞI İÇİN 5 N 1 K (HZ. AİŞE ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN)
- 25 Haziran 2024 - İNSAN HAYATA NEREDEN BAŞLAMALI ?
- 12 Haziran 2024 - İNSAN NEDEN ALZHEİMER VE DEMANS OLUR?
- 05 Haziran 2024 - SEVİNİNCE TOPRAĞA, ÜZÜLÜNCE GÖKYÜZÜNE BAK!
- 29 Mayıs 2024 - BİR HİKÂYENİZ VAR MI?
- 23 Mayıs 2024 - “EN BÜYÜK SÜRPRİZ” BİZİ BEKLİYOR OLABİLİR Mİ?
- 13 Mayıs 2024 - MESLEK LİSESİ Mİ, FEN/ANADOLU LİSESİ Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 06 Mayıs 2024 - ANAOKULU MU, ÜNİVERSİTE Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 29 Nisan 2024 - HARDAL TANESİ
- 22 Nisan 2024 - ÖZELEŞTİRİ Mİ / SAVUNMA MI?
- 08 Nisan 2024 - SİYASETTE ADALET Mİ FAYDA MI?
- 03 Nisan 2024 - YAPAMADIĞIMIZ ŞEYİ ALLAH’TAN İSTEMEK!
- 26 Mart 2024 - BUEN VİVİR
- 25 Mart 2024 - BAŞROL DE Mİ OYNUYORSUNUZ, YOKSA FİGÜRAN MISINIZ?
- 13 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 12 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 05 Mart 2024 - SAYGI DUYMAM GEREKEN BU(!) MU?
- 29 Şubat 2024 - DÜNYA VE AHİRETTE UYUYABİLMEK VE UYANABİLMEK
- 22 Şubat 2024 - OMURGA
- 12 Şubat 2024 - AİLE NEDEN İLK DÜŞMANDIR?
- 09 Şubat 2024 - ANNE/BABA/ÖĞRETMEN ACI BİR TEBESSÜM
- 29 Ocak 2024 - DERDİNİN DEVASI SEN’SİN
- 23 Ocak 2024 - EŞYANIN RUHU
- 15 Ocak 2024 - ALÇAK GÖNÜLLÜ
- 09 Ocak 2024 - NEDEN UZAKLARI YAKIN, YAKINLARI UZAK ETTİK?
- 01 Ocak 2024 - EN BÜYÜK FESAT NEDİR ?
- 25 Aralık 2023 - İKİNDİ NAMAZI VE BENÎ KURAYZA YAHUDİLERİ
- 18 Aralık 2023 - Kütük Çok Sahibi Yok!
- 12 Aralık 2023 - Fix/Takıntı
- 04 Aralık 2023 - Siyaset ve Tefekkür
- 27 Kasım 2023 - Haddini bil, mutlu ol!
- 20 Kasım 2023 - Korona Döneminin Dijital Çocukları
- 14 Kasım 2023 - Sessizliğin Gücü (Meryem, 19/10)
- 07 Kasım 2023 - Çocuğa Sevgi, Gence Güven ve Yaşlıya Saygı
- 16 Ekim 2023 - Pozitiflik, Saf Pozitiflik midir?
- 12 Ekim 2023 - Gülümseme ve Huzur
- 02 Ekim 2023 - Kabz ve Bast
- 20 Eylül 2023 - Bağınız her daim açık mı?
- 13 Eylül 2023 - Nişanlınız Nasıl Güzel Olur?
- 30 Ağustos 2023 - Helalleşme/Sıfırlama(!?) Mümkün mü?
- 22 Ağustos 2023 - Yalanın Negatif ve Pozitifi
- 17 Ağustos 2023 - Ne yığdırın, ne de bağırtın.
- 03 Ağustos 2023 - Artırılmış Sanal Hayatın Kurbanları
- 23 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 18 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 03 Temmuz 2023 - Neredesin Hızır?
- 28 Haziran 2023 - Nakıs/Noksanlık/İmtihan
- 14 Haziran 2023 - “5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)
- 06 Haziran 2023 - Aile Mahremiyeti ve Nükleer Enerji
- 29 Mayıs 2023 - Talip Olduklarımıza Dikkat!
- 23 Mayıs 2023 - Liderlere “Hüsn-i Hâtime” İçin 5 Tavsiye
- 15 Mayıs 2023 - Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi
- 08 Mayıs 2023 - Ubasute
- 01 Mayıs 2023 - İşiniz Zor mu?
- 10 Nisan 2023 - Niyet-Düşünce-Söylem-Eylem-Amel-Ahlak
- 03 Nisan 2023 - Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
- 27 Mart 2023 - Faraziye Hayatlar, Şimdi ve Burası
- 20 Mart 2023 - Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı
- 13 Mart 2023 - Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)
- 06 Mart 2023 - Hayat; geriye doğru …, ileriye doğru…
- 20 Şubat 2023 - Sabır; Boyun Eğmek Değil Mücadele Etmektir.
- 13 Şubat 2023 - Deprem - Kenetlenme - Kader - Tedbir
- 08 Şubat 2023 - Köy/Şehir Gerilimi ve Başıboş Köpekler Sorunu
- 31 Ocak 2023 - Akupunktur-İğnelenme-Eleştiri
- 23 Ocak 2023 - Üç Farklı Rüzgârın Anaforundaki Ülke’m
- 17 Ocak 2023 - Mehmet’leri “Fatih” Yapmak İçin…
- 09 Ocak 2023 - Mevlana, Konevi ve Urmevi’yi Anlamak İçin…
- 03 Ocak 2023 - Kadın ve Erkek “Eş” Değerdir.
- 26 Aralık 2022 - “Sema” bize ne anlatır?
- 20 Aralık 2022 - Kötülük Genini Çıkarabilir miyiz?
- 12 Aralık 2022 - Kimin Uydusuyuz?
- 05 Aralık 2022 - Sağlıklı Birey-Mutlu Aile-Huzurlu Toplum
- 02 Aralık 2022 - Hak ve Hakikat
- 21 Kasım 2022 - Acı Bir Tebessümle Kayan Yıldızlar
- 15 Kasım 2022 - Aile ve Gençlik Çalıştayı
DR. CEMİL PASLI
Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü)
Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü)
İnsanın derinliği üç okuyup, iki dinleyip, bir yazarak edindiği bilgi birikimi kadardır.
O derinlik her hareketine ve sözüne nüfuz eder.
İnsan derinliği kadar insandır.
Bir ağacın kökü gibidir insanın birikimi.
O bilgi ve görgünün dış âleme aktarımı için ise iyi bir iletişim diline ihtiyacı vardır.
Bu birikimin dış âlemde etkisi için kadife bir ambalaja ihtiyacı vardır.
Bilgi ve birikim iyi bir iletişim eşliğinde sunulmadığında kişi ve çevresi için tehlikelidir.
Zira kadife bir ambalajla sunulmayan bilgi çevreye faydadan çok zarar verebilir.
Zygmunt Bauman’ın ifade ettiği gibi:
“İlişkilerin yenilgi genellikle iletişim yenilgisidir.”
İnsan bal arısı gibi her kitap Kuran’ın anlaşılmasına yardım eden bir vesile, her insanı Allah’ın esmasının en çok yansıdığı ayna olarak Hızır kabul etmeli ve ikisinden aldığı nektarlarla en az %51 kovanına iç dünyasına çekilmeli ve kendi özgün balını yapmalı.
Bu kıymetli balı Rabbinin ve insanların hizmetine en güzel ambalajlarla sunmalıdır.
Evet! İnsanın bilgi ve birikimle oluşturduğu derinlik yumruğu gibi kabul edilirse; o yumruğa mutlaka bir kadife eldiven giydirilmelidir.
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” cümlesi ile bu hakikate işaret ediyor.
İnsan en çok sevdikleri de dâhil kadife hakikat yumruğunu kullanması gereken yer de kullanmalıdır.
Günümüzde insanları hiç kesilmeyen bir polyannacılıkla pembe yalanlarla ilişkiler yürütülmeye çalışılıyor.
Ama bu tarz ilişki gerçeklerden uzak olduğu için asla ve asla sürdürülemiyor.
Ve geride çok acılar bırakarak bitiyor.
Sahici insanların kadife yumrukları vardır.
Dünyanın zorluklarına karşı o yumruklarla savaşır insanlar.
İmtihan dünyası pembe yalanlarla geçiştirilemeyecek kadar acımasızdır.
Dünya da ve ahrette tek sığınağımız sürekli başvurduğumuz, onlarla ayakta kaldığımız, onların sayesinde yolumuzu aydınlattığımız kadifelere sarılmış hakikatlerdir.
Velvet Fist (The Power of Truth)
The depth of a person is as much as the knowledge he acquires by reading three times, listening twice, and writing once.
That depth permeates his every move and word.
It is as human as human depth.
Human accumulation is like the root of a tree.
In order to transfer that knowledge and experience to the outside world, it needs a good communication language.
This accumulation needs a velvet packaging for its effect in the outer world.
When knowledge and experience are not presented with good communication, it is dangerous for the person and his environment.
Because information that is not presented in a velvet packaging can do more harm than good to the environment.
As Zygmunt Bauman puts it:
“The defeat of relationships is often the defeat of communication.”
Every book, like the honey bee, should be a means of helping the understanding of the Qur'an, and every person should be regarded as Khidr as the mirror in which Allah's wind is most reflected, and at least 51% of the nectars should be drawn from the two of them to their inner world and make their own unique honey.
He should present this precious honey to the service of his Lord and people in the most beautiful packaging.
Yes! If it is accepted as a fist of depth created by human knowledge and experience; a velvet glove must be put on that fist.
The late Mehmet Akif Ersoy's sentence, "Let my words be like wood, let there be truth," points to this truth.
One must also use the velvet fist of truth where one has to use it, including the ones one loves the most.
Today, people are trying to maintain relations with pink lies with a polyannaism that never stops people.
But this kind of relationship can never be sustained because it is far from the truth.
And it ends, leaving a lot of pain behind.
Authentic people have velvet fists.
People fight with those fists against the difficulties of the world.
The world of testing is too cruel to be passed over with pink lies.
Our only shelter in the world and in the hereafter is a truth wrapped in velvet, to which we constantly apply, to which we survive, and through which we illuminate our path.
Henüz Yorum yok