- 02 Aralık 2024 - -YENİ- MECELLE PUSULASI (ALTIN FORMÜL İÇERİR)
- 25 Kasım 2024 - ZAHMETTEN KAÇARAK RAHMETE ULAŞILABİLİR Mİ?
- 11 Kasım 2024 - POLİMAT-ENTELEKTÜEL
- 04 Kasım 2024 - ÖNCE DONANIM (HARDWARE) SONRA YAZILIM (SOFTWARE)
- 28 Ekim 2024 - İBRETLİK BİR ÖLÜMDEN DERS ÇIKARABİLMEK (FETÖ GERÇEĞİ)
- 21 Ekim 2024 - YAŞLANMA “SÜREÇ ODAKLI” BİR GELİŞMEDİR VE ANNE KARNINDAN BAŞLAR.
- 15 Ekim 2024 - ÜÇÜ BİRLEYEBİLİR MİYİZ? (Türkçülük/İslamcılık/Batıcılık)
- 07 Ekim 2024 - BEYİN-BEYİNCİK-VİCDAN=YASAMA-YÜRÜTME-YARGI
- 30 Eylül 2024 - GEÇMEK Mİ, KALMAK MI?
- 23 Eylül 2024 - METAFOR (MESNEVİ/KABAK METAFORU)
- 10 Eylül 2024 - İDDİALAR VE HIRSLARIMIZIN KUŞATTIĞI HAYATLARIMIZ
- 03 Eylül 2024 - KİTAP VE SİLAH DENGESİ
- 21 Ağustos 2024 - GÖZ BEBEĞİMİZ OLAN DOSTLARIMIZ (!)
- 12 Ağustos 2024 - ÖNCELİKLİ KAYGILARIMIZ
- 06 Ağustos 2024 - SEVGİ-ACI-HZ. İNSAN
- 29 Temmuz 2024 - İNİŞ-ÇIKIŞ-KONFOR
- 22 Temmuz 2024 - GENÇLİĞİN GÜNDEMİNDEKİ KONULARA DAİR: SORU/CEVAP
- 15 Temmuz 2024 - KAPAĞINIZ/DUDAĞINIZ KAPALI MI?
- 09 Temmuz 2024 - SÜLEYMANLAR AYAKTA ÖLÜR.
- 05 Temmuz 2024 - EVLİLİK YAŞI İÇİN 5 N 1 K (HZ. AİŞE ÖRNEĞİ ÜZERİNDEN)
- 25 Haziran 2024 - İNSAN HAYATA NEREDEN BAŞLAMALI ?
- 12 Haziran 2024 - İNSAN NEDEN ALZHEİMER VE DEMANS OLUR?
- 05 Haziran 2024 - SEVİNİNCE TOPRAĞA, ÜZÜLÜNCE GÖKYÜZÜNE BAK!
- 29 Mayıs 2024 - BİR HİKÂYENİZ VAR MI?
- 23 Mayıs 2024 - “EN BÜYÜK SÜRPRİZ” BİZİ BEKLİYOR OLABİLİR Mİ?
- 13 Mayıs 2024 - MESLEK LİSESİ Mİ, FEN/ANADOLU LİSESİ Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 06 Mayıs 2024 - ANAOKULU MU, ÜNİVERSİTE Mİ? (MÜFREDAT İÇİN)
- 29 Nisan 2024 - HARDAL TANESİ
- 22 Nisan 2024 - ÖZELEŞTİRİ Mİ / SAVUNMA MI?
- 08 Nisan 2024 - SİYASETTE ADALET Mİ FAYDA MI?
- 03 Nisan 2024 - YAPAMADIĞIMIZ ŞEYİ ALLAH’TAN İSTEMEK!
- 26 Mart 2024 - BUEN VİVİR
- 25 Mart 2024 - BAŞROL DE Mİ OYNUYORSUNUZ, YOKSA FİGÜRAN MISINIZ?
- 13 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 12 Mart 2024 - NEHİR AKMALI!
- 05 Mart 2024 - SAYGI DUYMAM GEREKEN BU(!) MU?
- 29 Şubat 2024 - DÜNYA VE AHİRETTE UYUYABİLMEK VE UYANABİLMEK
- 22 Şubat 2024 - OMURGA
- 12 Şubat 2024 - AİLE NEDEN İLK DÜŞMANDIR?
- 09 Şubat 2024 - ANNE/BABA/ÖĞRETMEN ACI BİR TEBESSÜM
- 29 Ocak 2024 - DERDİNİN DEVASI SEN’SİN
- 23 Ocak 2024 - EŞYANIN RUHU
- 15 Ocak 2024 - ALÇAK GÖNÜLLÜ
- 09 Ocak 2024 - NEDEN UZAKLARI YAKIN, YAKINLARI UZAK ETTİK?
- 01 Ocak 2024 - EN BÜYÜK FESAT NEDİR ?
- 25 Aralık 2023 - İKİNDİ NAMAZI VE BENÎ KURAYZA YAHUDİLERİ
- 18 Aralık 2023 - Kütük Çok Sahibi Yok!
- 12 Aralık 2023 - Fix/Takıntı
- 04 Aralık 2023 - Siyaset ve Tefekkür
- 27 Kasım 2023 - Haddini bil, mutlu ol!
- 20 Kasım 2023 - Korona Döneminin Dijital Çocukları
- 14 Kasım 2023 - Sessizliğin Gücü (Meryem, 19/10)
- 07 Kasım 2023 - Çocuğa Sevgi, Gence Güven ve Yaşlıya Saygı
- 16 Ekim 2023 - Pozitiflik, Saf Pozitiflik midir?
- 12 Ekim 2023 - Gülümseme ve Huzur
- 02 Ekim 2023 - Kabz ve Bast
- 20 Eylül 2023 - Bağınız her daim açık mı?
- 13 Eylül 2023 - Nişanlınız Nasıl Güzel Olur?
- 30 Ağustos 2023 - Helalleşme/Sıfırlama(!?) Mümkün mü?
- 22 Ağustos 2023 - Yalanın Negatif ve Pozitifi
- 17 Ağustos 2023 - Ne yığdırın, ne de bağırtın.
- 07 Ağustos 2023 - Kadife Yumruk (Gerçeğin Gücü)
- 03 Ağustos 2023 - Artırılmış Sanal Hayatın Kurbanları
- 23 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 18 Temmuz 2023 - Peygamber Kıssaları ve Çocuk Eğitimi
- 03 Temmuz 2023 - Neredesin Hızır?
- 28 Haziran 2023 - Nakıs/Noksanlık/İmtihan
- 14 Haziran 2023 - “5” “95”den Büyüktür. (Çocuk Eğitimi)
- 06 Haziran 2023 - Aile Mahremiyeti ve Nükleer Enerji
- 29 Mayıs 2023 - Talip Olduklarımıza Dikkat!
- 23 Mayıs 2023 - Liderlere “Hüsn-i Hâtime” İçin 5 Tavsiye
- 15 Mayıs 2023 - Seferoğulları, Tellioğulları ve Yeşil Vadi
- 08 Mayıs 2023 - Ubasute
- 01 Mayıs 2023 - İşiniz Zor mu?
- 10 Nisan 2023 - Niyet-Düşünce-Söylem-Eylem-Amel-Ahlak
- 03 Nisan 2023 - Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
- 27 Mart 2023 - Faraziye Hayatlar, Şimdi ve Burası
- 20 Mart 2023 - Kifayetsiz Muhterisler, Dış Güçler ve Türkiye Yüzyılı
- 13 Mart 2023 - Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)
- 06 Mart 2023 - Hayat; geriye doğru …, ileriye doğru…
- 20 Şubat 2023 - Sabır; Boyun Eğmek Değil Mücadele Etmektir.
- 13 Şubat 2023 - Deprem - Kenetlenme - Kader - Tedbir
- 08 Şubat 2023 - Köy/Şehir Gerilimi ve Başıboş Köpekler Sorunu
- 31 Ocak 2023 - Akupunktur-İğnelenme-Eleştiri
- 23 Ocak 2023 - Üç Farklı Rüzgârın Anaforundaki Ülke’m
- 17 Ocak 2023 - Mehmet’leri “Fatih” Yapmak İçin…
- 09 Ocak 2023 - Mevlana, Konevi ve Urmevi’yi Anlamak İçin…
- 03 Ocak 2023 - Kadın ve Erkek “Eş” Değerdir.
- 26 Aralık 2022 - “Sema” bize ne anlatır?
- 20 Aralık 2022 - Kötülük Genini Çıkarabilir miyiz?
- 12 Aralık 2022 - Kimin Uydusuyuz?
- 05 Aralık 2022 - Sağlıklı Birey-Mutlu Aile-Huzurlu Toplum
- 02 Aralık 2022 - Hak ve Hakikat
- 21 Kasım 2022 - Acı Bir Tebessümle Kayan Yıldızlar
- 15 Kasım 2022 - Aile ve Gençlik Çalıştayı
DR. CEMİL PASLI
HAK YOK VAZİFE VAR; FERT YOK CEMİYET VAR.
HAK YOK VAZİFE VAR; FERT YOK CEMİYET VAR.
Başlıkta kullandığımız cümle vefatının 100. Yılını idrak ettiğimiz Ziya Gökalp’e ait.
“Hak yok vazife var; fert yok cemiyet var” sözü, Türk töresi ve İslam’ın fert ve topluma bakışını tek cümle ile ifade etmenin mükemmel bir örneği.
Anadolu irfanı İslam’ı kendine has cümlelerle uyarlamıştır.
“Yaşadığın geceyi kadir, muhatap olduğun kişiyi hızır bil”cümlesi de bu türdendir.
Gökalp; “Türkleşmek-İslamlaşmak-Muasırlaşmak” yaklaşımı ile her milletin kendi öz kültürü ve töresini iyi bilmesini, İslam’ı makasıdı sabit olmakla birlikte vesailde kendi öz kültürü ve töresine uygun yorumlamasını; uhdesine aldığı töresi-öz kültürü ve dinini muhafaza ederek dünya ile entegrasyonunu üçlü bir sistem olarak değerlendirmiştir.
Hanefi-Maturidi-Yesevi çizgide Türklerin ana vatanı Orta Asya’da geliştirilen bu üçlü sistem günümüzde revize edilmeyi bekliyor.
Güneyden gelen selefi ve eşarici bir çizgi, batıdan gelen güçlü oryantalist çalışmalar ile Hanefi-Maturudi-Yesevi çizgi zayıflatıldı.
Başta biz İslam’ın anayasa maddelerini (makasıd) korumakla görevli kelamcılar olmak üzere çizgimizi korumak ve geliştirme hususunda her Müslümana görevler düşüyor.
Ziya Gökalp “Hak yok vazife var, fert yok cemiyet var” ilkesini “İctimai Usul-ü Fıkıh” projesiyle destekledi.
İslam Mecmuası (1914-1918)’ndan yakın arkadaşı kelamcı M. Şerefeddin Yaltkaya’da mezkur ilkeyi “İctimai Usul-ü Kelam” projesi ile güçlendirmek istedi.
Bireyselliğin ve hak peşinde koşmanın öncelendiği hatta zirve yaptığı modern zamanlarda; cemiyetçiliğe ve vazife odaklı düşünmenin önemine daha çok vurgu yapmak gerekiyor.
Gökalp’i vefatının 100 yılında rahmetle anıyor, herkesi vazife odaklı ve cemiyeti önceleyen bir bakış açısına davet ediyorum.
There are no rights but duties; There is no individual, there is society.
The sentence we use in the title belongs to Ziya Gökalp, whose 100th death anniversary we are celebrating.
“There are no rights, only duties; The saying "There is no individual, there is society" is a perfect example of expressing the Turkish custom and Islam's view of individuals and society in a single sentence.
Anatolian wisdom adapted Islam with its own unique sentences.
The sentence "Know the night you live in and know the person you talk to" is also of this kind.
Gokalp; With the "Turkification-Islamization-Contemporaryization" approach, each nation should know its own culture and customs well, and interpret Islam in accordance with its own culture and customs, although its purpose is fixed; It has evaluated its integration with the world as a triple system by preserving its customs, core culture and religion.
This tripartite system, developed in Central Asia, the homeland of the Turks, along the lines of Hanafi-Maturidi-Yesevi, is waiting to be revised today.
The Hanafi-Maturudi-Yesevi line was weakened by a Salafi and Ashari line coming from the south and strong orientalist studies coming from the west.
Every Muslim has a duty to protect and develop our line, especially us theologians who are responsible for protecting the constitutional articles (makasid) of Islam.
Ziya Gökalp supported the principle of "There are no rights but duties, there is no individual but society" with his "Social Usul-ü Fiqh" project.
His close friend, theologian M. Şerefeddin Yaltkaya from the Islamic Journal (1914-1918), wanted to strengthen the aforementioned principle with the "İctimai Usul-ü Kalam" project.
In modern times, where individuality and the pursuit of rights are prioritized and even peak; It is necessary to emphasize more on the importance of collectivism and duty-oriented thinking.
I commemorate Gökalp with mercy on the 100th anniversary of his death and invite everyone to a duty-oriented and society-prioritizing perspective.
Henüz Yorum yok