MEHMET TOPUZ

-YENİ- İNSAN BU YA...

İNSAN BU YA…

İnsan bu ya… Bazı şeyleri çokta abartmamak ya da bazen çok görmek gerektiği kanaatindeyim son vakitlerde… Beklentiyi arşa taşımak veya bir beklenti içinde olmak insana dair, bir yönüyle umut verici fakat diğer yönüyle de şaşırmak ve şaşkınlık haliyle olup bitenleri izlemek, olması gerekenin bu olduğunu ya da olmadığına dair bir şüphe barındırabilmekte… Tabi beklentinin değeri de galiba kimin neye talip olduğu ile alakalı olsa gerek… Ya da zor olan ne, kolay olan nerede…

İnsan bu ya… Son vakitlerde dünya sathında yaşayan insan sayısı kadar düşüncenin yer aldığı bir gezegende, kimden neyi beklemek gerektiği herkesin kendi kanaati ya da kanaatleri kadar terazisinde yer ediniyor olabilir. Tabi burada bir insandan bahsediyorum.

Tabi bunların hepsi sonuçta bir yorum. İnsana dair doğru ne ya da neyi ne şekilde anlamak gerektiği hususunda bilgiçlik taslama niyetinde de değilim. Çünkü görünenin ardında görünmeyen ya da bilinmeyenleri bir hissiyata tabi tutmak doğru olur mu? Diğer yönüyle şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim. Tarihin ve coğrafyanın içerisinde düşülen notlara da dünya siyasi tarihi içerisinde bir göz gezdirmekte fayda var.

 

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI…

Bu ifade bir zihniyet ve düşünce dünyasının yansıması olsa gerek. Olumsuz anlamda… Dünyayı yeni bir kargaşanın eşiğine getirdikten sonra tarihin tekerrür etmesine neden olacak cümleler… Dünya kendi tarihinden insan olma nezdinde hala bir ders almamış gözükmekte. Dünya savaşları hususunda kıyısından köşesinden tarih bilgisi olanların insanlık tarihi açısından sonuçları malum. Bu ifadelere göz kırpan batılı zihniyet galiba öz güveni tavan yapmış olmalı ki, bunu çok rahatlıkla ifade edebiliyor.

Burada psikolojik anlamda batılı zihniyet, varoluşsal bir problem yaşıyor gözükmekte… Çünkü bir aşağılık psikolojisini ortadan kaldırmak için karşı tarafı küçümseme ya da tükenme aşamasına gelen sömürgecilik zihniyetinin sil baştan inşasını sağlama gayretinin tezahürü olabilir mi bu? Yani sonuçta insan bu ya. Yani bura da ki insanın mahiyeti hususunda kapitalist bir insandan ya da sömürünün ayakta kalmak olduğunu düşünen bir insandan yani beşeri bir zihniyetten bahsediyorum.

Dünya siyasi tarihinde şayet batılı zihniyet elindeki tüm imkânlara rağmen dünyada ki mazlumların ahını alalı çok oldu. Orta Asya’dan Afrika’ya ve Filistin’e kadar yapılan zulüm işin sonunu nereye götürür bilinmez. Bir başkasının emeğini toprağını sömürerek nereye kadar gidilebilir. Çünkü emek sadece kapitalizmin, derebeylerin toprağında mazlumun hakkını yiyip, zulmetmeyle kalacak bir şey değil. Bugün dünyanın bütün coğrafyalarında kurulan sömürüye dayalı kurdukları derebeylik galiba bugünlerde batının ve batılı zihniyetin gelecek adına korkusu durumuna dönüşmüş gözükmekte.

Sonuçta beşer bu ya…

Necip Fazıl Kısakürek’in ifadesiyle;” İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal…

(Sakarya şiiri).

Sağlıcakla kalın.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri