MEHMET TOPUZ

-YENİ- MESELE, BUNDAN MI İBARET?

MESELE, BUNDAN MI İBARET?

Kimin, neyin peşinde olduğu hususunda herhangi bir bilgi sahibi olmam için, temsili zamirin kıymet verdiği maddeci anlayışı ve peşinde olunup olunmayacağına dair bir kanı oluşturabilirim. Bununda bilmek ile alakalı olmasından kaynaklı olması ve bilginin olmaması sadece bir önyargı oluşturur. Önyargı ise; sonuçta peşin hüküm niteliği taşıyacaktır. Sonuç ise yorumsuz…

Google çağında bilginin içeriksel niteliği sorgulanabilir bir durum oluşturmasına rağmen hala ezberlenebilir yönünün niteliğine bakmadan öne çıkması da sonuçta bir kirlilik mahiyeti taşımaktadır. Ve kimin neyin peşinde olup olmamasına dair bir şaşkınlık durumunun beyinlerde yer edinmesi beşeriyetin bir çıkmazı olarak bir sokak başında hala durmaktadır.

Konformizmin, kitleler üzerindeki salgını ve kitle psikolojisinin niteliğini sorgulamadan hazırbulunuşluğu, bilgi yığınlarının duyumsal öngörüsünü artırabilmektedir. Duyumsal öngörü aslında bir bilgi midir sorusu, araştırmadan uzakta köşe başında her daim yer edinmiştir.

Ve sonuçta bu bir saygınlık arayışı olabilir mi? Bilgi ile saygınlık ve saygınlık arayışının tekdüze düşüncenin içeriği arasındaki bağıntının değeri bir kirlilik ya da beslenilen kaynağın, içeriğinin sorgulanmamasından kaynaklı olabilir mi? Ve kimin neyin peşinde olup olmaması bu arada bir değer oluşturabilir mi?

Konunun akıbeti açısından birkaç kavramın birleşkesi de mecburen sorulardan kaynaklı birbirini takip edecek gibi durmakta. Burada aklıma konformizmin etkisi ya da saygınlık arayışında bilginin Google çağındaki yeri husussunda konuşurken ve bilginin çevresel etkisi derken, burada bir statü endişesi gibi bir durum da kendiliğinden süreci takip edecek gibi durmakta.

Statü sahibi olmak, doğumla başlayan bir süreçtir. İnsan kavramı, sıfatlardan önce gelen bir statüdür. İnsan olmak ise, bu statünün devamlılık yönünü besleyen süreci ve vakti içinde barındıran bir cümle gibi durmakta. Tabi bu statüyü besleyen elementler dizisine, meslek, itibar, aile, çevre, bilgi gibi kavramları ekleyerek bir uydu oluşturabiliriz. Ve statünün yanında yer edinen endişe ise, 21. Yüzyılın konformizm anlayışı içerisinde yer edinen ve kapitalizmle beslenen hali olan meslek kavramını yani niceliğini öne çıkarmış gibi durmakta.

Sonuçta bu deneme yazısında nereye varmamız gerektiği hususunda kavramların niteliği ve birbiri ile arasında ördüğü örüntünün taşıyacağı yerin neresi olması gerektiği hususunda kararsızım.

Statünün meslek kavramı ile olan bağıntısının 21. Yüzyılın kişisel gelişim kısmında galiba umut ve başarı ticareti gibi bir ifadeyi de kapitalizmin içerisine yerleştirebilirim. Bir umudun ve başarının olması, kim neyin peşinde olması gerektiği kısmını tam anlamıyla doldurmasa da en azından iyi niyet ilkesinden de uzaklaştığını göstermez. Ancak umudun ve başarının bir ticarete dönüşmesi ve daha çok kazanma hırsı ise ihtimal dâhilinde ve gerçek başarı ise ihtimallerden uzaktır. Bunun karşıtı ise; sonuçta sertifikalaşması gibi bir durumu ortaya çıkaracaktır. Ve sonuç ise; ne yazık ki yorumsuz.

Netice-i kelamda, lumpen bir nezaket barbarlığının yüzdelik değer üzerinden daha da aşağılara doğru seyrelmesi ve neslin gelişimine doğru yüzyıllara aşacak bir durumun aniden oluşması sıska bir yapı oluşturacaktır. Ve bilmenin, öğrenmenin araştırmanın ve arka planına dair bilinmedik bir durumu konuşmak ve konuşulmasına yönelik oluşturulan zemin bilgiden ve bilginin epistemolojik yapısından ne kadar uzaktaysa, bilin ki gerçeklerden ve bilginin kaynağından o kadar uzaktasınızdır. Sürü, ağasını hiç görmedi bu yüzden.

Sağlıcakla kalın…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri