- 28 Ağustos 2024 - YENİ EVLENECEK OLANLARA ÖNERİLER
- 05 Haziran 2024 - ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT
- 25 Aralık 2023 - GENÇLER ALACAKLI, YAŞLILAR BORÇLU
- 11 Haziran 2023 - Kayserigaz! Lütfen Böyle Yapma!
- 20 Mart 2023 - İnsan Değişir Mi?
- 07 Eylül 2022 - Beklentilerden Beklediklerimiz
- 12 Mayıs 2022 - Saygı Denince Anlaşılan
- 04 Ocak 2022 - Ben de Seni
- 11 Ekim 2021 - Maske Düştü
- 25 Eylül 2021 - Lütfen Çabuk Gelmeyin!
- 25 Mayıs 2021 - Beynimizdeki Kamburlar
- 30 Mart 2021 - Lütfen Bekleyiniz
- 27 Ocak 2021 - Önce Yaya’ymış, Sonra Ne Olmuş?
- 08 Ocak 2021 - Okumanın Gücünü Önemseyelim
- 21 Kasım 2020 - Meşgul Abiler
- 07 Kasım 2020 - Yapmayın Beyler
- 20 Eylül 2020 - Şampiyon Kayseri
- 02 Ağustos 2020 - Tükürün!
- 05 Mayıs 2020 - Dikkat! Kendi Engelin Sensin!..
- 13 Nisan 2020 - Geçmiş Peşini Bırakmaz
- 26 Mart 2020 - Gemileri Yakmadan Önce...
- 09 Şubat 2020 - Abi Yemin Et!
- 20 Ocak 2020 - Araçlar Amaç Olunca
- 01 Ocak 2020 - Aşka Uçma Kanadın Yanar !
- 16 Aralık 2019 - Ben Onu Çok Sevmiştim…
YUSUF YEŞİLKAYA
Ölümüne Sevmeyin
Ölümüne Sevmeyin
Yusuf Yeşilkaya
Ölümüne sevmek; gerçekten çok iddialı bir söylem…
Ölümüne sevmek, sevdiği uğruna ölümü göze alabilmek ve dahası sevdiği uğruna öldürebilmeyi göze alabilmektir.
Ölmek ve öldürmek…
Cenab-ı Allah’ın bize verdiği canı bir kişi ya da değer uğruna feda edebilmek, canını verebilmek ya da can almayı düşünebilmek hatta gözünü kırpmadan can almak…
Bu yüzden iddialı bir söylem.
Mukaddes değerler vardır. Herkesin kendi kutsalı vardır demek daha doğru belki de. Mukaddes denilince ben dâhil birçoğumuzun aklına; bayrak, vatan, Kur’an, namus gelebilir. Lakin herkesin kutsalı aynı değildir ve olması da beklenemez. Hayatının merkezine maddiyatı koymuş ve paraya giden her yolu mubah gören bir insana, siz kendi kutsallarınızı anlatamazsınız.
Her ne sebeple olursa olsun, ölmek ve öldürmek çok iddialı bir söylem olmasına rağmen; bu ifadeleri tıpkı sakız çiğner gibi rahatlıkla kullanabilen insanlarla iç içe yaşıyoruz. Bir tık ötesi, bu ifadeleri sadece söylemde kullanmayıp aynı zamanda çok rahat harekete geçebilen insanlarla aynı dünyada yaşıyoruz.
Kutsalı uğruna can alırken ya da verirken eli hiç titremeyen, insan öldürürken tıpkı bir tavuk öldürmekten söz eder gibi konuşan insanlarla aynı toplumda yaşıyoruz. İşin tuhaf yanı bu eylem ya da söylemleri adeta cesaret timsali gibi lanse eden cani ruhlu insan mı bilemediğim yaratıklarla aynı havayı soluyoruz.
Her gün haberlerde “ya benimsin ya toprağın diyerek” öldürülen kadınları izlemekten yüreğimiz nasır tuttu neredeyse.
Namus davası olur, vurur namusunu temizler.
Alacak verecek davası olur, vurur alacağını vereceğini kurtarır.
Fikir davası olur, vurur davasını kurtarır.
Meşru gerekçeler dışında, ölmek ve öldürmek bu kadar kolay olmamalı.
Allah’ın verdiği canı Allah alır. Elbette her nefis ölümü tadacaktır. Her fani ölümlüdür. Bu hükme asla itiraz edemeyiz.
Lakin şu hayatta ölmenin ve öldürmenin dışında da seçenekler olmalı diye düşünüyorum.
Ayrıca sevgide ölçülü olmak bir Peygamber tavsiyesi değil mi? Dün Kabil dediğimize bugün Habil diyebiliyoruz.
Gelin siz en iyisi;
Ölümüne Sevmeyin Ne Olur.
Yaşamak ve Yaşatmak İçin Sevin!
1 Yorum
Tuba Nur Efilti
27 Şubat 2021