Yusuf Yeşilkaya

Lütfen Çabuk Gelmeyin!

Lütfen Çabuk Gelmeyin!

Yusuf YEŞİLKAYA

[email protected]

            Bir akşamüzeri okul çıkışı yoğun trafiğin içinde adım adım ilerliyorum. Özellikle belirli noktalarda trafik oldukça yavaş ilerliyor. Bir trafik ışığını bazen üç dört defada zorla geçebiliyoruz. Yine böyle bir yoğunluğun içindeyim. Bir metre gidip duruyoruz. Bir metre gidip duruyoruz. Bu arada dikiz aynasından bakıyorum. Daracık yerlerden geçe geçe bir motorlu kurye yaklaşıyor. Başında kaskı bile yok. Geldi geldi ve benim aracın önünden geçerken tak diye bir ses duydum. Benin aracım duruyorken gelip ön tamponu sıyırıp geçti. Allahtan insaflısına denk geldim. Dörtlüleri yakıp araçtan indim. Otuzlu yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim yemek servisi yapan kurye, çok bilen bir eda ile:

  • Abi çok bir şey yok. Bir pasta cila ile düzelir. Rapor falan uğraşmasak… Siparişim gecikecek. Patrondan fırça yiyeceğim…

            Baktım gerçekten abartılacak bir durum yok. Ama tamponu olduğu gibi sıyırmış. Tamponu sıyıran ise başında olması gereken kask, terkisinde.  Kask sıyırmış tamponu.

  • Abi bir pasta cila parası vereyim. Gideyim. Siparişi yetiştireceğim.
  • Tamam dedim.
  • Abi ne kadar vereyim?
  • Ne bileyim ben. Pasta cila ne kadara yapılır?
  • Abi iki üç yüz arası değişiyor.

            Baktım haline acımadım desem yalan olur. Ama iş nereye gidecek merak ediyorum. Elini cebine attı, bana para verecek. Cebindeki tüm para elli altmış lira.

  • Abi kusura bakma. Bütün param bu.

            Trafik kilitlendi ona mı yanarsın. Boynunu büktü, ona mı yanarsın. Baktım haline,  yürekler acısı. O halinde bile götüreceği siparişin derdinde. Sipariş gecikince, müşteri kızacak, patron fırça atacak. Belki yevmiyesinden kesecek. Gözlerimin içine bakıp duruyor.

  • Var git kardeşim yoluna dedim.
  • Abi Allah razı olsun. Abi hakkını helal et.

            Özellikle pandemi döneminde yiyecek, içecek başta olmak üzere birçok alanda kuryeler imdadımıza yetişir oldular. Pratik, hızlı ve ekonomik olması motorlu kuryeleri daha ön plana çıkardı.

            Şehirlerin yoğun trafiğini adeta yara yara akıp giden motorlu kuryelere ifrit olabilirsiniz, çok kızıp sinirlenebilirsiniz. Ya da sempati besleyebilirsiniz. Ama bizim duygularımız; o kuryelerin çalışmak zorunda olduğunu, çok tehlikeli bir mesleği icra ettiklerini, patronla müşteri arasında sıkışıp kaldıkları gerçeğini değiştirmez. Ayrıca bu iş için çok yüksek ücret almadıklarını da biliyorum. Mecburiyetten yani.

            Konu ile ilgili olarak birkaç dileğim var:

  • Önce kurye olarak çalışan kardeşlerimizden isteğim. Lütfen trafik kurallarına uyun ne olur. Kask, dizlik, ekipmanlar belki de hayatınızı kurtaracaktır. Motorun terkisinde değil, olması gereken yerde olsunlar. Saygı görmek istiyorsanız önce siz saygı göstermelisiniz.
  • İşletme sahiplerimiz; bu gençlerin hayatını tehlikeye atacak taleplerden uzak durun. Ekipmanlarını tam olarak teslim edin ve çabuk çabuk diye sıkıştırmayın. Ne kadar hızlı giderlerse gitsinler, uçacak halleri yok bu kuryelerin.
  • Sipariş verenler yani bizler; nerde kaldı benim yemeğim, suyum, çiğ köftem, pizzam diye ha bire sıkıştırıp sıkboğaz etmeyelim ne olur. Siparişimiz on dakika geç gelsin ama bu gençler kurallı ve sağlıklı olarak görevlerini yapsınlar istiyorum.

Son bir not: Sadece pandemi döneminde 203 motorlu kurye hızlı teslimat baskısından dolayı hayatını kaybetti. Ve bu gençlerin de bir annesi babası vardı. Belki eşi ve çocukları vardı. Onlara ekmek götürebilmek için canlarından oldular. (Kaynak:https://www.gazeteduvar.com.tr/pandemide-203-motorlu-kurye-hiz-baskisindan-oldu-haber-1519838)

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri