MAHMUT ALİ CENGİZ KÖROSMANOĞLU

Depremin Tarıma Etkisi

DEPREMİN TARIMA ETKİSİ

Depremin etkilediği 10 ilimizde yaşanan yıkımın insani ve ekonomik bilançosu ortaya çıkmaya başladı. Öncelik olarak nüfusu yoğun yerlere dikkat kesilindi. Büyükşehirler, şehirler, ilçeler ve nihayetinde köylere bakıldı. Bölgede 540 köy/mahalle 185 bine yakın işletme var. Verimli arım arazilerimizin önemli bir kısmını da depremden etkilenen bölgede.

Depremin etkilediği şehirler, tarım faaliyetleri içerisinde ciddi büyüklükteki alana sahipler. Türkiye'nin bitkisel üretiminin yaklaşık yüzde 20'si bu bölgede yapılıyor. Kayıtlı işletme ve çiftçi sayısı ise 285 bini buluyor.

Türkiye'de tarım yapılabilen alan 23,85 milyon hektar. Bu alanın yüzde 16,2'si, yani 3,58 milyon hektarlık bölümü depremin vurduğu 10 ilde bulunuyor.

Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanların on ildeki toplam büyüklüğü 25,6 milyon dekarla ülke genelinin yüzde 15,5’ini oluşturuyor.

Ülkedeki tüm sebze bahçelerinin de 1,1 milyon dekarla yüzde 15,2’si bu illerde.

Meyveler, içecek ve baharat bitkileri ekim alanlarında ise on il 9,3 milyon dekarla dörtte birlik bir paya sahip.

DSİ'nin bölgede 140 barajı bulunuyor. Bunlardan 34 tanesi kritik önemi haiz barajlar. Şu an için bunlarda ciddi bir sıkıntı yok. Sadece tedbir amaçlı 2 tanesinden su tahliyesi yapıldı.

İhracatın 1/5’i Bu 10 İlden

Türkiye’nin toplam tarım ve ormancılık ürünleri ihracatının yaklaşık beşte birini depremzede 10 il gerçekleştiriyor.

Depremzede 10 il toplam gayri safi yurt içi hasılada yüzde 9,3 pay alırken, tarım sektörü gayri safi hasılasındaki payı ise yüzde 14,3.

Deprem bölgesinde tarımın bu çarpanının bu denli yüksek olması nedeniyle ülkede bir gıda krizine yol açacağına yönelik birtakım söylentiler çıkarıyor bazı mihraklar. Bu kesinlikle doğru değil. Devlet Tarım bakanlığı vasıtasıyla bölgedeki tarımsal faaliyetlerinin inkıtaa uğramasını engellemeye çalışıyor. Depremin kırsal alanda zararının tam boyutları henüz belli olmasa da devletin aldığı tedbirlerle, olası zararları engellemek adına birtakım tedbirler aldığını görüyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığı Deprem Mağduru Çiftçilere Destek İçin Kırsalda Çalışmalarını Sürdürüyor

Tarım ve Orman Bakanlığı tam kapasite olarak 13 bin 664 personel, 4419 araç, 5 helikopter 6 hava aracı ve 1 uçakla sahada. Yine bakanlığa ait Bakanlığa ait 6 bin 700 misafirhaneleri depremzedelere tahsis etti. Tarım ve Orman Bakanlığı, "asrın felaketi" olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin hemen ardından oluşturduğu ekiplerle sahada zarar tespit çalışmalarına başladı öncelikli olarak.

Tarım ve Orman il müdürlükleri bünyesinde bulunan Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamındaki, 852'si veteriner hekim, 470'i mühendis olmak üzere 13 bin 664 personelden oluşan ekip, zarar tespiti yaparak çiftçilerin sorunlarını çözmek için ilk günden itibaren bölgeye intikal etti.

Depremin etkili olduğu 10 ilden gelen talepler doğrultusunda harekete geçen ekipler, çiftçiler tarafından karşılanması mümkün olmayan çadır ve yem ihtiyacına yönelik tespitler yaptı. Bu kapsamda ilk etapta 4 bin hayvan çadırı ihtiyacının karşılanması için harekete geçilerek bölgeye çadır sevkiyatı yapılıyor. Hayvan çadırlarının, Bakanlık ekiplerince tespiti yapılan yerlerde kurulmasına devam ediliyor.

Hayvan Yemi İhtiyacının Karşılanması İçin de Harekete Geçildi

Deprem bölgesinde yaşayan çiftçilerin acil ihtiyaçları arasında yer alan hayvan yeminin temini noktasında da ilk günden itibaren tespit ve dağıtım çalışmaları yapıldı. Bölgedeki bakanlık ekipleri, tespitler kapsamında hayvan başına 10 günlük yem ihtiyacını karşılayacak miktarda hayvan yemini dağıtmaya başladı. Bölgeye gönderilen hayvan yemi miktarı, 1716 tonu aştı.

Et ve Süt Kurumunca (ESK), süt israfını önledi ve hayvanları ucuza almak isteyen fırsatçılara göz açtırmadı.

Süt toplama ve kesilmesi gereken hayvanların satın alınması işlemi de Et ve Süt Kurumunca (ESK) koordine edildi. Bugüne kadar toplanan süt miktarı 1164 ton oldu. Aynı şekilde kesilmek zorunda olunan hayvanları ESK rayiç fiyattan almıştır. Bölgeye gelen fırsatçılar hayvanları yarı fiyatına almak istemiş, ESK sayesinde bu hayvanlarda rayiç fiyattan alım yapılmıştır.

Bölgeyi terk etmek zorunda kalan depremzedelere ait olan veya bakacak kimsesi olmaması sebebiyle ortada kalan büyükbaş ve küçükbaş hayvanların, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından korumaya alındı ve bunların her türlü ihtiyaçları karşılandı.

Deprem bölgesinde 2 milyon büyükbaş hayvanlar için 500 lira, 9 milyon küçükbaş için 50 TL yem desteği verilecek. Toplamda 1,5 milyar TL destek verecek.

Diğer bir destekte depremden etkilenen illerdeki çiftçilere mazot ve gübre desteği, çiftçiye ise nakdi olarak şubat ayında ödeme yapılacak. Bu da yaklaşık 2,8 milyar TL’yi buluyor.

Dişi düve, damızlık koç vs… diğer tüm Hayvancılık desteklerinin de tamamı şubatta çiftçinin hesaplarına aktarılacak. Buda aşağı yukarı 530 milyon TL...

Desteklemeye ilişkin ödemeler için gerekli kaynak, Bakanlığın hayvancılık desteklemeleri için ayrılan destekleme bütçesinden karşılanacak.

Devletin depremden etkilenenlere diğer bir desteği de deprem afetinden etkilenen illerimizde Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı üreticilerimize destek olmak amacıyla; Toprak Mahsulleri Ofisinin görev alanındaki hububat ve bakliyatlar, cins ve kota sınırı olmaksızın TMO tarafından satın alınacaktır.

Deprem bitkisel üretime dolaylı yoldan zarar verdi. Tarım alanları ile ilgili bir sıkıntı yok. En fazla sıkıntı su kanallarının bozulması ve sulama oluşabilecek verim düşüklüğü olabilir.

Esas sıkıntı iş gücü ve ekipman sıkıntısı. Depremle birlikte köylerde çok kişi hayatını kaybetti ve tarım alet ekipmanları göçük altında kaldı. Belki ekipmanlar yerine yenisi gelir ve tamir olabilir. Ancak kaybolan insan gücünü yerine telafi etmek çok zor. Bunun için ekstra olarak bölgeye has ilave destekleme ve teşvik yapılabilir.

Bölgede sadece devlet eliyle yardım yapılmadı. Gıda, kıyafet, çadır başta olmak üzere Türkiye’nin her tarafından ve ülkemizin gönül coğrafyası başta olmak üzere Türkiye’nin hatırını saydığı bir çok ülkeden yardım geldi ve halada geliyor. Bu anlamda bölgeye hayvan yemi vs. yardımlar da gitmeye başladı. Giden yardımlar hem devlet hem STK’lar hem de şahıs bazında yapılmaktadır.

Bu millet zor zamanlar da kendi karakterini ortaya çıkarıyor. Şu ana kadar ki yardım çabaları bu ülkeye olan inancımı daha da artırdı. Özellikle gençlerin çalışmaları, samimiyetleri, yardımları müthiş. Bu milletin mayası sağlam Allah'ın izniyle.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri