- 25 Eylül 2024 - -YENİ- YENİ BİTKİSEL ÜRÜN DESTEKLEME MODELİ
- 19 Eylül 2024 - YENİ DESTEKLEME MODELİNİ ANLAMA KILAVUZU
- 13 Eylül 2024 - TARIMDA ÇALIŞANLARIN SORUNLARI
- 07 Eylül 2024 - 2024 YILI BİTKİSEL ÜRÜN DESTEKLEMELERİ
- 28 Ağustos 2024 - KIRSALDA ÇALIŞMANIN ZORLUKLARI
- 21 Ağustos 2024 - 2024 HAYVANCILIK DESTEKLEMELERİ
- 08 Ağustos 2024 - HAYVANCILIKTA YENİ DESTEKLEMELERİ ANLAMA KLAVUZU
- 29 Temmuz 2024 - TÜRKİYE’DE TARIMDA İŞÇİ SORUNU VAR MIDIR?
- 24 Temmuz 2024 - KÖPEKLERİN İKLİM DEĞİŞİMİNE ETKİSİ
- 17 Temmuz 2024 - TARIMDA KÖPEK TERÖRÜ
- 12 Haziran 2024 - 2024 YILI HUBUBAT ALIM FİYATLARI
- 16 Mayıs 2024 - KOKARCA BÖCEĞİ
- 02 Mayıs 2024 - BUĞDAYDA ARZ FAZLALIĞI BİR KRİZ MİDİR?
- 16 Nisan 2024 - ENZİM ÜRETİMİNİN TARİHÇESİ
- 03 Nisan 2024 - ZEHİRLENELİM Mİ YOKSA AÇ MI KALALIM ?
- 26 Mart 2024 - SAĞLIKLI BESLENME TAKINTISI
- 19 Mart 2024 - SAĞLIĞIMIZI BOZAN SAĞLIKSIZ YAYINLAR
- 13 Mart 2024 - İSRAİL’İN, GAZZE SALDIRISI VE KÜRESEL ISINMA
- 05 Mart 2024 - HAYVANCILIKTA YENİ YOL HARİTASI
- 27 Şubat 2024 - ZEHİR Mİ TARIM İLACI MI?
- 20 Şubat 2024 - TARIMDA ROL MODELİN ÖNEMİ
- 13 Şubat 2024 - SİNEMA VE TARIM
- 08 Şubat 2024 - UZAYDAN TARLAYA; TARIMDA ROL MODEL ARAYIŞLARI
- 02 Şubat 2024 - TARIMFEST (Tarım Festivali)
- 23 Ocak 2024 - HAK GELİNCE…
- 18 Ocak 2024 - HAKKIDIR HAKKA TAPAN MİLLETİMİN HELAL
- 10 Ocak 2024 - BİTKİSEL ÜRETİM 2023 YILINDA ARTARKEN ÖNYARGILARDA DÜŞME OLMUYOR…
- 03 Ocak 2024 - TÜRKİYE’NİN TAVUKLARI ALTIN YUMURTALAYACAK
- 27 Aralık 2023 - DÜNYADA HELAL SERTİFİKASYONA DUYULAN İHTİYAÇ
- 24 Aralık 2023 - ‘HAK’ YERİNİ BULDU
- 15 Aralık 2023 - Helal Belgesi Nedir ?
- 12 Aralık 2023 - Tarım Bilim Kuruluna Duyulan İhtiyaç
- 09 Aralık 2023 - Gıda Ambalajı Okuma Rehberi
- 07 Aralık 2023 - Gıda Ambalaj Okuryazarlığı
- 20 Kasım 2023 - Barkod Okuryazarlığı
- 09 Kasım 2023 - Gıda Etiketi Okur Yazarlığı
- 07 Kasım 2023 - Gıda okur-yazarlığı
- 21 Ekim 2023 - Enzimlerin Kullanım Alanları
- 25 Eylül 2023 - Enzim Nedir ?
- 20 Eylül 2023 - Dünyada Enzim Üretebilen Beş Ülkeden Biriyiz
- 13 Eylül 2023 - Glutenin Zararlı mıdır ?
- 30 Ağustos 2023 - 48 Kromozomlu Buğday mı Tüketiyoruz ?
- 22 Ağustos 2023 - GDO’lu Ekmek mi Yiyoruz ?
- 17 Ağustos 2023 - Tarımsal Bilinç Toplumsal Görevdir
- 07 Ağustos 2023 - Ata Tohumu Ekmek Yasak Değildir
- 03 Ağustos 2023 - Bitki Hastalıklarında, Biyolojik Mücadele
- 27 Temmuz 2023 - Bitki Hastalıklarında Fiziksel Mücadele
- 15 Temmuz 2023 - Bitki Hastalıkları ile Kültürel Mücadelenin Önemi
- 06 Temmuz 2023 - Türkiye’nin Et Açığını Nasıl Kapatabiliriz ?
- 20 Haziran 2023 - 2023 Yılı Hububat Alım Fiyat ve Politikaları
- 14 Haziran 2023 - Sarı Pas Hastalığı ve Mücadelesi
- 06 Haziran 2023 - Bahar Yağışları ve Bitki Hastalıkları
- 25 Mayıs 2023 - Orman Köylüsü Ormandan Sağlanan Gelire Ortak Olacak
- 18 Mayıs 2023 - Yeni Tarım Kanununda Sözleşmeli Tarım
- 10 Mayıs 2023 - Üreticiler Rahat Nefes Alacak
- 02 Mayıs 2023 - Türkiye Buğday ve Yağ Fiyatlarını Düşürdü
- 25 Nisan 2023 - Şehirde Tarım Başlıyor
- 13 Nisan 2023 - Yeni Tarım Kanunu Ve Tarımda İzinli Üretim Devri
- 07 Nisan 2023 - Bitkisel Üretimde Yeterli Destek Verilmiyor Mu?
- 31 Mart 2023 - Domates İhracaatı Yapalım mı? Yapmayalım mı ?
- 22 Mart 2023 - Türkiye Tarımda Tüm Zamanların İhracaat Rekorunu Kırdı
- 16 Mart 2023 - Sözleşmeli Tarımın Mahiyeti
- 06 Mart 2023 - Deprem Bölgesinde Tarımsal Üretim Aksadı mı ?
- 27 Şubat 2023 - Kim Kirletti İse O Temizlesin !
- 20 Şubat 2023 - Depremin Tarıma Etkisi
- 08 Şubat 2023 - Önlemek Ödemekten Daha Ucuzdur.
- 31 Ocak 2023 - Sözleşmeli Tarıma Duyulan İhtiyaç
- 23 Ocak 2023 - Hayvancılıkta Türkiye Yüzyılı
- 17 Ocak 2023 - Şehirde Tarımı Mümkün Kılmak
- 09 Ocak 2023 - Bitkisel Üretim Türkiye Yüzyılına Hazır mı ?
- 03 Ocak 2023 - Ekmek Davası
- 26 Aralık 2022 - Sahte Tarım Yazarları ve Yalan Tarım Haberleri
- 20 Aralık 2022 - Yeşil Vatan
- 12 Aralık 2022 - Orman Varlığımız Ve Orman Yangınları
- 05 Aralık 2022 - Dünyada En Çok Ağaçlandırma Yapan Ülke
- 02 Aralık 2022 - Turunçgillerde Küresel Bir Oyuncu Olan Türkiye
- 21 Kasım 2022 - Siyah Altın; Zeytin...
- 15 Kasım 2022 - Zeytinde Dünya Birincisiyiz
- 07 Kasım 2022 - Şekerpancarı Tarımı
- 31 Ekim 2022 - Türkiye’nin Şeker Krizi Ne Durumda
- 26 Ekim 2022 - 2022 Yılı Şeker Pancarı Hasadı
- 21 Ekim 2022 - Tarıma Tam Destek
- 18 Ekim 2022 - Türkiye’de Tohumculuğun Tarihi Seyri
- 10 Ekim 2022 - Türkiye’de Tohumculuğun Geldiği Son Nokta
- 04 Ekim 2022 - Türkiye’de Kuru Fasulye Tarımı
- 30 Eylül 2022 - Tarımı Şehre Çağırmak
- 26 Eylül 2022 - 2022 Ayçiçeği Hasadı
- 24 Eylül 2022 - 2022 Yılı Çeltik Hasadı-Fiyatları
- 22 Eylül 2022 - Sözleşmeli Besicilik
- 20 Eylül 2022 - 2022 Yılı Mısır Hasadı
- 14 Eylül 2022 - Bilimsel Anlamadaki Tarım Yazılarına Duyulan İhtiyaç…
MAHMUT ALİ CENGİZ KÖROSMANOĞLU
Anız Yakmak Toprağı Öldürür
Anız Yakmak Toprağı Öldürür
ANIZ:Tarımsal üretimde özellikle hububat hasadı sonrasında biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve sap artıklarına ‘’Anız’’ adı verilmektedir. Ekonomik olarak değerlendirilemeyen bu bitki artıkları tarlada önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır.Bu anızların büyük kısmı işleme ile toprağa karıştırılmakta veya yasak olmasına rağmen yakılmaktadır.
ÇİFTÇİMİZ ANIZI NEDEN YAKMAKTADIR?
Hiçbir çiftçi anızı laf olsun diye yakmıyor.Çok az istisnalar olabilir.Ama bunlar istisba.çiftçinin anız yakmaktaki amacı toprağı rahat işlemektir.Toprak hasattan ekime gelinceye kadar çok serleşiyor,kesekleşiyor.Ekim sırasında pullukla yapılan toprak işleme de anız çok ciddi sorun çıkarıyor.Pullukla işlense bile ekim de ya kazayağına doluyor ya da mibzeri tıkıyor.
Çiftçi daha iyi tohum yatağı hazırlamak,yabancı ot ve haşereleri yok etmek,yeni sezon ekimleri sırasında mibzerin istenilen şekilde ekim yapmasını ve anız saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellemek için anızları yakmaktadır .O gün ekimi iyi yapayım diye anızı yakmak belki işini kolaylaştırıyor,faydalı gibi geliyor ama uzun vadede tarlasını bozuyor,mahvediyor.Çiftçi anız yakmakla topraktaki organik maddeyi yaktığı için verim düşüyor.Bu seferde bu verimi artırmak adına toprağa daha fazla kimyasal gübre vermek zorunda kalıyor. Tek mikro element vermek demek toprağın yapısını bozmak demek.Bu bozulan toprağı tekrar eski haline geri getirmek on yılları almaktadır.Anlık kolaylığın nelere mal olduğunu detaylı bir şekilde inceleyelim.
ANIZ YAKMANIN ZARARLARI
Modern tarım tekniğinde anızı yakmak son derece yanlış bir yöntemdir. Yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafi etmek mümkün değildir. Anız yakmanın zararlarını şöyle sıralamak mümkündür.
1-Anızın yakılması sonucunda; gerek tarımsal ekosistem, gerekse doğal ekosistem tahrip edilmektedir.
2-Özellikle topraktaki Karbon (C) ve Azot ( N) dengesi yok olmakta ve tarlalar verimsizleşmektedir.Sap ve anızların yakılması ile bitki büyümesini teşvik eden Karbon ve azotun kaybı da artmaktadır.
3-Organik madde miktarı azalmaktadır.Organik maddenin toprağa kazandırdıkları ise: Organik maddenin bir ayrışma ürünü olan humus, bitkilerin gelişmesi için gerekli olan bitki besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturur. - Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamaktadır.Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erozyon ile taşınmasını önlemektedir. - Toprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Topraklarımızda zaten %1’den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir
4-Mikrobiyolojik aktivite gerilemektedir.
5-Omurgasızlar yok olmaktadır.Topraktaki canlı faaliyetlerini sürdürmezsek toprak çölleşecektir.
6-Toprağın su tutma kapasitesi azalmaktadır.
7-Toprak verimliliği düşmektedir.
8-Kurak ve yarı kurak bölgelerde anız yakma erozyonu artırmada en önemli rol oynamaktadır. Anız yakmanın hem eğime dik hem de eğime paralel sürümde erozyonu ve su kayıplarını arttırdığı belirlenmiştir.. Çünkü anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller;yüzey akış hızını azaltır, toprağa sızmasını sağlar. Böylece erozyonu önler
9-Anızların yakılmasıyla hayvan yemi olarak kullanılmasından başka, birçok yararı olan sap saman yok edilmektedir.
10-Hava kirliliğine sebep olmaktadır.
11-Karayollarında görüş mesafesini azaltarak, trafik kazalarına sebep olmaktadır.
12-Komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına ve ekonomik zararlara sebep olabilmektedir.
13-Tarla içerisindeki direkleri, çitleri ve meyve ağaçlarını tahrip edebilmektedir.
14-Orman ve konut yangınlarına sebep olabilmektedir
15-Yaban hayvanları yuvalarını ve canlarını kaybetmesine sebep olmaktadır.
16-Yapılan denemelerde anız yakımı ile ilk yılda kök çürüklüğü hastalığında azalma olduğu, ancak ikinci yıl bu hastalığın daha da arttığı görülmüştür.
17-Anız yakmanın diğer bir zararı toprak yüzeyinde bulunan mikroorganizmaları öldürmesidir. Oysa toprakta bulunup gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik madde parçalanır, ayrışır ve humus dediğimiz şekle dönüşür
ANIZ YAKMANIN ÖNÜNE NASIL GEÇEBİLİRİZ?
1-Anız parçalayan yeni tarım makinaları ile tohum yatağı hazırlamak,
2-Anıza doğrudan ekim veya az toprak işlemeli makinaları ile ekim yapmak,
3-Hasadın biçer-döverle toprak yüzeyine yakın yapmak,
4-Hasat sonrası anız parçalayıcı bir aletle toprağı karıştırılmalıdır.
5-Yabancı ot ve haşereleri yok etmek için ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
6- Hasat sonrası kalan artıkların toplanarak biyo-enerji sektöründe değerlendirmek,
7-Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesi için kalan sapların %1’i oranında “Azot Dengeleme Gübresi” verilmelidir
8-Anızın yakılması yerine toprağa karıştırılması ile toprağın organik madde içeriği artar, toprakta bitkiye yarayışlı besin maddeleri artar, topraktaki azot miktarını arttırır ve bir sonraki yıl toprağa verilecek gübre miktarını azaltır. Erozyona karşı toprak direnci artar, toprakta tutulan su miktarı artar böylece bitkiler kuraklıktan daha az etkilenirler.
YASAKLARA UYMAYANLAR HAKKINDA VERİLEN CEZALAR
Her anız yangını o tarladaki binlerce canlı türünün yakılarak yok edildiği bir katliamdır.
Anız yakmak ile yukarıda belirtilen zararların önlenmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığınca 16 Aralık 1998 tarih ve 23555 sayılı Resmi Gazete ’de 1998/26 No’lu (Anız Yakılması Önlenmesi Hakkında Tebliğ) yayınlanmıştır.
Anız yakma yasağına uymayanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32’nci (Emre Aykırı Davranış) maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.
Anız yakanlar 5 yıl süre ile tarımsal desteklemelerden men edilecek ve Anız yakanlara 2023 yılında her dekar için 1.220,45.-TL (Binikiyüzyirmilirakırkbeşkuruş) idari para cezası verilecektir.
Burada anız yaklmalarını önlemek için cezalar daha da artırılmalı. Ancak bu tek başına yeterli değildir kanısındayız. Yakmayanlara da ayrıca bir teşvik verilmeli.Topağın verimliliğine katkısı için,topraktaki organik maddeyi artmasına katkı sunduğu için ödüllendirilmeli,alan başına belli bir para verilmelidir.
Topraktaki anızları karıştırıcı ,parçalayıcı ekipmanlar açısından çiftçiye desteklerinin verilmesi önemlidir. Bunun için her köyün ya da birkaç köyün ortak kullanacağı makinalar temin edilebilir.
Hasat yapıldıktan sonra toprak nemini koruyorken zaman kaybetmeden toprağın sürülmesi daha kolay olabilir. Eğer doğrudan büyük sürüm yapılmayacaksa, yüzeyde kalan anızların sapları toprağa karıştırılarak toprakla bütünleşmesi sağlanabilir .
Sürdürülebilir bir tarım için anız yakmak değil anızı toprakta tutmamız gerekiyor.
Yazarın Diğer Makaleleri
Anız Yakmak Toprağı Öldürür
ANIZ:Tarımsal üretimde özellikle hububat hasadı sonrasında biçilmiş olan tahılların toprakta kalan kök ve sap artıklarına ‘’Anız’’ adı verilmektedir. Ekonomik olarak değerlendirilemeyen bu bitki artıkları tarlada önemli sorunlar ortaya çıkarmaktadır.Bu anızların büyük kısmı işleme ile toprağa karıştırılmakta veya yasak olmasına rağmen yakılmaktadır.
ÇİFTÇİMİZ ANIZI NEDEN YAKMAKTADIR?
Hiçbir çiftçi anızı laf olsun diye yakmıyor.Çok az istisnalar olabilir.Ama bunlar istisba.çiftçinin anız yakmaktaki amacı toprağı rahat işlemektir.Toprak hasattan ekime gelinceye kadar çok serleşiyor,kesekleşiyor.Ekim sırasında pullukla yapılan toprak işleme de anız çok ciddi sorun çıkarıyor.Pullukla işlense bile ekim de ya kazayağına doluyor ya da mibzeri tıkıyor.
Çiftçi daha iyi tohum yatağı hazırlamak,yabancı ot ve haşereleri yok etmek,yeni sezon ekimleri sırasında mibzerin istenilen şekilde ekim yapmasını ve anız saplarının mibzer gözlerinin tıkanmasını engellemek için anızları yakmaktadır .O gün ekimi iyi yapayım diye anızı yakmak belki işini kolaylaştırıyor,faydalı gibi geliyor ama uzun vadede tarlasını bozuyor,mahvediyor.Çiftçi anız yakmakla topraktaki organik maddeyi yaktığı için verim düşüyor.Bu seferde bu verimi artırmak adına toprağa daha fazla kimyasal gübre vermek zorunda kalıyor. Tek mikro element vermek demek toprağın yapısını bozmak demek.Bu bozulan toprağı tekrar eski haline geri getirmek on yılları almaktadır.Anlık kolaylığın nelere mal olduğunu detaylı bir şekilde inceleyelim.
ANIZ YAKMANIN ZARARLARI
Modern tarım tekniğinde anızı yakmak son derece yanlış bir yöntemdir. Yakma sonucu karşılaşılan zararların çoğunu telafi etmek mümkün değildir. Anız yakmanın zararlarını şöyle sıralamak mümkündür.
1-Anızın yakılması sonucunda; gerek tarımsal ekosistem, gerekse doğal ekosistem tahrip edilmektedir.
2-Özellikle topraktaki Karbon (C) ve Azot ( N) dengesi yok olmakta ve tarlalar verimsizleşmektedir.Sap ve anızların yakılması ile bitki büyümesini teşvik eden Karbon ve azotun kaybı da artmaktadır.
3-Organik madde miktarı azalmaktadır.Organik maddenin toprağa kazandırdıkları ise: Organik maddenin bir ayrışma ürünü olan humus, bitkilerin gelişmesi için gerekli olan bitki besin maddelerinin bir kısmının kaynağını oluşturur. - Organik madde toprakta yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlamaktadır.Toprakta kümeleşmeyi temin ederek erozyon ile taşınmasını önlemektedir. - Toprağın iyi havalanmasını sağlamaktadır. Topraklarımızda zaten %1’den daha az olduğu belirlenmiş olan organik madde, bitkisel bir artık olan anızın yakılması ile giderek yok edilmektedir
4-Mikrobiyolojik aktivite gerilemektedir.
5-Omurgasızlar yok olmaktadır.Topraktaki canlı faaliyetlerini sürdürmezsek toprak çölleşecektir.
6-Toprağın su tutma kapasitesi azalmaktadır.
7-Toprak verimliliği düşmektedir.
8-Kurak ve yarı kurak bölgelerde anız yakma erozyonu artırmada en önemli rol oynamaktadır. Anız yakmanın hem eğime dik hem de eğime paralel sürümde erozyonu ve su kayıplarını arttırdığı belirlenmiştir.. Çünkü anız, yağışların şiddetle toprağa düşmesini engeller;yüzey akış hızını azaltır, toprağa sızmasını sağlar. Böylece erozyonu önler
9-Anızların yakılmasıyla hayvan yemi olarak kullanılmasından başka, birçok yararı olan sap saman yok edilmektedir.
10-Hava kirliliğine sebep olmaktadır.
11-Karayollarında görüş mesafesini azaltarak, trafik kazalarına sebep olmaktadır.
12-Komşu tarladaki hasat edilmemiş ürünlerin yanmasına ve ekonomik zararlara sebep olabilmektedir.
13-Tarla içerisindeki direkleri, çitleri ve meyve ağaçlarını tahrip edebilmektedir.
14-Orman ve konut yangınlarına sebep olabilmektedir
15-Yaban hayvanları yuvalarını ve canlarını kaybetmesine sebep olmaktadır.
16-Yapılan denemelerde anız yakımı ile ilk yılda kök çürüklüğü hastalığında azalma olduğu, ancak ikinci yıl bu hastalığın daha da arttığı görülmüştür.
17-Anız yakmanın diğer bir zararı toprak yüzeyinde bulunan mikroorganizmaları öldürmesidir. Oysa toprakta bulunup gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik madde parçalanır, ayrışır ve humus dediğimiz şekle dönüşür
ANIZ YAKMANIN ÖNÜNE NASIL GEÇEBİLİRİZ?
1-Anız parçalayan yeni tarım makinaları ile tohum yatağı hazırlamak,
2-Anıza doğrudan ekim veya az toprak işlemeli makinaları ile ekim yapmak,
3-Hasadın biçer-döverle toprak yüzeyine yakın yapmak,
4-Hasat sonrası anız parçalayıcı bir aletle toprağı karıştırılmalıdır.
5-Yabancı ot ve haşereleri yok etmek için ilaçlı mücadele yapılmalıdır.
6- Hasat sonrası kalan artıkların toplanarak biyo-enerji sektöründe değerlendirmek,
7-Anızların daha çabuk parçalanıp ayrışarak organik maddeye dönüşmesi için kalan sapların %1’i oranında “Azot Dengeleme Gübresi” verilmelidir
8-Anızın yakılması yerine toprağa karıştırılması ile toprağın organik madde içeriği artar, toprakta bitkiye yarayışlı besin maddeleri artar, topraktaki azot miktarını arttırır ve bir sonraki yıl toprağa verilecek gübre miktarını azaltır. Erozyona karşı toprak direnci artar, toprakta tutulan su miktarı artar böylece bitkiler kuraklıktan daha az etkilenirler.
YASAKLARA UYMAYANLAR HAKKINDA VERİLEN CEZALAR
Her anız yangını o tarladaki binlerce canlı türünün yakılarak yok edildiği bir katliamdır.
Anız yakmak ile yukarıda belirtilen zararların önlenmesi amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığınca 16 Aralık 1998 tarih ve 23555 sayılı Resmi Gazete ’de 1998/26 No’lu (Anız Yakılması Önlenmesi Hakkında Tebliğ) yayınlanmıştır.
Anız yakma yasağına uymayanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32’nci (Emre Aykırı Davranış) maddeleri gereğince işlem yapılacaktır.
Anız yakanlar 5 yıl süre ile tarımsal desteklemelerden men edilecek ve Anız yakanlara 2023 yılında her dekar için 1.220,45.-TL (Binikiyüzyirmilirakırkbeşkuruş) idari para cezası verilecektir.
Burada anız yaklmalarını önlemek için cezalar daha da artırılmalı. Ancak bu tek başına yeterli değildir kanısındayız. Yakmayanlara da ayrıca bir teşvik verilmeli.Topağın verimliliğine katkısı için,topraktaki organik maddeyi artmasına katkı sunduğu için ödüllendirilmeli,alan başına belli bir para verilmelidir.
Topraktaki anızları karıştırıcı ,parçalayıcı ekipmanlar açısından çiftçiye desteklerinin verilmesi önemlidir. Bunun için her köyün ya da birkaç köyün ortak kullanacağı makinalar temin edilebilir.
Hasat yapıldıktan sonra toprak nemini koruyorken zaman kaybetmeden toprağın sürülmesi daha kolay olabilir. Eğer doğrudan büyük sürüm yapılmayacaksa, yüzeyde kalan anızların sapları toprağa karıştırılarak toprakla bütünleşmesi sağlanabilir .
Sürdürülebilir bir tarım için anız yakmak değil anızı toprakta tutmamız gerekiyor.
Henüz Yorum yok