FURKAN YILMAZ ALTINÖZ

-YENİ- ZEKAT VERME SORUNU

ZEKAT VERME SORUNU

Furkan Yılmaz ALTUNÖZ

 

Toplumda etkin olmayan İslam. Birçok sorunu da beraberinde getiriyor. İslam’ın toplumsal rolü için yasalarla korunması lazım. Hukuk kurallarından bahsetmiyorum. İslam’ın bireye ve topluma yüklediği ibadetlerden söz ediyorum ki bunlardan biri Zekat ibadetidir.

Zekatın psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve güvenliliğe katkı rolünü anlatmayacağım. Zekatın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sorunundan söz ediyorum.  Küçük yerleşim yerlerinde ve taşra kentlerde bu sorun olmayabilir. Ama büyük kentlerde yani apartmanda oturmakla birlikte birbirlerini tanımayan insan yığınlarının olduğu yerlerde zekat ödemeleri ciddi anlamda sorun oluşturuyor.

Zekat ihtiyaç sahiplerinin hakkıdır ki bunların başında yoksul kimseler gelmektedir. Ancak metropollerde ya da İslami ve insani duyarlılığın azaldığı veya yok olduğu yerler de kim yoksul kim zengin nasıl bilinebilir ki! Modern Seküler hayat insanların bir araya gelerek dertleşeceği, bilişeceği alanları yok etti. İslam’ın önerdiği ve ciddi anlamda toplumsal sigorta görevi üstlenebilecek camiler sosyal hayattan kovulunca mahalleli, semtli ve şehirli insan yalnız kaldı.

15 Temmuz 2016 dan önce vakıflar, dernekler, cemaatler ve tarikatlar az ya da çok bu işi üstlenmişlerdi. Üyeleri yoluyla mahalleyi, semti ve şehri tanımaktaydılar. Kim fakir, kim yoksul veya kim ihtiyaç sahibi biliniyordu. Yardım faaliyetleri yapılıyordu. Ancak 15 Temmuzla birlikte vakıf ve dernekler itibarsızlaştırıldı. Halkın dernek ve vakıflara güveni en aza indirildi ki bu bir projeydi. Egemenler bunu başardılar.

Şimdi zekat verecek kimseler zekatını kime nasıl versinler ve ulaştırsınlar. Eğer Türkiye Diyanet Vakfı diyecekseniz; bir mahalledeki fakir ve yoksulları TDV nerden bilecek. Eğer kaymakamlık aracığıyla diyecek olursanız ki bu sorunu kısmen çözebilir ama tamamen değil. Çünkü sosyal dayanışma vakıflarının çalışma şekilleri farklı.

Bu konuda bana sıkça gelen bir soruyu sizle paylaşmak istiyorum. Herkes başını yastığın altına koysun. Soru şu “Hocam zekat ve fitre mi gelinime ya da damadıma verebilir miyim?” Herkes biliyor ki usul ve füruya (anne baba üstsoy ve evlat torun altsoy) zekat ve fitre verilmez. Ancak bu soruyu sordurtan şey nedir? Şu mu? İlgili soru sahibinin yakınlarına diğer Müslümanlar zekat, fitre ve başka yardımda bulunmadıkları için kişi kendi yakınlarına (usul ve füruna) zekat vermek zorunda kalıyor. Bu ise çok tehlikeli bir sonucu doğurabilir ki sermaye tek elde toplanır. Tekelleşmeye neden olur. Usul ve füru zengin olmayanlar açlıktan yanlışa düşebilirler.

Aslında bu halin toplumsal bir çözülmenin sonucu olduğu görülmektedir. Yalnızlaşmak. Yaşamdan kopmak. Diyanet, vakıf ve derneklerin itibarları yeniden sağlanmalıdır. Devlet bu konuda geç kalmadan önlemler almalıdır. Komşuluk ve mahalle kültürünün yeniden inşa edilmesi önemlidir. Modern hayatın yalnızlaştırma rolüne karşılık camiiler aktif edilmesinin yanında devletin toplumsal yapıyı koruma noktasında tedbirler alması gerekmektedir. Bu sorun cami cemaat ilişkisi üzerinden en aza indirilebilir. Bunun için öncelikle çalışma saatlerinin cami endeksli olmasını önemli buluyorum.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri