FURKAN YILMAZ ALTINÖZ

EVLİLİK TALEPİNİZ NE OLMALI?

EVLİLİK TALEPİNİZ NE OLMALI?

İnsan mı çevreyi değiştirir? Çevre mi insanı değiştirir? Yoksa toplum mühendisleri ve güç odakları mı? Hem insanı hem de çevreyi değiştirir. Ama şu gerçek ki mağlup bireyler ve toplumlar değişmeye ve dönüşmeye mahkûmdur. Çünkü mağlupların renk, tarz ve yaşam hevesleri galipler/egemenler tarafından belirlenir. 

Düğünler. Kızlar. Oğullar. Yeni yuvalar. Gelinler. Damatlar. Torun beklentileri. Nüfus artışı…

Ev hanımından çalışana, köyden kente, taşradan anakente kadar; düğünler azaldı. Kızlar evlenmiyor. Erkekler bekârlığı tercih ediyor. Yuvalar eski. Büyük anneler. Dedeler. Kedi ve köpekler. Mezarlarda ki nüfus artış hızı doğanlardan fazla…

Hanım kız seni ne değiştirdi? Kim değiştirdi? Allı şanlı günlerce süren düğünler yerini tek kişilik karanlık odalara mı bıraktı? Erkek korkun mu var? Kayınvalide endişen mi var? Sorumluluktan mı korkuyorsun? Yoksa adı arkadaş/metres/flört olan nikâhsız yaşam senin tercihin mi?

Delikanlı genç! Ya sen! Seni hangi felsefe evlilikten alıkoydu? Evinin balkonuna ben evleniyorum işareti olan “bayrak kaldırma” bayrağımızı asmadan alıkoyan nedir? Müstakbel eş bulma sorunun mu var? Ayakkabı değiştirir gibi partner mi değiştiriyorsun? Kadınlara güvenmiyor musun?

Sizi çocuk sahibi olmaktan korkutan ve kedi ve köpeklere yönelten şey nedir? Yaşam standartlarınızı, zevk ve renklerinizi, çevre ilişkilerinizi; siz mi belirliyorsun yoksa birileri mi yönlendiriyor?

Görücü usulü evlilik genel olarak nitelikli bir evliliğe dönüşüyor. Tecrübeler bunu söylüyor. Bu tür evlilikler pazara kadar değil mezara kadar sürebiliyor. Otobüs, tramvay, kafeler, partiler vb. yerlerde evlilikle sonuçlanan ilişkiler; daha çok pazara kadar sürüyor.

Siz evlilik girişiminde bulunan kız ve erkekler! Muhatabınızdan beklenti ve talepleriniz nitelikli olmalıdır. Fiziki düzgünlüğü, güzellik ve yakışıklılık ilk tercihiniz olabilir. Yetecek kadar maddi gelir, ev ve araç beklentiniz olabilir.  Ancak ilk görüşme ve konuşmanızda önceliğiniz neler olmalı bunun farkında olmalısınız.

Herhalde kızlar konuşmalarına şöyle başlamaz; ben yemek yapmayı sevmem. Bir yere giderken izin almam. Hafta da birkaç gün dışarı çıkar yemek yeriz. Çamaşır ve bulaşıklara sen yardım edersin. Kayınvalidemle mesafem olur. Çocuğuma baban ve annenin adını koymam. Tatili severim. Modayı takip ederim. Dağınık bir insanım. Rahatı severim gibi… Veya sözleri arasında çamaşır ve bulaşık makinesi almıyorsun ya da çocuk bakıcısı istemiyorsun değil mi?

Damat adayı da; ben mutfağa hiç girmem. Geceleyin bebeğin sesine uyanmam. Kaynana muhabbetine hiç dayanamam. Maaşlar bende toplanacak. Her istediğinde annenlere gitmeni istemem. Akrabaların evimize gelmese iyi olur. Anneme itaati bana itaat kabul ederim. Piknik ve gezi alanlarında para harcamayı sevmem. Hemen çocuk istemem. Birkaç yıl kedi ve köpek yeterli olur; teklifinde bulunur mu?

Eğer kız ve oğlan bu gibi şeyleri gündeme getiriyor ve konu ediniyorsa; ciddi anlamda bir seviye düşüklüğü söz konusudur. Evliliğe değil hayata bile hazır değil bunlar.

Evlilik talebinde bulunanlar muhataplarında; ahlak, sevgi, sadakat ve tahammül aramalıdır. Bu hali talep etmeli ve sorgulamalılar. İnsan – Allah, insan – insan ve insan – çevre ilişkilerini dikkate almalıdırlar.

Bekar veya dul olmak sahipsiz kalmaktır.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri