- 21 Ekim 2024 - -YENİ- ZAHİD ŞEHİT YAHYA SİNVAR
- 15 Ekim 2024 - DİYANET CAMİ VE CEMAAT
- 09 Ekim 2024 - 7 EKİM FITRATIN DİRENİŞİ
- 16 Eylül 2024 - BİR MEVLİD KANDİLİ DAHA GERİDE KALIRKEN
- 25 Ağustos 2024 - CAMİKEBİR KENTSEL DÖNÜŞÜM
- 21 Ağustos 2024 - EVLİLİK TALEPİNİZ NE OLMALI?
- 08 Ağustos 2024 - MİTİNGLER BİTTİ ŞİMDİ NE OLACAK
- 02 Ağustos 2024 - İSMAİL HANİYE HAFTASI
- 31 Temmuz 2024 - SİYONİST YAHUDİ TERÖRİSTLER
- 24 Temmuz 2024 - SÖMÜRGE BESLEMELERİ
- 15 Temmuz 2024 - KATİLLER ÜLKESİ AMERİKA
- 05 Temmuz 2024 - MÜLTECİ GÖÇMEN PEYGAMBER
- 30 Haziran 2024 - AHLAK KÜLTÜR SANAT EĞİTİM ÇALIŞTAYI
- 23 Mayıs 2024 - RAHMANIN MİSAFİRİ OLMAK
- 20 Mayıs 2024 - ÖMER NASUHİ BİLMEN VE TOPLUMSAL CİNSİYET
- 13 Mayıs 2024 - ÇOCUKSUZ KADINLAR VE KÖPEKLER
- 06 Mayıs 2024 - KÜRESEL VİCDAN AYAKLANMASI
- 22 Nisan 2024 - FİLİSTİN MESELESİ ÇADIRDA BİLE
- 16 Nisan 2024 - İSLAMCILAR VE EKSEN KAYMASI
- 09 Mart 2024 - KADINLAR 8 MART
- 06 Mart 2024 - RÖNESANS II GAZZE
- 26 Şubat 2024 - İSLAM ŞERİATI
- 12 Şubat 2024 - 14 ŞUBAT SEVGİLİ
- 23 Ocak 2024 - AKREDİTE İMAN
- 12 Ocak 2024 - REGAİP GECESİ BİDAT SA!
- 24 Aralık 2023 - ELEŞTİRİSEL BAKIŞ FİLİSTİN
- 09 Kasım 2023 - Seyyid Burhaneddin ve Erciyes Bulvarı - Mehmet Özhaseki
- 09 Kasım 2023 - Seni Yargılayacağız Netanyahu
- 29 Ekim 2023 - Muasır Medeniyet Sınıfta Kaldı
- 06 Ekim 2023 - Sanatçı Veya Konserler Adına Aileyi Yok Etmek
- 11 Mayıs 2023 - Anneler Gününde Kadınlar
- 06 Mayıs 2023 - 14 Mayıs Seçimlerini Bu Makale Üzerinden Okumak
- 16 Şubat 2023 - İmani Bir Eylem Ensar Olmak
- 09 Ocak 2023 - Yüzleşmek ve Filistin
- 19 Aralık 2022 - Militarist Siber Seküler Saldırı
- 15 Aralık 2022 - Kudüs’ü Bünyamin’ce Sevmek
- 12 Aralık 2022 - Çocuk Evlilikleri Ve Din
- 10 Haziran 2022 - Güne Kur’an İle Başlanılmayan Bir Toplumun Kitabı Sahipsiz Kalacaktır
FURKAN YILMAZ ALTINÖZ
KIZIL GONCALAR
KIZIL GONCALAR
Bir Tv. Kanalında yayımlanan “Kızıl Goncalar” isimli dizi mütedeyyin dindar insanların gündeminde. Dizinin değerlendirilmesi ve yargılanması söz konusu. Ancak Müslümanlara düşen şey ahlak ve adalet çerçevesinde diziyi değerlendirmek. Tepkisel ve reaktif yaklaşımlar sağlıklı sonuç vermiyor. Dizi jakoben, 28 Şubatçı, militarist ve seküler yaşam tarzına sahip olanlarla; tarikatlar üzerinden dindar yaşamı benimsemiş kitlelerin fotoğrafını çekiyor. Doğru ya da yanlış bir çalışma.
Dizi; Dr. Levent ailesi ve çevresi üzerinden, fanilerin Efendi Hazretleri ve tarikatı üzerinden bir bakış açısı ortaya koyuyor. Dizide, yaşamları kesişen Kemalist Doktor Levent ile bir dini cemaatin içinde yaşayan Meryem'in ve de çevresindekilerin yaşadıkları anlatılıyor. Yapımda muhafazakâr - seküler kimliklere ve yaşam tarzlarına vurgu yapılıyor.
Özelde tarikat çevreleri genelde ise bir kısım dindar çevreler diziye tepki gösterdiler. Seküler çevrelerden ise dizi destek buldu. Bu nokta da dizi ve konusuna sağlıklı bir yaklaşım olduğunu söylemek mümkün değil. İdeolojik ve ötekileştirici bir yaklaşım dili egemen.
Dizide seküler aile ve çevre ilişkileri değerlendirildiğinde: Aile içi psikolojik şiddet; yatağa bağlı terk edilmiş baba; uyumsuz karı koca; kocasından habersiz evini terk eden kadın; asi ve uyuşturucu kullanan bir kız/öğrenciler; çocuk yaşta cinsellik dürtüsü; yemek yapmayı bilmeyen hatta mutfakta ocağı bile açamayan yetişkin kadın; kendisi gibi giyinmeyen ve düşünmeyen kimselere yönelik iğrenç davranış; asistan doktor tarafından aşağılama ve hakaret; başörtülü kızların okuma özgürlüklerini ellerinden alınması gibi insan haklarına aykırı davranışlar; izleyiciye aktarılıyor.
Diğer taraftan faniler tarikatı üzerinden tüm mütedeyyin/dindar insanların zan altında bırakılması; efendi hazretlerine aklın devre dışı bırakılarak mutlak itaat, bürokrasi de örgütlenmiş tarikat; tarikat içi hiyerarşik yapı; bilme karşı itiraz; Kur’an Kursun da şiddet; yolsuzluk yapan tarikat çalışanı ve cezalandırılması; küçük yaşta evlendirilmek istenen kız; okula gitmek isteyen ama engellenen kız; tarikat bağlısı kocasından farklı düşünen anne; mutfak, sağlık bilgisi ve insani ilişkileri yüksek yüksek bir kadın; izleyicilere sunuluyor.
Aslında Türkiye’de istisnalar hariç her ideolojik/inanç mahallesi gettolarda yaşamayı sürdürüyor. Birbirlerini anlamaya gayret etmiyor. İdeolojilerinin keskin sınırları içerisinde yaşıyorlar. Farklı düşünce ve yaşam biçimine tahammülleri yok.
İşte bu dizi üzerinde de koparılan fırtına da bu yüzden. Dizi üzerinden taraf olmaktan öte tarih, topum, ahlak ve barış eksenli; yapılan yanlışların üzerine gidilse daha isabetli olacaktır. Diyalog kanalları açık tutulacaktır. Toplumsal barışa katkı sunulacaktır.
İnsan hakları çerçevesinde; yanlışa yanlış diyecek bireylere ihtiyaç var. Nitelikli bir toplum için anlamaya ve diyaloğa da…
Ben İslamcıyım ve tarafım belli. Ancak bu olaylara sağlıklı yaklaşmama engel değildir.
Henüz Yorum yok