AHMET AVANLIER

15 Temmuz 2016 Uzun ve Soğuk Gece...

15 Temmuz 2016

Uzun ve Soğuk Gece...

 

Yaşadığım en uzun ve soğuk gece,

Uzunluğu, yeniden dirilişin, küllerinden doğuşun, sancılı bekleyişin uzunluğu.

Soğukluğu, aynı üniformayı giydiğim, kardeşim sandığım hainlerin milletimin üzerine mermi sıkmasının, meclisime bomba atmasının, bayrağıma, ezanıma kastedmesinin kan dolduran Soğukluğu.

 

O gece ;

Oğlumun telefonda sosyal paylaşım sitelerinde gördüğü birbiri ardına gelen tam anlam veremediği mesajlar üzerine;

 

- baba tuhaf şeyler oluyor, darbe sözleri var köprüyü kapatmışlar !!!

sözleri ile konuya vakıf olmuş, hemen televizyonu açıp ilk olarak son başbakanımız Sayın Binali Yıldırım Bey'in bu bir kalkışmadır sözleri ile heyecanlanmıştık. İlk yaptığımız ise gayri ihtiyari abdestimizi tazeleyip, kardeşimi ve kardeşim gibi sevdiğim arkadaşım Erkan'ı telefon ile arayıp şehir meydanına dualar ve tekbirlerle gitmek olmuştu.

Birbirimizden habersiz (ilk başta) yüzlerce kişinin daha Sayın Cumhurbaşkanımızın "milletimi meydanlara davet ediyorum " çağrısından önce (hem de bütün illerde) meydanlarda toplanmış olması, bu hain kalkışmada hainlerin başarılı olamayacağının ilk işaretiydi sanki

Çok farklı bir ruh haliydi...

Sosyal medya üzerinden Ankara ve İstanbul'dan sürekli haber akışı geliyor, meydandaki sayımız ise binleri geçiyordu...

Ve ilk sela...

Gözlerimizden dökülen yaşlar, Allahu Ekber nidaları ile yerinden fırlayacakmış gibi atan kalpler, dualar, salavatlar...

 

Selâları duyunca imamlara saldırmak yerine, gözlerimizden yaş akıtacak inancı nasip eden Allah'a şükürler olsun.

Ve ertesi gün...

Rabbimizin lütfu, Liderimizin dirayeti ve milletimizin şanlı direnişi ile Elhamdülillah farklı bir güne merhaba dedik.

 

Dostlar, o günden bugüne çok şey yazıldı, çizildi...

Etkili, yetkili isimlerden, bir çok porfesörden, toplum bilimcilerden, habercilerden, programcılardan dinledik, seyrettik o uzun geceyi...

 

Aradan geçen dört yıl ve yazılan, çizilen, söylenen onca şeye ben de şu notu düşmek isterim;

 

Daha sonra belgeselini seyrederken kanımı donduran şu sözler çınlıyor kulağımda;

"- hedefiniz mit önü 2 bomba atışı serbest.... atış yapıldı tam isabet "

“- hedefiniz külliye önündeki camii önü..... görev tamamlandı"

 

Bu ne acımasızca, ne alçakca bir diyalog...

Bombaladığın yer kimin toprağı, şehit ettiğin kim, bu neyin kini ve hesabı...

 

Aslında mâlum;

Bu topraklar üzerinde plan kuranların, bozulan planlarının paniği ile ruhunu satmış hainlerin elinden intikam alma meselesi. İsimler, yüzler, üniformalar aldatmasın sizi...

 

Bugünler de köşe bucak, elbet adâlet yerini bulacak bağırışları içinde olup da bu bombaları atan alçaklara, kendi insanına mermi sıkan hainlere en ufak söz etmeyenler... ne acıdır ki bu acımasız canilerin elinden gelecek adâlete inanacak kadar zavallısınız.

 

Vallahi de, billahi de eğer bir belde de yok ise ve gelecekse adâlet;

Zalimlerin elinden değil selâ duyduğunda gözü yaşaran, kalbi titreyen, bayrağını, ezanını namerte çiğnetmeyenler ile gelecek...

eğer yoksa ve gelecekse adalet, ahirete inanan, inancında samimi olan ve inandığını yaşayanların elinden gelecek inşaAllah.

 

Tüm 15 Temmuz şehitlerimize ve meslektaşım, kardeşim Ömer HALİSDEMİR'e Allahtan rahmet diliyorum, Rabbim şahadetlerini kabul eylesin.

Ahmet AVANLIER

Kalın sağlıcakla

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri