- 13 Ağustos 2022 - İslami Dayanışma Oyunları
- 18 Haziran 2022 - Babalar Günü & İskender Serbest
- 15 Nisan 2022 - Akçalı Mehmet Amca
- 20 Ekim 2021 - Bebeğin Beşiği Çamdan
- 04 Mart 2021 - Demirtaş Babayın Oğlu mu?
- 08 Şubat 2021 - Kucak Dolusu Sarılalım
- 10 Aralık 2020 - Var mı Sende O Yürek?
- 20 Kasım 2020 - “ Bülent Amca! “
- 16 Kasım 2020 - ''Diyanet, Tababet ve Siyaset''
- 26 Ekim 2020 - Antika
- 01 Ekim 2020 - Tsundoku: ‘‘Kitap Satın Alıp Okumama Hastalığı’’
- 18 Ağustos 2020 - Milli Eğitim Bakanı'na Açık Mektup
- 17 Temmuz 2020 - Felsefe, Edebiyat, Demogoji ve Boş Yapma (!) ''
- 07 Mayıs 2020 - Nerede O Eski Ramazanlar (!)
- 21 Nisan 2020 - Torpilin Adı Referans Olmuş!...
- 24 Mart 2020 - Virüs Sayesinde (!)
Orhangazi Serbest
Memur Ol, Yangel Yat !!
Köylü Mehmet Amca’nın bir keçisi varmış. Emsallerine göre iki kat süt veriyormuş. Bir gün devlet yetkilileri bunu duyup Mehmet Amca’ya iki keçi parası teklif ederek keçiyi satın almışlar. Keçi, artık devletin korumasında, en iyi besinlerle besleniyor veterinerler tarafından sürekli sağlık kontrolleri yapılıyormuş. Ancak akşam olup keçi sağılmaya başlayınca sütün yarı yarıya düştüğünü gören devlet yetkilileri, ne kadar üstüne düşseler de keçiden bekledikleri sütü alamıyorlarmış. Çaresiz, Mehmet Amca’nın kapısını çalarak bu keçiye ne yedirdiğini nasıl bakıp beslediklerini sormuşlar.
Mehmet Amca;
“Ne olacak dağda ne ot varsa orda ki otlardan yediriyordum.’’
Devlet yetkilileri Mehmet Amcayı yanlarında götürerek keçiye bakmasını rica ederler. Mehmet Amca gelip keçinin sakalını okşayıp biraz sevdikten sonra keçiye sorar;
“Ne oldu sana? Köydeyken emsallerine göre iki kat sür veriyordun?” Keçi, kafasını sallar, meler bir şeyler mırıldanır Mehmet Amcaya.
Mehmet Amca, devlet yetkililerine dönerek keçinin; “Ne yapmamı bekliyordunuz? Artık devlet memuru oldum.” Dediğini söyler.
” Sırtını devlete daya, memur ol rahat et.” Aklımın yettiği günden bugüne bayramda, seyranda düğünde, dernekte büyüklerimden duyduğum en sık cümlelerden biri desem inanır mısınız? Hatta biz gençlere verilen öğütler sıralamasında en meşhur(!) cümlede diyebilirim. Küçük yaşlarda memurluğun kutsal bir meslek olduğunu dahi düşünürdüm. Hatta belli bir yaştan sonra Ailelerin biz çocuklarını memur yapabilmek için yarışlarına da anlam veremiyordum. Buraya kadar bir sorun görmüyorum lakin bu satırlardan sonra yazdıklarımı ehemmiyetle ve dürüstlükle memurluk yapan büyüklerimin üzerlerine alınmamalarını istirham ediyorum.
Biz Gençlere iyi niyetle tavsiye verilirken dahi dolaylı olarak kaytarmaya ve rahatlığa yönelik tavsiye veriliyor.
Nitekim bugün vergi dairelerinde, bankalarda, belediyelerde ne kadar yan gelip yatan varsa, suratsız gülümsemekten aciz, insanların olur işlerini geciktiren ne kadar memur varsa hepsi bilsin. Bu genç kardeşinizin kalbini çok kırıyorsunuz.
Sırtınızı devlete dayamanın büyük cazibesine kapılmış olabilirsiniz ama ne olur bunun neticesini saf ve temiz insanlardan çıkarmayın.
Ve siz genç arkadaşlarım sizlerde yakın akrabalarınızın ve yakın çevrenizden gelen bu sığ düşünce ile memur olup yan gelip yatacaksanız üzerine bide bizlere azar çekecekseniz aman ha memur olmayın.
Ve siz memleketimin güzel ve saf yürekli insanları amcalarım, teyzelerim!
Sizlerde ne olur alışmayın bu durumlara, karşınızda ki memura genel müdür edasıyla eğilip, bükülmeyin !
Geçenlerde bir resmi kurumda sıra beklerken yaşlı bir teyze, memura gelip eahcup bir eda ile selam vererek “Yavrum bir şey sorabilir miyim?” dedi. Genç personel hemen almadı selamını. Birkaç saniye sonra kafasını kaldırarak gergin bir yüz ifadesiyle, sert bir eda ile “ Sor” dedi. İnsanın soracağı varsa da soramaz artık. Üzüldüm teyzenin haline yanına gidiverip “gel teyze” dedim memurla göz göze gelerek. Renkten renge girmeyin meramınızı güzelce anlatın. Sizler bu şekilde yaptıkça karşınızda ki bu durumun nimetlerinden yararlanarak kasıntıyla konuşmaya ve davranmaya devam ediyor. Ne acınası bir durum diyorum kendimce…
3 Yorum
Selim Emre Bilg
04 Mart 2020XXX
05 Mart 2020als
02 Nisan 2020