KULİS NAME

"Çoğunluğu" Müslümanlardan Oluşan Ülkemizde Seçmeli "Dinî" Dersler

"Çoğunluğu" Müslümanlardan Oluşan Ülkemizde Seçmeli "Dinî" Dersler

Yeni bir Eğitim-Öğretim yılının başlamasına az bir süre kalmışken, değerli bir büyüğümüzün uyarısı ile okullarda "seçmeli dini dersler" konusunu gündeme taşımak istedim.

Malumunuz okullarda, talep eden öğrenciler dilekçe vererek Peygamber Efendimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Kuran’ı Kerim gibi bazı dersleri "seçmeli" olarak alabiliyorlar. Çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde, her bir ferdin dinini hakkıyla öğrenmesine vesile olacak "din" derslerinin zaruri olması (zorunluluktan öte iştiyakla arzu edilmesi) gerekirken maalesef yeteri kadar "milli" olamayan eğitim sistemimiz nedeniyle "seçmeli" saçmalığı ile karşı karşıya kalıyoruz.

Peki şöyle yapsak olmaz mı? "Milli" bir "Milli Eğitimi" tesis edip, Müslüman bir toplumun geleceği olan gençlerimize, Allah'ı (cc), Peygamber Efendimizi (sav), Kur'an-ı Kerim'i ve diğer dini hususları hakkıyla öğretecek din derslerini müfredata rutine koyup, bu dersleri almak istemeyenler (varsa) dilekçe ile "seçmeseler"...

Çok mu zor? Değil ancak şu soruya cevap bulmak lazım öncelikle: Eğitim Sistemimiz Ne Denli "Milli"?

Bu konu Müfit Furkan'ın 17 Ocak 2020 tarihli yazısında şöyle ifade edilmişti. O yazıyı bu yazının devamı olarak aynen alıyorum. Biraz uzunca olacak ama okumanız temennisiyle…

"Memleketin en büyük meselesi nedir sizce?

Terör? İşsizlik? Sağlık? Eğitim? Siyaset? .......Uzar gider. Farklı cevaplar olacaktır elbet, bana göre en büyük mesele "Milli" eğitim.

Her bir bireye, eğitimde fırsat eşitliği çerçevesinde "Milli" bir eğitim verebilirsek bu memleket ihya olur diye düşünüyorum.

Nedir Milli eğitim?

(Bana göre) İslam ahlak ve anlayışını benimsemiş; Allah'ın (cc) emir ve yasaklarına riayet eden, O'nun (cc) indirdiği Kur'an-ı Hakim'i hayatına rehber edinen, Resulullah'a (sav) ittiba eden ve ahlakıyla ahlaklanmaya gayret gösteren, dolayısıyla vatansever, müsbet milliyetperver, devletine, ezanına, bayrağına, kutsalına sahip çıkan, fen, sanat ve bilimde terakki edebilen, bilim ve teknolojide dünyaya örnek olabilecek yerli ve milli buluş/üretim/yayın/proje gerçekleştirebilecek bir nesil yetiştirebilen eğitim sistemidir “Milli” eğitim...

Ve milli eğitim yalnızca bir bakanlık, bir kurum ya da bir meslek grubunun vazifesi de değildir. İnsanın en birinci ve etkili muallimi olan anne ve örnek alınan baba ile en küçük daire olan aileden tutun, komşu, akraba, esnaf vs. muhatap olunan herkes, toplumun her bir ferdi milli eğitimin bir parçasıdır.

Hayatın her kademesinde etkili bir “Milli” eğitim alabilen fertler; Vatanına sahip çıkar, Devletini muhafaza eder, kutsalını ve mukaddesatını üstün kılar, helal kazanç saikıyla, rızka şükürle, bela ve musibetlere sabır ve hamd ile kader ile takdir olunmuş ve gayret ve çabası ile kendine emanet edilmiş mesleğinde elinden gelenin en iyisini yapar.

Milli bir eğitim almış her ferd; Sünneti Seniyye’ye ittiba ile, sağlık ve sıhhatini muhafazaya çalışır. Bedenen ve ruhen israfattan kaçınarak sağlıklı yaşamaya namzet olur. İmtihanda olduğunun bilinciyle başına gelecek hastalık ve musibetin vazifedar olduğunu bilir ve sabırla hamdeder. Az çok demeyip; gayreti ile elinden geleni yaptıktan sonra takdir edilen rızka şükürle mukabele eder. Yokluğun da varlığın da birer imtihan olduğunu bilir; yoklukta sabır varlıkta şükür şiarı olur.

Milli bir eğitim almış her ferd; atomdan en büyük gezegenlere, zerreden kürreye her şeyin O'nun (cc) emri altında olduğunu bilir ve O'nun (cc) izniyle ilimde terakki eder. Ülkesi ve insanlık adına faydalı teknolojileri keşfeder, geliştirir. Yerli ve milli üretime katkı sunar, dünyaya örnek olacak projeler geliştirir.

Milli bir eğitim almış her ferd; her bir fende, ilimde O'nun (cc) mührünü görür, izni ve iradesiyle matematikte, fizikte, biyolojide, astronomide, mühendislikte, tıpta kısaca her bir branş ve fen dalında başarılara imza atar.

Milli bir eğitim almış her ferd; üç mühim sualin yani; "nereden geldim" "nereye gidiyorum" ve "ne için gönderildim” in hakikat nezdindeki, kalbi tatmin edebilen cevaplarını bulur ve ona göre O'nun (cc) rıza dairesinde, emniyet içinde, insana yakışan edeple, insanlığa faydalı şekilde hayatını sürdürür.

Milli bir eğitim almış her ferd; büyüklerini sayar, küçüklerini sever, saygıda kusur etmez, yere tükürmez, kötü ve çirkin söz söylemez, umumi alanları kirletmez, başkalarına zarar vermez, anarşi ve serseriliğe müsaade etmez, rüşvet almaz, işini tam yapar, topluma faydalı olur, edebli olur, ahlaklı olur, dürüst olur, kibar olur, tevazu sahibi olur, iyi olur, güzel olur...

Milli bir eğitim; liyakati esas alır, insanlık yararına üretimi ön planda tutar, barışı, huzuru temin eder, düşmana korku, dosta güven verir, kardeşlik bilinciyle açlığa, sefalete, savaşlara son verir, zalime ve zulme “dur” der, teröre müsaade etmez, gasp ve hırsızlığa meyil etmez, helal-haram muvazenesi ile asayişi sağlar, ahlaki çöküntüye müsaade etmez, boş ve malayani işlerden uzak tutar, iyiliği yayar kötülükten men eder, içki kumar zina vb. kötü hasletleri ortadan kaldırır.

El hasılı... Milli bir eğitim olursa; memleketteki hemen her mesele suhuletle çözülür. (Kanaatindeyim) Peki eğitim sistemimiz ne denli "Milli"? Takdir sizlerin efendim. Daha da Millileşmesi gerekiyor ise; o da işin ehli, makama liyakatli, konunun uzmanı, sahada söz sahibi büyüklerimin meselesi...

Efendim; yazımda varsa eksik, kusur; tam olarak alamadığım "Milli" olamayan eğitimime verile. Selam, saygı ve hürmetlerimle…"

Evet, 17 Ocak 2020 tarihli yazı bu şekilde idi. İnşallah "Milli" bir eğitim sistemini tesis edip, seçmeli din derslerini, yalnızca dersi almak istemeyenlerin "seçmek" zorunda olacağı bir hale getirebiliriz. İnanıyorum, olacak. Bir gün mutlaka…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri