Mehmet Sürmeli

Allah Teala'ya Karşı Edepli Olalım

ALLAH TEÂLÂ'YA KARŞI EDEPLİ OLALIM
Kur'an ve sahih sünnetin tanıtımına göre Allah'ı bilmek ve O'na karşı görevlerimizi eksiksiz yerine getirmek edeptir. Allah Teâlâ'ya karşı takınmamız gereken edebi üç ana başlıkta müteâlâ edebiliriz. Bunlar: Allah'a karşı görevlerimizi ve ibadetlerimizi, her türlü noksanın karışmasından muhafaza etmek, kalbi (sevgi ve saygıda) bir başkasına yönelmekten korumak ve insan iradesini Allah'ı gazaplandıracak her şeyden sakındırmaktır.[1] Edep bağlamında kulların bilmesi gereken en önemli şey, ezelî ahde riayet etmektir. Kur'an, Allah'a karşı edebin özünü oluşturan ahd'le ilgili onlarca ayet indirmiştir.[2] Yaratmada ve hayatı yönlendirmede yalnızca Allah'ın kabullenilmesi esasını koymuştur.[3] Dini konularda veya mücadele ile ilgili hususlarda Allah (c.c.) bir şeye hüküm verdikten sonra, insanın ilahi buyruğun önüne geçmesi; vahye rağmen karar vermesi[4] yasaklanmıştır. Nitekim bu durum ayette şöyle dile getirilmiştir:

“يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيِ اللَّهِ وَرَسُولِهِ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ”
“Ey inananlar! Allah’ın ve (O’nun emirlerinin tebliğcisi ve uygulayıcısı olan) Elçisinin önüne geçmeyin! (Bireyi ve toplumu ilgilendiren hayatın hiçbir bölümünde Allah’a ve Elçisine danışmadan, yani Kur’an ve sünneti araştırıp o konuda İslâm’ın hükmünü öğrenmeden karar vermeyin! Kendi düşüncenizi, beklentinizi, menfaatinizi Allah’ın hükmünün önüne geçirmeyin ve geçirilmesine izin vermeyin!) Allah’tan (gelen ilkeleri çiğnememe konusunda son derece titiz ve dikkatli davranın; dürüst ve erdemlice bir hayat sürerek, kötülüğün her çeşidinden titizlikle) sakının! Unutmayın ki Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir.”[5]
Allah'ın yaratma ve hükmetme, isimleri, sıfatları ve fiillerindeki eşsizliğini herhangi bir varlıkla paylaştırmak suretiyle uydurulan şirk, Allah'a karşı en büyük edepsizliktir. Böyle bir edepsizliğin (devam ettikçe), affın alanına girmeyen en büyük cinayet olduğunu Yüce Allah haber vermiştir:
“اِنَّ اللّٰهَ لَا يَغْفِرُ اَنْ يُشْرَكَ بِه۪ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذٰلِكَ لِمَنْ يَشَٓاءُۜ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَع۪يدًا”
“Allah, (ister başka ilâhlara tapınma, isterse gönderdiği hükümleri reddetme şeklinde olsun, egemenliğinin kısmen de olsa başkasına verilerek) kendisine ortak koşulmasını, (zamanında tövbe edilmediği takdirde) asla bağışlamayacaktır. Bundan daha hafif günahları ise, dilediği kimseler için bağışlayabilir. Fakat (müşriklerin bağışlanması asla söz konusu olamaz. Çünkü) Allah’a ortak koşanlar, gerçekten derin bir sapıklığa düşmüşlerdir!”[6] Mutlak anlamda Allah'ın velî edinilip “hiçbir varlığın Allah sever gibi sevilmemesi esastır.”[7] Allah'a olan bu sevginin tezahürü ise O'nun dinine yardımcı olmakla kendini göstermelidir. Çünkü Allah Teâlâ, kullarının kendisine yardımcı olmalarını istemektedir: “Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun.”[8]
Yüce Allah’ın isimlerini tâzimle anmak, isimler ve sıfatlar konusunda ilhat ve tâtile gitmemek, nerede olursak olalım O’nun bizimle beraber olduğunu bilmek,[9] Allah’ı aşk derecesinde sevmek,[10] Allah’ın ayetlerini gizlememek,[11] gönderdiği elçiler arasında ayırım yapmamak,[12] vahyin temsilinde Hz. Muhammed (s.a.v.)’e uymak,[13]Allah'ın hükümlerini uygulamak,[14] Allah’ın emirlerine karşı gelenlere tepkisel davranıp tavır koymak,[15] kurallarını ibadet aşkıyla ve Kur'an'ın cazibe üslubuyla insanlara duyurmak, O'nu sevenleri sevmek, sevmeyenleri sevmemek, yolunda Kurban olmayı göze almak, O'nun için yaptığımız meşru antlaşmalara sâdık kalmak, isimlerini, sıfatlarını, fiillerini öğrenip onların mânâsına göre kendimize pay çıkarıp Allah merkezli bir dünya görüşü geliştirmek, yapılan hatalardan dolayı tevbe ve istiğfar etmek,[16] Allah yolunda başa gelenlere sabretmek,[17] yalnızca Allah’ı zikredip rızası için namaz kılmak,[18] salih amelleri çok yapmak,[19] ibadetlerde ihlaslı olmak,[20]tüm farzları yerine getirmek,[21] dinde istikamet sahibi olmak,[22] yalnızca Allah Teâlâ’ya tevekkül etmek,[23] haddi aşmamak,[24] hamd ve şükrü sadece Allah’a yapmak,[25] duadan gaflet etmemek[26] Allah'a karşı edep cümlesindendir.
[1] İbni Kayyim, Medâric, c. II, c. 391.
[2] Bak: Bakara 2/27, 40; En'am 6/159; Araf 7/102, 172; Enfal 8/56.
[3] Araf 7/54.
[4] Taberi, Câmiu'l-Beyan, c. II s. 377.
[5] İbni Kesir, Tefsiru'l-Kur'an'il Azim, c. IV, s. 207.
[6] Nisa 4/116,
[7] Bak: Bakara 2/165.
[8] Saf 61/14,
[9] Bkz: Hadid 57/4
[10] Bkz: Bakara 2/165
[11] Bkz: Bakara 2/159, 174.
[12] Bkz: Nisa 4/150-151.
[13] Bkz: âl-i imran 3/31
[14] Bkz: Nisa 4/59, 65, 105; Maide 5/44-47.
[15] Bkz: Âl-i imran 3/104, 110.
[16] Bkz: Enfal 8/33
[17] Bkz: Yusuf 12/83
[18] Bkz: Taha 20/14
[19] Bkz: Nur 24/55
[20] Bkz: Enam 6/162
[21] Bkz: Bakara 2/2-3
[22] Bkz: Hud11/112
[23] Bkz: Âl-i imran 3/159
[24] Bkz: Bakara 2/190
[25] Bkz: Fatiha 1/1
[26] Bkz: Furkan 25/77
MEHMET SÜRMELİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 Yorum

Ahmet İŞSEVER

Ahmet İŞSEVER

28 Kasım 2021
"kötülüğün her çeşidinden titizlikle) sakının" ibaresini dünya ve ahiretimize anahtar olarak alırsak, cennet hayatını kazanmanın önünde bir pürüz kalmaz. Her türlü fenalık ve aldanış olan dünyevi hazların ve aşırılıkların hayatımızı işgal etmesinden şimşek hızıyla uzaklaşmalıyız. Şu an gibi iyiliklerle olmak "Büyük Kurtuluş yoluna durmak, vaktinde, kemalinde ve tam iş bitirici olarak huzura çıkmayı nasip ve müyesser eylesin Rab-un-el Ala.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri