TESBİT NAME

Hz. İsa'nın Tasvirinin Yırtılmasına, Ceza Olarak Kilise Önünde Yüz Sopa Vuruldu.

“Allah'tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilgisizce, düşmanca Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir.” (En'am, 6/108)

Rivayete göre, Müslümanlar müşriklerin putlarını kötülüyorlardı. Müşrikler: «Ya tanrılarımıza sövmeye son verirsiniz veya biz de sizin tanrınıza söveriz» dediler. Bunun üzerine yukarıdaki Ayeti Kerime nazil oldu. Kişilerin ya da toplumların kutsal kabul ettiği şeylere sövmemek esastır. Bu tür davranışlar daima tepkisel karşılık görmekte ve mukaddes kabul edilen şeylere hakarete sebep olmaktadır.

Müslümanların kutsal olan konulara karşı duruşunu belirten bu girişten sonra konumuza geçelim.

Polis koruması altında Kutsal Kitabımız Kur’an ı Kerim’i ateşe veren aşağılık provokatör ırkçı siyasetçi Rasmus Paludan’a sessiz kalan İsveç makamları Batı’nın “tek dişi kalmış canavar’’ zihniyetini bir kez daha ispatlamış oldular.

 Türkiye’den ve dünyadan gelen tepkiler üzerine İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un sessizliğini bozarak sosyal medya hesabından "İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır. Ancak bir şeyin yasal olması mutlaka uygun olduğu anlamına gelmez. Pek çok kişi için kutsal olan bir kitabı yakmak son derece saygısız bir davranıştır. Bugün Stockholm'de yaşananlardan rahatsız olan tüm Müslümanlara sempatimi iletiyorum." paylaşımı birazcık yüreklerimize su serpti.

Bu arada İsveç İstanbul Başkonsolosluğu'nun camına "Kitabı yakan bu aptalın görüşünü paylaşmıyoruz" yazan İngilizce "We do not share that book burning idiot's view" pankartının yapıştırılmış olması da karşı tarafta panik havası oluştuğu kanaati oluşturdu bende.

Müslümanlar olarak bizlerin şiarı “diğerlerinin kutsalına sövmemek, hakaret etmemek” üzerine kuruludur.

Bu ve benzeri konular üzerine tarihimizde bir çok örnek vardır nihayetinde. Müslümanların kutsalına yapılan hakaretler ile Müslümanların diğerlerinin kutsalına yaptıkları hakaretler ve tepkiler bir çok örneği ile tarih sahnesinde yerini almıştır.

Milli Savunma Üniversitesi Rektörü, Tarihçi Prof.Dr. Erhan Afyoncu bu talihsiz ve aşağılık olay ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda; batıdaki nefret zihniyeti ve İslam Coğrafyasındaki anlayış farkını gözler önüne serdi.

 Tarih Profesörü Erhan Afyoncu sosyal medya hesabından paylaştığı birinci örnekte;

 “Osmanlı imparatorluğu’na bağlı Kırım Hanı’nın 18. Yüzyılda Hazreti İsa’nın tasvirini yırtan saygısızlığını kilise önünde yüzer sopa vurdurarak cezalandırıldığını” ifade etti.

Tarih Profesörü Erhan Afyoncu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı diğer konuysa;

“İsveç Kralı ve adamlarını 314 yıl önce Ruslar’ın elinden kurtarıp, 5 yıl 3 ay 9 gün misafir ettik.  Osmanlı Yönetimi, İsveç Kralı ile maiyetinin masraflarını karşılamış ve borç para da vermişti.  Nankörlük bu kadar olur. Şimdi yaptıkları rezilliğe bak.” diyerek 314 yıl önceki insani ve medeni duruşa dikkatleri çekti.

Gayrimüslimlere incitici davranmamak adına kafir demeyiniz diyecek kadar naif bir İslam Kültüründen, Kur’an ı Kerimi yakan tek dişi kalmış canavar batı medeniyeti arasındaki davranış farkına bakınız.

Kız çocuklarını diri diri toprağa gömen cahil bir toplumdan, dünyaya medeniyet inşa eden bir toplum yetiştiren en büyük devrimci Hz. Muhammed Peygamberimiz, örneğimiz olmalıdır.

Sınırları dahilinde tepki göstermek en doğal hakkımızdır. Ve tabi ki tepki göstermeliyiz….

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri