Hakir El-Fakir

Erbakan mı!? Şerbakan mı!?

Şimdi, herkes Erbakan Hocanın iyiliklerini anlatacak. Hayatındayken düşman olanlar bile, ‘’rahmetli ne büyük bir insandı’’, gibi güzellemeler yapacak.

Ben delikanlı adamım, öyle yazmayacağım. Erbakan’ın yanlışlarını ve kötülüklerini anlatacağım bu yazımda.

Şimdi diyeceksiniz ki, ölünün ardından kötü konuşulmaz... Olsun ben yinede yazacağım, tarihe not düşeceğim.

Şimdi diyeceksiniz ki; O, baharı başlatan ilk çiçekti. O, ilk tohumları ekti. Ümmetin Birliği için çok gayret etti. Bu yolda önemli bir merhale katletti. O bir mektepti..

Ama Olsun ben yinede yazacağım. Siz yine diyedeksiniz ki; Nice devlet adamları, nice siyasetçi, akademisyen yetiştirdi. Nice mazluma umut oldu. Yol açtı, kandil yaktı. Nice sessiz çığlıkların sesi oldu. Dünyanın neresinde bir zulüm ateşi varsa söndürmeye gayret etti.

O'nun amacı Dünya'da adaleti sağlamak ve devam ettirmek... Yani cihat idi. Bize de bunu miras bıraktı. İman varsa imkan vardır deriz tek başımıza da kalsak bu yolda ölürüz.

Hep,  Adil bir düzen için çalıştı. Bu uğurda darbeler yedi, mahkemelerde ter döktü. Kibirli iş adamlarına, kendini bilim adamıyım sanan batının uşaklarına meydan okudu. Medya ile ayrı savaştı, kriptolarla ajanlarla ayrı savaştı. Bizden görünen muhteris, istismarcı kişiliklerden ayrı ayrı dert çekti.

Ama Olsun yahu! ben yinede yazacağım yanlışlarını... Şimdi siz durmayacaksınız yine diyeceksiniz ki;

Sadece Türkiye' de değil tüm dünya da Müslümanlarının özgüvenini sağladı. Batıya karşı başı öne eğik olan ümmet, Onunla başını kaldırdı. Onunla bir umut ışığı yakaladı.

Batıya İslamın üstün olduğunu haykırdı. Batı irkildi, anladı ve korktu.

Tüm olumsuzluklara rağmen sağlam ilkeler koydu önümüze. Önce ahlak ve maneviyat dedi mesela. İslam Birliği dedi. Süslü püslü kalabalık laflar yerine " Heyecan! heyecan! Heyecan!!!" dedi. Dünya dursa da O durmadı, yılmadı, susmadı...

Cık, olsun ben yine de anlatacağım. Anlatacağım, anlatmasınada.. Yani şu diyecekleriniz Bi bitmedi ki..

Şimdi diyeceksiniz ki, bari bir iki sözünden seçelim de son hakkımız olsun, diyeceksiniz. Hadi bakalım ama son olsun!

"Ben bu mücadeleyi ikbal, makam, şöhret veya seçimlerde bana oy versinler diye yapmadım. Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım.”

”İslâm bize ve zamana uymaya mecbur değildir. Ama herkes ve her zaman, İslâm’a uymak mecburiyetindedir.”

”Malıyla canıyla cihad eden bir Müslüman olarak anılmak isterim.”

Yav tamam tamam. Yazacağım da, ciğer mi koydunuz yahu!.. Taş olsa erir insan. Anlaşıldı yazamayacağım. Bari ruhuna bir fatiha okuyalım....

*****************************

Bence de, " Kafirlerle çatışmayı göze alan bir Müslümandı"

Ve.. İsmet Özel'den daha kavi Amerika düşmanıydı...

HAKİR EL FAKİR

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri