MUHAMMED ŞAMİL GENÇOSMANOĞLU

-YENİ- YAPAY ZEKA, TEHDİTİ Mİ, FIRSATI MI?

YAPAY ZEKA, TEHDİTİ Mİ, FIRSATI MI?

Bilgi güçtür, bilgiye sahip olan dünyayı yönetir diye öğrendik. Bu bir yere kadar doğru bir ifade. Bilgiden de önemli olan bir şey varsa, o da bilgiyi kullanma becerisidir. Bilgiyi nerede, nasıl kullanacağız? Eğer biz bilgiyi etkili, yerinde ve sonuç odaklı kullanırsak, bu bilgiyi kullanma becerisine sahip oluruz. Bilgiyi doğru zamanda, doğru yerde, doğru şekilde kullanmak gerekir. Bilgi cevherdir, hammaddedir; onu işleyebilen ancak gerçek güce sahip olabilir. Bilgiyi kullanma becerimiz yoksa, bilgi bize yüktür.

Bugün yapay zeka denen bir olgu ile karşı karşıyayız. Biz istesek de istemesek de yapay zeka bizim hayatımıza girdi. Yapay zeka olgusu sadece bir teknolojik gelişmeden ibaret bir olgu değil. Bu artık toplumların sosyal, ekonomik, askeri hayatlarını etkileyen bir güç. Bu durumda ne yapacağız, nasıl bir tavır takınacağız? Karşımızda duracağız, teslim mi olacağız? Tamamen yapay zekaya yaslanacak mıyız, yoksa görmezden mi geleceğiz?

Kimilerine göre bu, insanoğlunun sonu, kimilerine de göre kaçırılmaması gereken bir fırsat. Ben iki yaklaşıma da mesafeliyim. Ben yapay zekayı bir araç olarak görüyorum. Sadece bir araç. Günlük hayatta bile kullandığımız araçları eğer kontrollü bir şekilde kullanmazsak, o faydalı olan araçlar bizim için sıkıntılı hale gelebilir. Yapay zeka da böyle. Yapay zekayı bir araç olarak kullandığımızda ve kontrol bizde olduğunda kullanılması, faydalanılması gereken bir şey. Araç olarak ifade ettiğimiz şeyler, insanoğlunun hayatını kolaylaştıran, insana zaman kazandıran, gücünü daha az kullandıran, hasılı insanlara faydalı olan aletlerdir. Tarımda kullandığımız aletler bizim hayatımızı nasıl kolaylaştırdığına bakalım. Traktörü doğru kullandığımızda arazimizi işliyor, taşımada vs. işlerde faydalanıyoruz. Aynı traktörü kontrolsüz bir şekilde kullansak, kaza yapıp altında kalabiliriz. Bugün elektrik, hayatımıza dokunmadığı bir yer yok. Ama kontrolsüz bir kullanımda elektrik bizi öldürebilir.

Buradan şunu anlıyoruz: sorun aracın kendisinde değil, nasıl kullanıldığında. İşte yapay zeka da tam da böyle bir araç. Bilinçli kullandığımızda, kontrollü kullandığımızda faydalanılacak bir mecra.

Peki ne yapacağız? Yapay zekayı öncelikli olarak anlamaya çalışalım, tanıyalım, bilelim, öğrenelim. Yapay zekanın nasıl çalıştığını, hangi konularda, hangi alanlarda etkili olduğunu öğrenelim. Bilmediğimiz bir şey bizi yönlendirebilir, onun etkisi altında kalabiliriz. Ama bildiğimiz bir şeyin etkisi ancak bizim inisiyatifimizdedir, onu yönlendirmek bize bağlıdır. İşte tam da bu yüzden yapay zekayı öğrenmeliyiz kullanım şeklini.

Yapay zeka insanın bir alternatifi değildir, bizim rakibimiz değildir. Bizim verimliliğimizi artıran bir yardımcı asistan gibi görmek lazım. Yani o yön alan, yönlenici, biz yönlendiriciyiz. Yapay zekanın bizi yönetmesine izin vermemek lazım, sürekli kontrolü elde tutmak, aklımızda demek lazım. İnternet ortamında elde ettiğimiz her bilgi gibi yapay zekadan aldığımız bilgileri de kendi kontrol süzgecinden geçirmemiz gerekiyor. Bundan dolayı yapay zekaya karşı da eleştirel bir yaklaşım içinde olmamız lazım. Sonuçların her zaman doğru olamayabileceğini hesaba katmamız gerekiyor. Tamamen bilgiye erişmiş olmanın rehaveti içinde olmamak lazım. Çünkü buraları besleyen yine insanoğlu. Yanlış bilgiler yüklenmiş olabilir. Algoritmaların eğitildiği veriler taraflı olabilir, eksik olabilir ya da belirli gruplara avantaj veya dezavantaj sağlayabilir. Buradan şu sorumluluk da yine biz düşüyor: Bu mekanizmaları doğru bilgiyle beslemek. Yapay zekayı biz büyütürüz, geliştiririz. Çünkü yapay zeka kendisine verilen verilerle öğrenir. Eğer yanlış bilgi yüklersek, yanlış yönlendirir. Bundan dolayı doğru ve ahlaki bilgi yüklenmesi, yapay zekanın doğru ve kontrollü kullanılması için hayati öneme sahiptir. Konumuz bu değil elbette. Ama burası bize vebal de yüklüyor. Hasılı bu bilgilerin zihin dünyamızdan süzgeçten geçirmemiz elzem.

Biz istesek de istemesek de yapay zeka olgusu bir gerçek. Hayatımıza girdi ve çıkmayacak da, biz kabul etsek de etmesek de. O zaman bu gerçeği kabullenmek, teslim olmak değil, yönetmek lazım. Bizi yönlendiren bir güç haline getirmememiz gerekiyor. Gelecekte çok yakın zamanlarda birçok iş kolunda yapay zeka kullanılacak. Hali hazırda kullanılmaya da başlandı zaten; evimizde kullandığımız süpürge robotlar nasıl da hanımların işini rahatlattı, değil mi? Birçok iş kolu yapay zeka tarafından değiştirilecek. Kendimiz ve neslimizi bu işe hazırlamamız lazım. Hatta bir ileri aşamayı düşünüp teknoloji sadece tüketen değil, onu üreten, ona yön veren bir pozisyonda olmamız lazım. Kendi değerlerimiz çerçevesinde yapay zeka kullanım alanları oluşturmalıyız. Bugün Batı dünyası yapay zeka konusunda ciddi adımlar atıyor, yatırımlar yapıyor, hakeza Çin büyük veri ile yapay zekayı birleştirerek küresel liderliğe oynuyor. Biz de kendi milli ve manevi değerlerimize uygun, insan onurunu koruyan ve topluma hizmet eden bir yapay zeka anlayışı geliştirebiliriz.

Önümüzde bir araç var. Bu araç bizim verimliliğimiz ve üretkenliğimizi artırıyor. Örneğin, tekrarlayan ve zaman alan işleri hızlandırarak insanların daha stratejik ve üretken işlere odaklanmasını sağlıyor. Hızlı karar almamızı sağlar. Günümüzde o kadar çok veri elde ediliyor ki insanların bu denli verileri işlemesi, analiz etmesi çok zaman alıyor. Yapay zeka tam da burada devreye giriyor; verileri hızla analiz ederek anlamlı bilgi üretiyor. Bu da bizim doğru karar almamızı sağlıyor. Maliyetleri düşürmede önemli bir faktör. Çok fazla işçiye yaptıracağımız işi bir makine vasıtasıyla halledebiliyoruz. İnsanların çalışmasının riskli ve tehlikeli olduğu yerlerde yapay zekadan yararlanmak mümkün. Mesela nükleer tesislerde, maden ocaklarında vs. yerlerde yapay zeka destekli robotlara bu işler yaptırılabilir.

Diyelim ki bir rüzgar esiyor. Biz ne yapacağız? Rüzgar türbinleri kurup elektrik mi üreteceğiz, yoksa rüzgarın önüne bir bent mi kuracağız, set mi çekeceğiz? Yapay zeka tam da böyle bir şey. Ona direnmek, gözümüzü kapatmak, görmezden gelmek veya karşı durmak rüzgara bent kurmaya benzer. Rüzgara bent kuranların durumu  gibi, biz de yapay zekaya karşı durursak, aynı şekilde zarar görürüz. Ama onu kendi istediklerimiz doğrultusunda, bilinçli bir şekilde kullanırsak, kontrolsüz bir rüzgardan enerji ürettiğimiz gibi yapay zekadan da güç elde ederiz. Burada anahtar bilinç ve kontrol.

Bizler rüzgarın estiği yönü değiştiremeyiz ama ona yön verebiliriz. İşte yapay zekayı da bu şekilde; ona yön vererek insanlığın faydası için bilinçli ve kontrollü bir şekilde kullanabiliriz. Onu yöneten taraftaysanız, sonuna kadar kullanabilirsiniz…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri