ADNAN KALKAN

KADIN ALDATMASINDA ERKEK ETKİSİ

Evlilik severek veya karşılıklı kabul neticesi nikâh ile başlayan bir birlikteliktir. Evliliğin iki ana öznesi kadın ve erkektir. Diğer bir tabirle karı-kocadır. 

Evlilik genel anlamda severek başlar. Karşılıklı rıza ile başlar. Her ne kadar rıza ile başlasa da az da olsa -özellikle eskiden- rıza dışı evlilikler de olabilir. Lakin bunlar da karşılıklı anlayışla sevgi ve muhabbet geliştirerek huzurlu bir hayat yaşayabilir.

Evliliğin temel taşlarından olan sevgi genelde davranıştan kaynaklanır. Niyet ise tamamlar. İyi ve istendik davranışlar sevginin kalbe yerleşmesi için önemlidir. Sevgi ve ilgi kaybı ise karı kocanın yanlış yollara ve yöntemlere başvurmasına sebep olabilmektedir. Bu yanlış ve ahlak dışı yollardan biri ise aldatmadır. 

Aldatma hem ahlaka hem de inanca aykırıdır. Yüz kızartıcı bir eylemdir. Lakin öyle bir boşluk hissine ve muhakeme zayıflığına sebep olur ki, kişiyi bu eyleme sürüklemektedir. 

Erkekler daha çok görsel, kadınlar ise işitseldir. Erkek görerek kadın işiterek bazı hasletleri destekler. Kadının işitmek istediği genel anlamda sevgi ve ilgi sözleridir. Nezakete açılan gönül kapısı yani. 

Evliliğin başlarında erkek tarafından kadına karşı sarf edilen bu nezaket sözleri zamanla farklı sebeplerle önce zayıflamaya sonra ortadan kalkmaya ve hatta yerini kırıcı, gücendirici, gönül kırgınlığına yol açan söz ve eylemlere bırakır. 

Kadın, yaratılışı gereği erkeğe göre daha hassastır. Çabuk kırılır, incinir. Erkeğin evlilikten sonra ihmal etmesi, ilgi ve sevgisini göstermemesi sonucu kadın kendini boşlukta hisseder. Fıtrat boşluk kabul etmez. Bu boşluk hissi sonucu yanlış, haram ve ahlak dışı olmasına rağmen aldatma eylemine girmektedir.

Kadının aldatmasının altında yatan psikoloji genel anlamda ilgi ve sevgi eksikliğidir. Sevgi eksikliği herkesçe anlaşılması kolay olandır lakin ilgi eksikliği?

İlgi, erkeğin hanımına zaman ayırmasıdır. Gerek sosyal gerekse cinsel hayatında doyum ve huzura vesile olacak söylem ve eylemlerdir. Birlikte evlilik huzuruna vesile olacak faaliyetlerdir. Nezakettir. 

Genel anlamda hanımlar, kocasının evi ihmal ettiği, başkasına karşı çok iyi fakat kendisine karşı nezaketsiz olduğu, kırıcı ve gücendirici söylemlerde bulunduğu, sosyal medyaya aşırı zaman ayırıp evi ve aileyi ihmal ettiği, cinsel hayatında erkek tatmin olduktan sonra kendisinin orgazm olmadan veya olamadan cinsel faaliyetin bitirildiği, böylece yarım kalmışlık psikolojisinin sebep olduğu öfke ve kırgınlığın sonucunda arayışlara girildiği ve aldatma eyleminde bulunduğu söyleminde bulunur. 

Bir taraftan kocasından görmediği ilgi ve nezaket diğer tarafta ise başkasının ilgi ve nezaketi... Nefis ve şeytanın haramı cezbettirmesi... Gönül nezakete kayar. Nezaket gönüle girince muhakeme tesirsiz kalıyor. Sevginin de temeli nezaketli söz ve eylemlerdir. Koca ihmal ve nezaketsiz eylem ve söylemlerde bulunurken başka erkek (ahlaksız bir eylem olmasına rağmen) evli kadına nazik ve ilgili davranınca kadın haram, yanlış ve ahlaksızlık olmasına rağmen aldatma eylemine başvurur. Kocasını aldatır. Elbette hiç bir şey aldatma eylemini meşrulaştırmaz. Her yönüyle yanlıştır, ahlaksızlık ve dinen de büyük haramlardan olan zinadır. Lakin neticede kadın ilgi, sevgi eksikliği ve ihmal edilmişlik psikolojisi sonucu aldatma eyleminde bulunur. Diğer bir çok sebep olsa da temelde bu sebepler vardır. Nefsine uyarak, haz peşinde koşarak aldatmalar ise zaten yanlış ve ahlak dışıdır.

Çözümler geniş ve derin olsa da genelde işler birlikte vakit geçirmeli, evliliğin ilk zamanında olduğu gibi birbirinin psikolojik, sosyal, cinsel ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Birlikte faaliyet yapmalı, birbirine aktif ve etkili zaman ayırmalıdır. Çocuk bakımını birlikte üstlenmeli ve ev işlerini yani yuvanın sorumluluğunu birinin üzerine yığmamalı. Birlikte yuvayı sürdürmelidir. Birlikte öğrenmeli, birlikte kendini geliştirmeli ve birbirinin bütün ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Hiçbir şey mükemmel olamayacağını düşünerek vasat yani orta yolda buluşmalıdır. İlgi ve ikna edici sözler ve eylemlerde bulunmalıdır. Niyetleri halis, eylemleri kırıcı ve gücendirici olmamalıdır. Birlikte bir mefkuresi olmalıdır. Bu eşleri diri tutar. Nesli İhyâ Medeniyeti İnşâ gayesinde olmalıdır. Böylece huzurlu yuvalar kurup yuvalarını cennete taşıyabilirler.

Örnek Vaka

Kocamla severek evlenmiştik. Aramız gayet iyi idi. Evliliğin ilk zamanlarında bana sevgi cümleleri kullanırdı. Ben de karşılık verirdim. İlk çocuk doğduktan sonra hem çalışıyor olmam hem de ev işleri beni yoruyordu. Başlarda bana destek veriyordu. Yardımcı oluyordu. Ben de çok yorulmuyordum. İşten gelince ben yemek yaparken o oğlumuzla ilgileniyordu. 

Kocam sosyal medyada fazla zaman geçirmeye başladı. Önce oğlumuzu sonra da beni ihmal etmeye başladı. Zaman zaman kendisiyle konuşmak istedim ama ya inkar etti ya da geçiştirdi. Artık konuşamaz olduk. 

Hakaretli ve nezaketsiz bir iletişime bürünmüştük. Kendimi boşlukta hissediyordum. Başkalarının yanında, misafirliğe gittiğimizde dahi beni küçük düşürücü sözler söyleyip mahcup ediyordu. Bunu kendisine anlatmaya çalışsam da kabul etmiyor, normal bir iletişim olarak görüyordu. Artık sadece oğlum babasız kalmasın diye evliydim. 

Cinsel hayatımız ilk zamanlar gibi değildi. Beni ihmal ediyordu. İlişki esnasında kendi işini görüp çekiliyordu. Ben yarım kalıp öfkeleniyordum. 

İşyerinde birlikte çalıştığım evli bir erkek gayet nazik, insancıl bir üslupla benle konuşuyordu. Yakın ilgi ve alakası zamanla ona karşı sıcaklık hissetmeme sebep oldu. Onun da bana karşı yakınlığı arttı. Yanlış olduğunu bile bile onunla ilişki yaşadım. Kocamın oluşturduğu boşluk başkasıyla dolmuştu ama rahat değildim. Yanlıştı lakin oldu. (Uyarlanmıştır).

Adnan Kalkan

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri