MUSTAFA SARI
İŞ GÜVENLİĞİ: BEDAVADAN KAYBEDİLEN DEĞERLER
Kayseri’de yaşanmış gerçek bir olay… Bir fabrika, İngiltere’den gelen bir heyeti ağırlıyor. Heyet, ürünlerin kalite kontrollerini yapmadan önce fabrikayı gezmeye başlıyor. Fabrika yönetimi, İngilizlerin iş sağlığı ve güvenliğine verdiği önemi bildiğinden, her türlü önlemi almış gibi görünüyor. Ancak gezinin sonuna doğru beklenmedik bir sahne yaşanıyor.
Heyet, kaynak yapan bir işçinin gözlük takmadığını fark ediyor. Tüm ekip, o işçinin yanına yöneliyor. Heyetteki bir kişi, tercüman aracılığıyla işçiye şöyle bir soru yöneltiyor: "Sana 1 milyon dolar vereyim, bana iki gözünü bağışlar mısın?" Şaşkınlık içinde kalan işçi, tabii ki gözlerini veremeyeceğini söylüyor. İngiliz yetkili ise şu çarpıcı cevabı veriyor: "Ama sen şu an kaynak gözlüğü takmayarak gözlerini bedavadan kaybediyorsun."
Bu olay, sadece o işçiyi değil, orada bulunan herkesi düşündürüyor. Sonrasında heyet, fabrika ürünlerini incelemeye bile gerek duymadan reddediyor ve raporlarına şu notu düşüyor: "Kendi sağlığına değer vermeyen bir işçi, ürettiği ürüne ne kadar değer verebilir?"
Bu yaşananlar, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ülkemizin ne kadar geride olduğunu gösteriyor. Çoğu iş yerinde kişisel koruyucu ekipmanlar, sadece denetim olduğunda kullanılıyor. Oysa, iş güvenliği bir prosedür değil, bir yaşam standardı olmalıdır. Bunun ihmal edilmesinin en acı sonuçlarını her yıl binlerce işçi hayatıyla ödüyor.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) raporuna göre, Türkiye’de 2024 yılında en az 1.897 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Üstelik bunların 71’i çocuk ve genç işçilerdi. Bu rakamlar, iş güvenliği konusunda ne kadar yetersiz olduğumuzun kanıtı niteliğinde. Eğer sıkı tedbirler alınmaz, denetimler artırılmaz ve gerekli cezai işlemler uygulanmazsa, her yıl yüzlerce insanı bu ihmaller yüzünden kaybetmeye devam edeceğiz.
Unutmayalım, iş güvenliği bir zorunluluk değil, bir yaşam hakkıdır. Kendi sağlığımıza değer vermediğimiz sürece, ürettiğimiz mallara, çevremize ve toplumumuza da gerçek anlamda değer veremeyiz. Bedavadan kaybettiğimiz her değer, aslında önlenebilir bir kayıptır.
Henüz Yorum yok