MUHAMMED ŞAMİL GENÇOSMANOĞLU

-YENİ- KUDÜS, MESCİD-İ AKSA BİZİ İLGİLENDİRİR Mİ?

KUDÜS, MESCİD-İ AKSA BİZİ İLGİLENDİRİR Mİ?

Bazı şeyler, mevcut anlamını aşan manalara sahiptir. Mesela, bayrak bir tekstil ürünü ve kumaştır; ama o kumaşlığını ve tekstil ürünü olma özelliğini aşan manalar ihtiva eder, o artık sıradan biz bez parçası değildir.

Kudüs, adı üzerinde kutsal demektir. Taşı, toprağı, bitki örtüsü ve iklimi onu kutsal kılıyor.

Kutsal, kelime anlamı itibariyle; güçlü bir dini saygı uyandıran ya da uyandırması gereken bir kavramdır.

Aynı zamanda tapılacak ya da yolunda can verilecek denli sevilen demektir.

Onu kutsal kılan oraya atfedilen, izafe edilen değerlerdendir. Bu topraklar Allah’ın kullarını vahiyle muhatap olduğu mekanlardır. Peygamberlerin büyük bir kısmı buraya uğramıştır. Hz. Peygamberin (sav) Miraç'taki durağıdır. Buradan semaya yükselmiştir. Fizik aleminden metafizik alemine yolculuğun başladığı mekandır burası. Allah’ın kuluna vahyettiği yer kutsaldır. Nitekim Halık-ı lemyezel Musa (a.s) hitaben; “İyi bil ki ben, evet yalnız ben senin rabbinim; artık pabuçlarını çıkar, çünkü şu anda kutsal vadide, Tuvâ’dasın.(Taha-12- Kur'an Yolu meali).

Ramazan ayı neden önemli çünkü Allah’ın kuluna olan hitabı olan Kur’an bu ayda indiriliyor. Kadir gecesi neden bin aydan daha hayırlıdır. Çünkü Cenab-ı Hakkın kuluna hitap ettiği, hayatına dokunduğu, biçimlendirdiği yönlendirdiği gecedir. Zamanın yada mekanın kudsiyeti Allah’ın insanoğlunu muhatap kabul etmesine zemin olduğu için kutsiyet kazanıyor. O günün ve ayın diğer zamanlardan hiçbir farkı ve toprağın diğer topraklardan farkı yoktur.

Kudüs’te bizim için bir toprak parçası ya da dünyanın herhangi bir yerindeki coğrafi bir yerin adı değildir.

Kudüs Müslümanlar için bir simgedir. Tıpkı bayrak gibi, başörtüsü gibi. Normal de bunlar bez parçasıdır, ama simgesel olarak çok şey ifade eder. Bunlar simgedir, alamettir, göstergedir, nişanedir, semboldür.

İstiklal mahkemelerinde İskilipli Atıf hoca hukuksuz yere idamla yargılanırken hakim: ”Yahu hocam neden şapka giymiyorsun. Şapka  giymekle günaha mı  girmiş olacağız, din mi değiştirmiş olacağız , cehenneme mi gideceğiz? Alt tarafı bir bez parçası. Ne var sanki şunu giysen.” Demiş.

İskilipli Atıf hocanın cevabı muhteşemdir; ”Hakim bey arkanızdaki Türk bayrağı da bez parçası, Yunan bayrağı da bez parçası. Onu indirip Yunan bayrağı taksak ne olur.“ Demiş.

Bayrak nedir? Bir bez parçası mıdır? Bayrak bir milletin bağımsızlık sembolüdür. Bir devlet ve milletin işaretidir. Ülkenin bağımsızlığını simgeler, bir devletin milli değerlerini yansıtır, milletin birlik ve beraberliğini temsil eder.

Yani Türk bayrağı Türk milletidir. İşte Kudüs’te, Mescid i Aksa’da böyledir. Müslümanların  sembolüdür,  İslam’ı temsil eder.

Burası fahri kainat efendimiz (sav) ifadesi ile Kabe’den sonra yapılan ikinci mabettir. Topraklar o günden beri kutsaldır. Bu mekanın kutsallığı insanların arzu ve istekleri ve inisiyatifi ile oluşmuş bir şey değildir.

Cenabı Hak Kuran da Bakara suresi 58. ayette;

Bir vakit de (Tîh sahrasından çıktıktan sonra): “- Şu Kudüs şehrine girin de nimetlerinden dilediğinizi, bol bol yiyin; kapısından secde ederek girin ve “Hıtta” deyin (günahınızdan istiğfar edin.) ki, günahlarınızı affedelim …" (Ali Fikri Yavuz Meali) buyurarak bu beldeyi kutsallaştırmıştır.

Görüldüğü üzere bu kutsallığı veren Cenab-ı Haktır. Burada günahlardan bağışlanma dileyerek bir ayrıcalık izafe edilmiştir. Başka bir ayette mübarek bir yer olarak ifade edilmekte; Kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescidi Haram'dan (Mekke'den), kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya (Kudüs'e) götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür. (İsra suresi 1-Diyanet İşleri Meali (Eski)

Bizim için önemi Halık-ı lemzeyelin burayı kutsal kılması ve inananların mahremi kılmasıdır.

Yeryüzünde fahri kainat efendimizin ifadesi ile üç belde bize haremdir.

Ebû Hureyre (r.a.), Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:" (İbadet için) sadece (şu) üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, (Mekke) Mescid-i Nebî (Medine) ve Beytü'l Makdis (Mescid-i Aksa)/Kudüs..."

Özellikle Kudüs’deki Mescid –i Aksa için alemlerin efendisi; “Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin” buyurdu. (Ebû Dâvûd, ts.: Ṣalât, 14, no: 457).

Buraya kadar edindiğimiz bilgilerden şunu anlıyoruz. Mescid-i Aksa mübarek bir yerdir, müslümanların da mahremidir. Tüm müslümanların mahremidir, sadece o bölgede yaşayan müslümanların değil.. Kudüs bugün sadece Filistinlilerin savunacağı bir yer değildir. Orayı savunmak Arabıyla, Türküyle, Farsı ve Kürtü ile her Müslümanın görevidir. Bu görevi sadece Filistinlilere has kılmak, bizi körleştiren ırkçılığın etkisiyle Arapların işidir, demek son derece yanlıştır. Bu islami bir tavır değildir. Müslümanca bir duruş değildir.

Bugün iki milyar müslümanın mahremi Kudüs, Mescidi Aksa siyonist İsrail'in işgali altındadır.

Müslümanların Kutsalı bugün kirletilmiştir.

Kelime ve kavramların anlam ve değer dünyasından uzak yaşadığımız için İslam alemi bugünkü durumu normalleştiriyor.

Kelime ve kavramları gerçek anlamda anlatabilseydik bugünkü rahatlığımız, vurdumduymazlığımız, nemelazımcılığımız, ataletimiz olmazdı.

Dost kim, düşman kim bilirdik. Kutsal ne, mahrem ne bilirdik. Biz kimiz bilirdik.

Esas hedefinin ne olduğunu unutursan, düşmanların nereye saldırdığına bak.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri