- 18 Mart 2021 - -YENİ- Allah'ım, Yağmur Yağmasın
- 24 Şubat 2021 - O Gün Şubattı
- 17 Şubat 2021 - Yirmisekizşubattı
- 04 Şubat 2021 - Sırdaşlarımız
- 10 Aralık 2020 - Gönül Dostu
- 03 Kasım 2020 - Bosnalı
- 10 Ekim 2020 - Vahşetin Tanıkları
- 20 Eylül 2020 - Ah Bosna Ah
- 11 Eylül 2020 - O Gündü Eylüldü
- 29 Ağustos 2020 - Yiğit İnsan Ne Zaman Belli Olur?
- 07 Ağustos 2020 - Sizin Hiç Babanız Öldü mü ?
- 21 Temmuz 2020 - Direnişin Kahramanları
- 14 Temmuz 2020 - 15 Temmuz Kalkışması
- 13 Temmuz 2020 - Kalkışmanın Öncülleri
- 26 Haziran 2020 - Bulutlar Sırlarını Sergilerdi
- 18 Haziran 2020 - Ölüm Şuuru
- 09 Haziran 2020 - Ölür müsün? Öldürür müsün?
- 27 Mayıs 2020 - 27 Mayıs, Demokrasi Ve Özgürlük Adası
- 15 Mayıs 2020 - Habersiz Değilsin Allah'ım
- 27 Nisan 2020 - Pretoryanizm ve 27 Nisan E-Muhtırası
- 23 Nisan 2020 - Mübarek Ola
- 10 Nisan 2020 - Baharı Beklerken
- 02 Nisan 2020 - Algı Yönetmenleri
- 20 Mart 2020 - Değerlerimize Dönme Vakti
- 13 Mart 2020 - Darbeler ve Darbeler (III)
- 05 Mart 2020 - Darbeler ve Darbeler (II)
- 28 Şubat 2020 - Darbeler Ve Darbeler (I)
- 20 Şubat 2020 - Tüketim Çılgınlığı (II)
- 13 Şubat 2020 - Tüketim Çılgınlığı (I)
- 07 Şubat 2020 - O Eski Kışlar (II)
- 29 Ocak 2020 - O Eski Kışlar
- 17 Ocak 2020 - Değişim Zordur
- 11 Ocak 2020 - Meritokrasi Ve Liyakat Üzerine (3)
- 02 Ocak 2020 - Meritokrasi Üzerine Bir Deneme (2)
- 11 Aralık 2019 - Meritokrasi Üzerine Bir Deneme (1)
- 03 Aralık 2019 - SENİ DE GETİRSİNLER BANA

Mustafa Küçüktepe
Tarifsiz Acılar Sardı Her Tarafımızı
TARİFSİZ ACILAR SARDI HER TARAFIMIZI
Son yıllarda tarifsiz acılar yaşadık. Bireysel hüzünlerimizin üzerine toplumsal acılar yüklendi. Kat be kat arttı acılarımız. Kimi annesini, kimi babasını, kimi kardeşini, kimi eşini, kimi de evladını kaybetti. Üzerine toplumsal hadiseler meydana geldi. Acılar büyüdü. Sırtımızda acılar büyüttük, hüzünler yeşerttik. “Hayat ve ölümle imtihan” (Mülk Suresi, 2) edildik.
Terör, trafik, kanser ve diğer hastalıklar binlerce canımızı alıp götürdü. Ve biz bunların hüznünü taşırken savaşlar, depremler, seller, göçükler, heyelanlar, salgınlar oldu, yangınlar oldu ve bunlar acılarımızı tavan yaptırdı. Hüzünlerimiz büyüdü. Gözyaşlarımız arşa yükseldi.
Anayasa kitapçığı fırlatıldı, ekonomik çöküntü yaşadık.
Kovancılar Elazığ, Van depremlerini yaşadık. Yüzlerce insanımız toprak altında can verdi.
Soma felaketi 301 canımızı aldı götürdü.
Sel felaketleri yaşadık, göçükler oldu. Onlarca insan toprak altında hayata gözlerini yumdu.
Milyonlarca evsiz barksız ülkemize geldi, onlara ev olduk, kardeş olduk, dertlerine derman olduk.
İçimizdeki hainler 15 Temmuz gecesi bize, bizim dediğimiz, kardeşim dediğimiz, bunlardan zarar gelmez dediğimiz insanlar bizlere silah doğrultup kurşun sıktılar, 250 canımızı şehit verdik. İçimiz dağlandı.
2014 yılında bombardımanda ağır yaralanan 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun, "Gidince sizi Allah'a şikayet edeceğim" sözleri içimizi kanattı.
Aylan bebeğin ölüsü sahile vurdu. Onun fotoğrafı hepimizi, kendimizden, insanlığımızdan utandırdı.
Milyonlarca çocuk mülteci oldu. Ekranlardan onların horlanışını itilişini kakılışını film gibi izledik içimiz acıyarak.
Elazığ depremi oldu. Çığ felaketi oldu. Yüreklerimiz yandı.
Babası öldükten sonra mont alamayan yetim çocuk ağladı. Vicdanlarımızı dağladı yetimler.
İnsanlar açlıktan, hastalıktan, susuzluktan sefaletten öldü.
Yangınlar her tarafı sardı. Milyonlarca hektar alan kül oldu. Ciğerlerimiz yandı.
Avustralya hükümeti, develerin ülke iklimine uymadığını ve çok fazla su içtiğini ileri sürerek 5 bin deveyi öldürdü.
Çekirgeler, karıncalar bastı ülkeleri.
Ve Covit-19 adıyla yeni bir virüs türedi. Dünyada Koronovirüs salgını oldu. Çok küçük bir virüstü ama tüm dünyayı esir aldı. Milyonlarca insan salgına yakalandı binlercesi hayatını kaybetti. İnsanlar evlere hapsoldu. Üç büyük Mescidde namaz kılmak yasaklandı. Yüreğimiz dağlandı.
Bu ve daha sayamadığımız onlarca hadiseler…
Milenyumlu yıllar imtihan yılları oldu. Çok acılar yaşadık çok. Çok sancılar çektik. Gözyaşlarımız hiç dinmedi. Hüzünlerimiz artarak devam etti. Feryad-u figanlar arşa yükseldi. Hepsi imtihandı."O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez." di.(En'am, 6/59) O’ndan gelmişti her şey. O’ na yöneldik, O’na dua ettik. O’na sığındık. Başka nereye gidebilirdik? Kimden yardım isteyebilirdik O’ndan başka? O, ne isterse o olur. Kendimize gelip, vicdanlarımızı sorgulayıp, hata ve kusurlarımızdan ibret alıp, hayat ve ölüm imtihanını kazanmak gerekir. Yoksa başka felaketler kapımızdan ayrılmayacak, bu sancılar, bu hüzünler, bu acılar yakamızı bırakmayacaktır. Bunun başka bir yolu olduğunu da sanmıyorum.
6 Yorum
İbrahim Yön
27 Mart 2020Osman
27 Mart 2020Şahin Kanat
27 Mart 2020Erkan öztürk
27 Mart 2020Hatice
29 Mart 2020H Eskici
31 Mart 2020