“Yıkımsa Yıkım , İnşa ise İnşa, İhya ise İhya Onu da Yapacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Yıkımsa yıkım yapacağız, inşa ise inşa yapacağız, ihya ise ihya onu da yapacağız”

GİRESUN (İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dereli’yi yeniden inşa etmek istediklerini belirterek “Bu dere yataklarını da ıslah edeceğiz. Çünkü oralardan da tehdit almak istemiyoruz. Yıkımsa yıkım yapacağız. İnşa ise inşa yapacağız, ihya ise ihya onu da yapacağız. Alt yapıları yeniden yapacağız” dedi.
TOKİ’nin Dereli’de 142, Doğankent’te de 120 konutun yapımı için çalışmalara hemen başladığını kaydeden Erdoğan, köylerde de 250 köy konutunun inşa edileceğini söyledi.
Erdoğan, Giresun’da bir daha böyle bir afet yaşanmaması için toplam keşif bedeli 1 milyar 290 milyon lirayı bulan proje hayata geçirileceğini ifade ederek “Harşit Çayı Vadisi’ndeki tüm kum ve çakıl ocakları kapatılacak, derelere yapılacak müdahaleler mutlak kontrol altına alınacaktır. Aksu Deresi Yağlıdere Gelevera deresi ve Harşit Çayı vadisinde Dünya Bankası kredisi ile entegre havza projesi hazırlanacak ve uygulanacaktır. Yaraları sarmak, afetin izlerini ortadan kaldırmak için her türlü tedbiri aldık, yatırımları planladık, çalışmalara başladık” diye konuştu.

“Tabiatın hakkını riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız”
“Rabbimiz dünyaya bir düzen üzerine kurmuştur” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu düzende tabiatın hakkı vardır. Tabi insanın hakkı vardır, diğer canlıların da hakkı vardır. Tabiatın hakkını riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. İnsanın hakkını riayet etmediğinizde bunun vebali ile karşı karşıya kalırsınız. Diğer canlıların haklarını riayet etmediğinizde benzer sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız. Maalesef insan oğlu diğer canlıların ve varlıkların haklarını riayet etme hususunda giderek daha hoyrat daha ihmalkar daha cüretkar davranır hale gelmiştir. Halbuki bu dünya hepimize yetecek kadar büyük, Rabbimizin ihsanı hepimize yetecek kadar sonsuzdur. Tabiattaki dere yatakları istisnai de olsa büyük yağışlar olduğunda kolayca akım gitsin diye vardır. Biz bu dere yataklarını evlerle, iş yerleri ile sayir yapılarla işgal edersek gün geldiğinde sel bunları alır götürür. Aynı şekilde yaylalar hayvanlar rahatça otlasın, insanlar güzelliklerinden imkanlarından istifade etsinler diye vardır. Biz bu yaylaları betona boğarsak gün gelir hep birlikte bunun pişmanlığını da yaşarız.”

“Ülkemizde imar ve şehirleşme çalışmaları en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı bir şekilde yürümüştür”
Türkiye’de imar ve şehirleşme çalışmalarının en başından itibaren sorunlu ve sıkıntılı bir şekilde yürüdüğüne vurgu yapan Erdoğan “Güzel bir söz var ‘Dere er ya da geç selde yatağını bulur’. İstediğiniz kadar oraya yapılar yapın ama o sel geldiği zaman taşkın geldiğinde ne yapar yatağını bulur. Onun önünde hiçbir şey dayanamaz . İstanbul başta olmak üzere tüm kadim şehirlerimizin etrafı önce plansız altyapısız kontrolsüz yapılarla dolmuş sonra buralar ıslah edilmeye çalışılmıştır. Halbuki olması gereken tam tersidir. Önce plan yapılması sonra buna göre alt yapı kurulması ardından da yerleşim yerlerini inşa edilmesi gerekiyordu. İlk düğme yanlış iliklendiğinde sonrakileri düzeltmek ya hiç mümkün olmuyor ya da çok büyük bedel istiyor. Depremler bize yaptığımız işin yanlışlığını açık şekilde göstermiştir. Türkiye ancak son 20 yıla planlı bir şehirleşme anlayışı ile buluşabilmiştir. Giresun’da aldığımız dersler önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda inşallah bize ışık tutacaktır. Ancak bu konuda sadece devletin kararlı olması yetmiyor. Milletimizin de gerektiğinde kendi menfaatinden vazgeçip destek vermesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Dereli’yi yeniden inşa etmek istiyoruz”
Vatandaşlardan yapılacak çalışmalara destek isteyen Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Dere yatağına bina yapma baskısından bunalan Belediye başkanı eninde sonunda pes eder. Belediye başkanı bu konuda kararlı davranırken vatandaşımızın da anlayış göstermesi şarttır. Hele hele bu tür yerlerde dikey yapılaşma intiharla eş değer bir yaklaşımdır. Şimdi TOKİ olarak konutlar yapacağız, dükkanlar yapacağız. Ama bu dükkanları konutlarla birlikte çok yüksek yapmayacağız. Zemin artı 3, bilemedin 4 kat yapacağız. Fazla yapmak istemiyoruz. Allah göstermesin bir depremde vesaire ortaya çıkacak olan bir bela ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Biz istiyoruz ki Dereli’yi yeniden inşa edelim. Bu konuda gerçekten Çevre ve Şehircilik bakanım çok hassas. Buralarla ilgili projeleri getirdi gördüm ve ben de hayran oldum. Şimdi bu projelerde siz de bize yardımcı olur bunları biz buralarda uygularsak göreceksiniz 6 ay sonra 1 sene sonra diyeceksiniz ki ‘Allah sizlerden razı olsun, bu ne kadar güzel bir projeymiş’ Ama bu arada bu dere yataklarını da ıslah edeceğiz. Çünkü oralardan da tehdit almak istemiyoruz. Yıkımsa yıkım yapacağız. İnşa ise inşa yapacağız, ihya ise ihya onu da yapacağız. Alt yapıları yeniden yapacağız. Buralarda birkaç köprüyü yıkıp, güzel kemer köprüler inşa edeceğiz. Böylece bu kemer köprülerle işi sağlama alacağız. Şimdi bize burada rezerv alan lazım ama Dereli’de rezerv alan bulmak zor. Niye ? bakıyorsunuz şöyle dik yamaçlar. Olsa olsa oralarda belki konut inşa etme şansımız olabilir. Tabiatın şartları zor, aşılması zor olarak karşımızda duruyor.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Dereli ilçesinden ayrılarak Doğankent ilçesine hareket etti.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler