TBMM'de Yapılan Çalışmalarla İlgili Açıklamalar Yaptı

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri'deki kooperatiflerde mağdur olan yaklaşık 4 bin kişinin mağduriyetinin giderilmesi için kanun teklifi verileceğini söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri'deki kooperatiflerde mağdur olan yaklaşık 4 bin kişinin mağduriyetinin giderilmesi için kanun teklifi verileceğini söyledi.

Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Mustafa Elitaş, Kayseri'deki kooperatiflerde mağdur olan yaklaşık 4 bin kişi için çalışma yapıldığını söyledi. Kooperatiflerin ilahi nihai olmaktan çıkarılması gerektiğini belirten Grup Başkanvekili Elitaş; "Ticaret Bakanlığımızın Türkiye İhracatçılar Birliği ile bir kanun düzenlemesi vardı 13 maddelik. 1 hafta yoğun bir şekilde ona çalıştık. Önümüzdeki hafta Ankara'da olmam gerekiyor. Kayseri'yi de ilgilendiren kooperatiflerle ilgili sorun var. Mağdur olan insanlar var. Bu sorunu gidermemiz gerekiyor. Yoğun bir çalışma yapıldı. Bir haksızlık var, o haksızlığı gidermemiz gerekiyor. Bununla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yoğun bir çalışma yaptı. Burada Veli Böke bey çok güzel bir kanun teklifi düzenliyor. Bu madde geçtiği taktirde tüm Türkiye'deki kooperatifleri olumsuz etkileyebilir diye bir sonuç çıktı. En son arkadaşlarımız söyledi ki bunu biz Kayseri'ye özel bir şey yapalım. Çünkü etaplar halinde kooperatif işi buradaymış. Kooperatifi ilahi nihai olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bir kooperatif kuruyorsunuz, birinci etabı yapıyorsunuz diğer üyelerin işi bitmeden gidiyoruz başka bir taraftan başka bir kooperatif daha alıyorsunuz. Kooperatif kanunundan kaynaklanan bir aksaklıktan meydana geliyor. Perşembe günü hem müsilajla ilgili hem kooperatifler kanunu geçirip Kayseri'deki 4 bin civarındaki mağdur arkadaşlarımızın mağduriyetlerini gidermek için kanun teklifini vermeyi planlıyoruz. Sadece Kayseri bölgesi için geçici bir madde ile mağduriyeti gidermeye çalışacağız" ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşümlerde müteahhitlerin sorunları ile ilgili olarak konuşan Elitaş; "Özellikle Eylül ayından itibaren fiyatlar olağanüstü çıkmaya başladı. 1 Temmuz'dan itibaren fiyatlardaki artış normaldi. 1 Temmuz - 31 Aralık şeklinde yapmıştık. Fakat devam eden işlerle ilgili fiyat farkı söz konusu değildi. Şimdi yaptığımız yeni yasal düzenlemede cumhurbaşkanımız da onayladı fakat kararname olarak yayınlanması gerekiyor. Bununla birlikte bu arkadaşlarımızın mağduriyetleri önemli ölçüde giderilecek" dedi.
Elitaş, hızlı tren ihalesinin iptaliyle alakalı bir firmanın Danıştay'a başvurduğunu söyleyerek, "Bir firma maalesef ihalenin iptali için Danıştay'a dava açmış. İnşallah ötelemez. Enteresan bir şey. İhaleyle alakası olmayan biri 'benim ihaleden hiç haberim olmadı' diyerek bu ihaleyi iptal ettirin demiş. Bu adli bir iş. Muhalif bir siyasi müdahale ediyorlarsa çok ayıp ediyorlar. Ben öyle bir şeye inanmıyorum ve tahmin etmiyorum. Adam da hiç demiryolu işi de yapmamış. İnşallah Danıştay'da bizim için çok önemli olan bir iş olan ihaleyi iptal etme noktasına gelmez. Böylesine şeylere fırsat vermememiz gerekiyor. Danıştay davayı kabul etmemiş. O arkadaşlarla da konuşup 'Yapma, Kayseri’ye haksızlık yaparsın’ demek lazım. Bizim medyamız, siyasilerimiz bu kişiye 'Yapmayın, Kayseri'nin hayaline engel olmayın' diye ricada bulunması gerekir. İnşallah onlar böyle makul davranış içerisinde bulunurlar. Kimler olduğunu da bilmiyorum. İnşallah onlar bu davalarından vazgeçerler" dedi.
İhalenin yapıldığını ve dış kaynakların bulunduğunu söyleyen Elitaş, "İhalesi yapıldı ve bitti. Dış kaynaklar bulundu. Hazine garanti verecek. Bize gelen bilgi, 3’lü bir konsorsiyum burayı almış. Onlar dış kaynaklarını da bulmuşlar. Çok cazip bir fiyat ile. İnşallah biran önce hayata geçer. İnşallah Londra Borsası’ndaki faizler artmadan gelirse iyi olacak. Çokta cüzi bir rakamla dış kaynak bulmuşlar. Bu iş önemli bir kaynak. ÇED hazırlamaları var. Bu raporda bu senenin sonuna doğru çıkarmış. 2026’da burası bitecek diye söylendi. 2022’nin 3’te 1’ini bitirdik. 4.5 yılımız var" ifadelerini kullandı.
Kendilerinin de projeyle ilgili ÇED raporunu hızlandıracaklarını söyleyen Elitaş, "Bu konuyla ilgili ÇED raporuyla belirli bir süre var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlarla yazışma süreleri var. Onu da inşallah yaptığımız da 2026 yılında hallolmuş olacak" diye konuştu.
Elitaş, "Şuanda dünyadaki en önemli iş lojistiktir. Bununla ilgili düzenlemeleri yapmaya gayret ediyoruz. Nitekim, bizi çok eleştirdiler ama zamanlaması çok doğru olan bir yasal düzenleme yaptık. Türkiye'de 18 tane limanın 15 yıl sonrasıyla ilgili bugünden ihale edilebilecek bir süreç ve yatırım yapma imkanı bulan limanlarla ilgili bir düzenleme yaptık. Bizi çok eleştirdiler ama şuanda dünyada lojistik sektörünün en önemli olduğu süreçte yapılacak ihaleler maksimum bir bedel ile ortaya çıkacak. Aslında bu ihaleden edilecek kazançtan ziyade ülke ekonomisine ne katkı sunacağını bulmamız lazım" şeklinde konuştu.
Elitaş, gündeme ilişkin yaptığı konuşmada, sağlık çalışanlarının maaşlarıyla ilgili açıklamalarda bulunarak, “Sağlıkçıların ücretli 3 temel unsurdan oluyor. Ücretleri, döner sermayeleri ve performans var. Burada yapmak istediğimiz konu şu. Sağlık bakanımız geçtiğimiz kasım ayında bir düzenleme getirdi. O kanun düzenlemesinde performansı ve döner sermayeyi ayırıp genel bütçenin içerisine koyma ortaya çıkmıştı. Ağustos 2021’de yapılan toplu iş sözleşmesinde döner sermayenin doktor hariç sağlık çalışanlarına yüzde 20 ekstra bir ücret sözleşmeye konulmuştu. Bununla birlikte doktorların elde edecekleri kısmı onlara verildi. Onu telafi edebilmek için bütçe kanununa bir hüküm koyarak gene bütçeden karşılanmak üzere yapmıştık. Ama ilk gelen madde de yaklaşık 40 bin doktoru ilgilendiren bir durum söz konusuydu. Sonrasında Cumhurbaşkanımız olaya müdahale etti. Şehir hastaneleri ve üniversitede çalışan doktorlar ile devlet hastanesi yada Sağlık Bakanlığında çalışan doktorlar arasında bir fark ortaya çıktı. Şehir hastanesinde hem Sağlık Bakanlığı adına hem de üniversite adına çalışan doktorlarımız var. Aynı mekanda iki farklı ücret ortaya çıkacak diye biz 6 maddelik yaptığımız düzenlemeyi 22 Aralık’ta geri çektik ve çalışmalar yaptık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konuyla ilgili talimat verdiğini dile getiren Elitaş, “Cumhurbaşkanımızda 20 gün önce talimat verdi. Ben, hazine bakanımız, sağlık bakanımız ve çalışma bakanımızla bu yasal düzenlemeyi hayata geçirmek için gayret ediyoruz. Bütçe dengeleri çerçevesinde bunu hayata geçirmek için gayret ediyoruz. İlk anda ki yapılan biraz yanlış anlamaydı. Sanki en yüksek rakam 5 bin TL, en düşük rakam 2.5 bin TL gibi bordro ücretlerinde bir artış ortaya çıkacaktı. O artışı zam diye anladılar. Şimdi onu farklı bir şekilde düzenleyip Mayıs ayı içerisinde bunu gerçekleştiririz. Kanun olmadan da yapılan bir düzenleme vardı. Bizimle beraber çalışma bakanımız, hazine bakanımız ve sağlık bakanımızla yaptığımız toplantıda yasal düzenlemeye ihtiyaç duymadan bir iyileştirme yapılması konusunda mutabık kaldık. Bu devreye girebilir. Yasal düzenlemeye yapılması gereken kısım da Mayıs ayı içerisinde gerçekleşir” ifadelerini kullandı.
Elitaş, “Geçenlerde Kılıçdaroğlu elektriği kesilmeyen ev gittikten sonra partililerine rest çekti. ‘Ya benim yolumdan gidin ya da yolumdan çekilin, eyvallah’ dedi. Bize bu nedir diye şaşırdık. Meğer kendi içlerindeki bir hesaplaşmadan dolayı Kılıçdaroğlu’na elektriği olan bir evi elektriği kesilmiş bir ev gibi göstermişler. Karla mücadele konusunda da İstanbul Belediyesi kaynaklı yürüyen merdivenden ter inen bir kediyi göstermişlerdi. Türkiye’de merdivene kim ters bindi diye baktığınızda ondan başkası yürüyen merdivene ters binmediği için akla ilk olarak Kılıçdaroğlu ve kara kedi geliyor. Kılıçdaroğlu’nun geceliği 100 bin TL olan otelde yaptığı yayının otel odasının fotoğrafını çeken birinin gençlik kollarından olduğunu biliyoruz. Parti içerisinde büyük bir mücadele var” ifadelerini kullandı.
Mustafa Elitaş, "EYT 1994 yılındaki bir kanunla ortaya çıktı. 56. veya 57. hükümet döneminde ortaya çıkan bir konu. Yaşar Okuyan döneminde yapılan bir düzenlemeydi. Ondan önce 38 yaşında emekli olma imkanı mevcuttu. O kanunla birlikte 1980 yılı sonrası sigortaya tabi olanlar EYT dediğimiz yaşta bir artış ortaya çıktı. Ben Haziran 1980 sigortalısıyım. Ben 40 yaşında emekli olacakken, 44 yaşında emekli oldum. 'Yasanın çıkma tarihinden itibaren bunlar oluyor' dense daha doğru olurdu. 1999 yılında çıkan yasa 19 yıl öncesine gitti. 11 yıl uygulama süresi vardı. Tam 20 yıl önceden yaşla ilgili sorunu ortaya çıkarmış oldu. Şimdi bu EYT'de 1999 yılının öncesini mi alacağız, yoksa daha sonrasını mı alacağız. Bir rivayete göre kendini EYT'li hisseden 7 milyon kişi var diyorlar. Onun ne olduğunu tam bilmiyoruz. Çalışma Bakanlığı bu konuda çalışmalarını yapıyor" dedi.
"Bizim bu konuda parayı ödeyecek kurumla parlamento arasında uyum sağlanamadığı takdirde büyük bir sorun ortaya çıkabilir" diyen AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş, "Çünkü analizini yapmadan kanun çıkarırken Hazine ve Maliye Bakanlığını çağırırız, ilgili kurumları çağırırız. Her bir kanun maddesinin parasal kısımları olduğu takdirde her birinin etki analizini, bütçeden ne gibi imkanlar ortaya çıkabileceğini, hangi kaynaktan temin edileceğine bakarız. Diyelim ki 1 milyar TL'lik bir harcama yaptınız. O 1 milyar TL'den yapılan harcamayı borçlanarak mı yapacaksınız veya başka yerden tasarruf ederek mi, yatırımları kısarak mı sağlayacaksınız diye etki analizinin ortaya çıkması gerekir. Anayasanın hükmü de bu. O anlamda bu hesabı iyi yamak gerekir. Bunu yapacak kurumda Çalışma Bakanlığıdır. Bakanımızın bugünlerde yapacağı açıklamalara dikkat etmek gerekir" ifadelerini kullandı.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler