MÜFİT FURKAN

Sanat mı ? Kim İçin ?

Allah (cc) İçin Sanat

Hatırlıyorum da; Edebiyat derslerinde sanat konusu işlenirken genel itibariyle iki akımından bahsedilirdi, “Sanat İçin Sanat” ve “Toplum İçin Sanat”. Devrin sanatçıları bu iki akım üzerine sanatlarını icra ederlermiş.

Şimdilerde; gerçek anlamda sanatsal bir akım ve de hakikat nazarında sanatçı bulmak neredeyse imkânsız. Ancak sanatçı kılığında bazı militanların sergilediği onlarca akım var:

Ahlaksızlık için sanat,
Terör için sanat,
Irkçılık için sanat,
Bölücülük için sanat,
Dinsizlik için sanat…
Daha onlarca “sanat” adı altında örgütlü, planlı ve yılların ürünü projeler var maalesef.

Biz; Hadis-i Şerifte buyrulduğu üzere inanıyoruz ki; “Allah her sanatkârın ve sanatının sanatkârıdır.”* Öyleyse düsturumuz, “Allah (cc) için sanat” olmalı. Ezgiler, ilahiler, deyişler, diziler, filmler, tiyatrolar, resimler… Hepsi de meşru dairede Allah’ı (cc) ve İslam’ı anlatmalı. Bize dinimizi öğretmeyen, imanımıza kuvvet vermeyen, İslam’ın emir ve yasaklarını anlatmayan her şey malayani değil midir?

Ömrünü İslam’a adamış Araştırmacı Yazar Emine Şenlikoğlu bir neslin muhafazası için bir dönem kaleme aldığı “Gençliğin İmanını Sorularla Çaldılar” adlı kitabı ile dönemin gençlerini o etkili dinsizlik projelerinden korumak için ciddi emek sarf etmişti. Şimdilerde gençliğin imanını Allah’tan (cc) bahsetmeyen, dinsizliği işmam eden müzikle, diziyle, filmle, kısacası “Allah’sız” Sanatla çalıyorlar!

Uyanık olmalıyız. Nefsimize ve neslimize sahip çıkmalıyız. İyi biliyoruz ki; İslam ve Din düşmanları, kılıçla, silahla, topla, tüfekle başaramayacaklarını anladıklarından bu yana, “şuursuz Müslüman” projelerini bir bir hayata geçirdiler ve geçirmeye devam ediyorlar. Amaç; adı Müslüman, yaşantısı gayrimüslim bir topluluk. Amaç; namazsız Müslüman, raftan inmeyen, okunmayan, ne istediği bilinmeyen Kur’an, sağ el ile yemek yemekten ötesi anlaşılamamış Sünnet… Bütün bunlar için gençleri en iyi uyuşturan proje “sanat”.

Projeleri yavaş yavaş hayata geçirdiler. Ve bize ne olduysa azar azar oldu; “en masumundan” yılbaşında çerez eşliğinde ağzımızı ayırıp izlediğimiz kliplerle başladı ruhumuzun kirlenişi. “İnek Şaban’a” ve onun “saf” arkadaşı “Ramazan’a” az gülmedik mübarek Şaban ve Ramazan aylarında? Ne hikmetse “Hacılar, Hocalar” hep suratsız, çirkin, üçkâğıtçı ve üfürükçü idi. “Sanat” adı altında, şarkılarla, kliplerle her birimizin hanesine giren açık saçıklık, ne kadar da normal gelmeye başladı değil mi? Birlikte otururken koca koca ekranlarda iç çamaşırları ile (affınıza sığınarak) dans edenlere ne kadar da alıştık. Dizilerde fuhşun adına aşk dediler, aldatmak marifetten sayıldı.  Sanat yapıyorlar değil mi? Tüküreyim böyle “sanata”!

Gençlerimize, neslimize rol-model olan bu sözde ilerici, aydın sanatçılar ne kadar masumlar? Kökü dışarılara uzanan, açık saçıklık ve gayrimeşru ilişkiler, alkol, kumar ve uyuşturucu mübtelalıkları bir yana, iş siyasete gelince ellerinde tencere-tavalarla sokaklara dökülen, ağaç bahanesi ile sokaklardaki terörü destekleyen bu “sanatçıların” birçoğu PKK başta olmak üzere bölücü terör örgütlerinin, LGBT gibi ahlaksız oluşumların da destekçileri maalesef.

Bizler dikkatli olmazsak “Koca Karga’yı” “minik serçe” diye yuttururlar, yuttuk da nitekim. Hz. Âdem (as) ve Havva Annemiz ile dalga geçmeyi marifet sayanların şarkılarını yıllarca ezberledik, daha Fatiha’yı tam olarak telaffuz edemezken! “Abi; ama müthiş yorum, müthiş ses…” Hadi oradan; celladına âşık rezil!

Ey Müslüman kardeşim, ey güzel gençliğim; günaha batmadan da, açık saçıklık yapmadan da sanat olur hem de bal gibi olur, mis gibi olur… Bu minval üzere adam gibi adamlar, sanatçılar da var elbet. Ezgi, İlahi, Türkü, Tiyatro sanatçısı, onlarca var elbet. Müzik alanında aklıma gelenlerden yazayım (Allah (cc) onlardan razı olsun) Eşref Ziya Terzi, Aykut Kuşkaya, Mustafa Demirci, Mehmet Emin Ay, Ömer Karaoğlu, Uğur Işılak, Ahmet Şafak, Esat Kabaklı, Dursun Ali Erzincanlı, Mustafa Cihat, Umut Mürare… Daha onlarca yiğit, adam gibi adam.

Meşru dairedeki keyfe iktifa bize dünya ve ahiret saadeti için yeter. Nefsimizi ve neslimizi ahir zamanın fitnelerinden koruyalım inşallah. Bize Allah’tan (cc) bahsetmeyen, O’nu (cc) hatırlatmayan, isyana sürükleyen her şeyden, şarkıdan, türküden, filmden, kitaptan uzak duralım. Değerlerimize, hakikate mazhar sanatçılarımıza sahip çıkalım. Kültürümüze, örfümüze, dinimize uygun olan sanatı ve sanatçıyı baş tacı edelim. Bölücü, din düşmanı, ahlaksız, fütursuz, edebsiz sözde sanattan ve sanatçılardan da uzak duralım, safı safına şeytan ve dostlarına destek olmayalım.

Yaşasın Allah (cc) için sanat; var olsun Allah (cc) için sanat icra edenler…  

* Camiüssağir [2:238, Hadîs No: 1747]

2 Yorum

Mustafa KÜÇÜKTE

Mustafa KÜÇÜKTE

01 Şubat 2022
Kaleminize kuvvet

Müfit Furkan

Müfit Furkan

07 Şubat 2022
Teşekkür ederim Mustafa Bey. Saygılarımla.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri