Mustafa Küçüktepe'nin Kaleminden, "İlk Orucum"

Henüz ilkokula başlamadığıma göre dört bilemediniz beş yaşındayım. Oturma odasında yatıyorum. Babaannem rahmetli fısıltıyla “sessiz olun uşak uyanmasın” diyor. O öyle diyedursun ben çoktan uyanmıştım. Ortada yer sofrası, herkes oturmuş. Herhalde sabah, kahvaltı sofrası diyorum. Ama değilmiş sahur sofrasıymış. Dedem rahmetli “balam kalktın mı, gel otur sofraya” dedi. Babam “yüzünü yıkasın da gelsin” dedi. Yüzümü yıkadım geldim. Sabah kahvaltı sofrasına benzemiyor, lamba yanıyor, pencereler kapalı, gece yani. Dedem “balam ye hadi, sen de oruç tutacak mısın yarın" diye sordu. Oruç tutmak! Ne ola ki? Babaannem “tutar benim yavrum, onun orucu öğleye kadar olur” diye dedeme cevap verdi. Bir şeyler atıştırdıktan sonra “yat sen, uyu” dediler.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler