Millet Kükredi; Kim Bize Zincir Vuracakmış Şaşarım...
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Cihannüma ve Beytülmakdis Derneği Kayseri Şube Başkanı Av. Fevzi Konaç, Mehmet Ali Aslan tarafından 15 Temmuz için yazılan şiiri seslendirdi.
“Bir darbeyle eğilip bükülür mü sandın?”
15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Cihannüma ve Beytülmakdis Derneği Kayseri Şube Başkanı Av. Fevzi Konaç, Mehmet Ali Aslan tarafından 15 Temmuz için yazılan şiiri seslendirdi.
FETÖ’cü hainler tarafından ülkenin yönetimine el konulmak istenen 15 Temmuz gecesinde yaşananları şiir diliyle anlatmaya çalışan Mehmet Ali Aslan, darbecilere karşı yazılan destanı, “Susar mı sandın? O mübarek kitabın koynunda büyüyen yiğit ve güzel çocuklar! Göğü salâlarla dolduran şehrayin minareler, bir darbeyle eğilip, bükülür mü sandın!” satırları ile kaleme aldı.
Cihannüma ve Beytülmakdis Derneği Kayseri Şube Başkanı Avukat Fevzi Konaç da 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı Türk milletinin yazdığı destanın anlatıldığı şiiri yorumladı. Konaç’ın okuduğu şiir büyük beğeni topladı.
Mehmet Ali Aslan’ın 15 Temmuz için yazdığı şiir şu şekilde:
Göğün rahlesine ebabiller konmamış,
Zamanı onaran ezanlar ak bir muştu gibi yayılmamıştı yeryüzüne.
Ayın on dördü yeni selamlamıştı daha yazı.
Kınında bir bıçak gibi bekliyordu elbet kızların feryadı,
yiğitlerin avazı.
Önce temmuzun güzelim evine harami gibi daldılar.
Gecenin burçlarına kara bir zakkum gibi damladı,
gölgesi arkadan vuranlar.
İnançla büyüttüğümüz güllerin boynunu,
kırmaya yeltendi murdar baltalı Kabillerin ordusu.
Gözü dönmüş bir mermi sokuldu her bir şehre ihanet.
Yollar kesildi. Köprüler sendeledi.
Meydanlar kara bir lekeyle mühürlendi.
Yıldızlar söndü bir an. Ay üşüdü.
Dört bir yana, karanlığı giyinmiş küresel bir hannasın,
zehirli fısıltıları düştü.
15’iydi Temmuz’un.
Tanklarıyla geldiler, uçaklarıyla,
şarjörüne kan doldurulmuş silahlarıyla.
Uyuturuz sandılar.
Korkuturuz sandılar.
Kanla kirlenmiş gövdeleriyle,
kapandılar efendilerinin ayaklarına.
Temmuz’un on beşiydi.
Ebrehe’nin ordusu şehirlere indi.
Heyy dizleri çitlere takılan ceylanım benim!
Heyy göğün sarp koyaklarını yurt edinmiş şahanım benim,
bahadır kartalım!
Yarının avlusunda boy veren mütevekkil ekinim,
mümbit filizim, mümin başağım benim… heyyyy!
Korkar mı sandın?
Toynaklarını bağrımıza vuran umudun akça küheylanı!
Susar mı sandın?
O mübarek kitabın koynunda büyüyen yiğit ve güzel çocuklar!
Göğü salâlarla dolduran şehrayin minareler,
bir darbeyle eğilip, bükülür mü sandın!
Henüz Yorum yok