"LGBT Denilen Olay Bizim Kitabımızda Yoktur"
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: "LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur"
- "Muhalefete sesleniyorum. Kandilin hesabını bugüne kadar sordunuz mu, Kandil’de o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler"
- Çocuk yaşta cinsel istismar, ne İslami ne insani olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir
İSTANBUL (İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'ye tepki göstererek, "Kandilin hesabını bugüne kadar sordunuz mu. Kandil’de o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler? Sizin dirsek dirseğe yürüdüğünüz sizin seçimlere beraber girmeyi düşündüğünüz parti değil mi? " dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca konuşmasında "Türkiye'de kadınların gençlerin çocukların sorunlarıyla ilgili ilgilenenlerin asıl üzerinden durmaları gereken mesele evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır. LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur" ifadelerinin kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadın Emeği Zirvesi'ne katıldı. Buraya katılan kadın katılımcılar, başarıya nasıl ulaştıklarını anlattı. Başarıya giden serüvenlerini anlatan 6 girişimci kadın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti. Hemcinslerine de seslenen Türk işkadınları, bugün verilen desteklerin değerlendirilmesini gerektiğini vurgulayarak , “Eğer biz yaptıysak, siz de yaparsınız” mesajı verdi.
Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadınlara daha fazla destek vermekte kararlı olduklarını belirterek, “Arkadaşlarımız proje çerçevesinde ülkemizin dört bir yanında iş kurmak, iş geliştirmek isteyen 45 binden fazla kadına moral verdi, destek verdi. Öyle hikayeler ortaya çıktı ki kadınlarımızın azmine kararlığına hayran olmamak elde değil. Türkiye Yüzyılını da sizlerle birlikte kuracağız. Az önce 6 hanım kardeşimizin girişimci ruhunu özellikle bizim 5 temel ilkemiz var. Yatırımı, istihdam, üretimi ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme. İşte onların eserleri. Kadınlarımıza daha fazla destek vermekte kararlıyız. Kadınlarımız başta olmak üzere reel sektöre bir de müjde vermek istiyorum. Yeterli teminata sahip olmayan ama kredibilitesi yüksek firmalarımıza en az yüzde 75 oranında hazine destekli kefalet sağlıyoruz. Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onları hayallerine ile buluşturmak için gereken desteği veriyoruz. Kadın girişimcilerimize ve kadın kooperatiflerimize 2 milyar liralık kefalet paketi tahsis ettik” dedi.
Türkiye ekonomi modelini sürekli yeni adımlar ve açılımlarla güçlendirmeyi sürdürdüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kadınlarımıza her alanda pozitif ayrımcılık yaparak onların enerji ve emeklerini onların hayalîleriyle buluşturmada özel önem veriyoruz. İnsanoğlunun yarısını oluşturan kadınları dışlayan yok sayan bir toplum potansiyelinin ve gücünün yarısından vazgeçmiş demektir. Türkiye olarak bizim böyle bir lüksümüz de böyle bir kısır düşüncemiz de olamaz. Bizim her biri vatandaşımızın enerjisine, üretkenliğine, katkısına birikimine ihtiyacımız var. Bugün Türkiye’nin siyasi hareketleri içerisinde kadın kollarının bizim gibi güçlü olan bir parti yok. Kadının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur. Gençlik kollarının yer almadığı bir siyasi hareket yok olmaya mahkumdur” diye konuştu.
"Kimlerin kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte görülecek"
“Geçmişte ülkemizde sözde modernlik, çağdaşlık iddiasıyla kadınlarımızı inançlarından kıyafetlerinden esasen doğrudan doğruya cinsiyetlerinden dolayı dışlayan bir zihniyetin biz bu ülkede nobranlıklarına şahit oldu” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“ Bu karanlık günleri AK Parti’nin demokrasi reformları sayesinde geride bıraktık. Bir gece yarısı videosuyla yeniden gündeme getirilen başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme teklifi hepimize o meşum günleri hatırlattı. Birileri hala o karanlık dönemin özlemiyle yanıp tutuşuyor. Anayasa değişikliği Teklifimizi önce Meclis’te grubu bulunan partilere götürdük. Cumhur ittifakının imzalarıyla Meclis’e sunduk. Şimdi komisyon ve Genel Kurul süreçlerini bekliyoruz. Şimdi kimlerin kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte görülecek. Kimlerin kadın haklarının istismarcısı olduğu kimlerin de kadınların haklarına samimiyetle sahip çıktığı bu süreçte bir kez daha belli olacaktır.”
"LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur"
Yeni bir istismar konusunun ortaya atıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uzunca süredir takibi yapılmış bir husus bir anda ülkenin gündeminde öne çıkarılmıştır. Biz hiçbir zaman kız evladımızın fiziki ve ruhi olgunluğa erişmeden hukuki olarak reşit hale gelmeden evlendirilmesini tasvip etmedik tasvip etmiyoruz. Çocuk yaşta cinsel istismarı ne İslami ne insanı olarak asla kabul edilebilecek bir davranış değildir. Tüm kurumlarımız gerekli takipleri yapmıştır. Ülkemizde küçük yaşta evlilik ile ilgili sıkıntılar maalesef eskiden beri yaşanıyor. Son dönemde çok istisna örnekler dışında sorun önemli ölçüde çözülmüştür. Televizyondaki programların etkisiyle çocuk yaştaki evlatlarımız her alanda ciddi savrulmalar yaşadıklarına şahit oluyoruz. Muhalefete sesleniyorum. Kandilin hesabını bugüne kadar sordunuz mu. Diyarbakır annelerin acaba hangi partinin kapısından gözü yaşlı olarak ağlıyor. Kandil’de o kız çocuklarımızı kaçıranlar kimler? Sizin dirsek dirsek yürüdüğünüz sizin seçimlere beraber girmeyi düşündüğünüz parti değil mi? Bay kemal sizin bugüne kadar bunlara söyleyecek bir sözünüz oldu mu? Git de şu Diyarbakır annelerine bir geçmiş olsun de. Diyemez dediği anda seçim ortağını kaybeder. Bunu biliyor. Bu kesimlerin terör örgütlerinin istismar ettiği çocuklarla tek kelime ettiğini ben duymadım siz duydunuz mu bilmiyorum. Tecavüz iddialarının çıktığı parti teşkilatlarımızın hesabını verdiniz mi? Bunları gayet iyi biliyoruz. Yakından da takip ediyoruz. Sicil dosyaları elimizde seçime kadar da bunları meydanlarda anlatacağız. Ülkemizde kadınların gençlerin çocukların sorunlarıyla ilgili ilgilenenlerin asıl üzerinden durmaları gereken mesele evlatlarımızı tehdit eden sapkın akımlardır. LGBT denilen olay bizim kitabımızda yoktur. Fakat CHP’nin kitabında diğer yavru muhalefetin kitabında var mı var. Bizim böyle bir şeye ihtiyacımız yok. İnşallah önümüzdeki dönem bu büyük tehlikeye tehlikelere karşı mücadele edeceğiz. Birilerinin gündemi farklı da olsa aile kurumlarının temel diğeri olan kadınların siyasette etkinliği arttığı bir gerçektir. Güçlü bir aile olmadan güçlü bir millet olmaz. İkna odalarında kızlarımızın başlarındaki örtüyü çıkartarak manevi işkence yapıyorlardı" ifadelerini kullandı.
Henüz Yorum yok