Hilafetin Kaldırılması ve Kaybettiklerimiz
Erkam Gençlik tarafından her hafta düzenlenen Tarih ve Şuur Sohbetlerinde 28. hafta geride kaldı. Cihannüma Derneği Kayseri Şube Başkanı Av. Fevzi Konaç’ın anlatımı yapılan sohbetlerin bu haftaki konusu "Hilafetin Kaldırılması ve Kaybettiklerimiz" oldu.
Miraç Gecesi’ne denk gelen program da Konaç;, “Miracın ruhunu anlamak, kavramak anlamında ifade etmek isterim ki; madem Miraç yükselmek, madem Miraç ile beraber bütün dünya ve dünyamız değişti, bende bu gece Efendimiz Aleyhisselam'ın Miraç'tan getirdiği o güzel selamın, Miraç'tan getirdiği o güzel hediyelerin bilinciyle yenilenmek için Rabbimize dua ediyorum. Miraç mekanı Kudüs'ün yeniden Müslümanların olacağı, yeniden özgür olacağı, gözyaşlarından ve hüzünden kurtulacağı günlerin gelmesini bu Miraç vesilesiyle de Rabbimden niyaz ediyorum.
Hepimizin bu gece özel olarak Rabbimizle baş başa kaldığımız anlarda, secdelerimizde gözyaşlarıyla, hüzünle şöyle bir söz vermesini arzu ediyorum. “ Ya Rabbi Kudüs’ün kurtulması için sadece dua etmekle yetinmeyeceğim. Bu gece bir kez daha söz veriyorum ki; O’nun kurtuluşuna vesile olacak her yerde, her alanda mücadeleyi kendi inancımın bir parçası sayacağım. Sen bu yolda bizi ayakları sabit olanlardan eyle. İhlasımızı ve mücadele azmimizi elimizden alma. Kudüs’ün kurtuluşunu bize lütfet ve bu gözler dünya gözü ile özgür Mescid-ii Aksa’yı görsün.” duası ile programına başladı.
Sohbete her hafta olduğu gibi geleceğin umudu gençleri farkındalık konusunda uyararak devam eden Konaç; “-Katoliklerin ruhani lideri Irak’ta iken, Müslümanların manevi lideri nerede, hilafetin kaldırılması Lozan’da taahhüt edilmiştir ve gelinen noktada Lozan hezimet midir? Zafer midir? detaylı okumalarla bunları araştırmalıyız. Madem işgalcilerdi İngilizler ile neden savaşmadık? Ellerini kollarını sallayarak nasıl gittiler ve giderken neleri aldılar? sorularına cevap aramalıyız. Hilafetin kaldırılması dinen ve siyaseten sonuçları, bize getirdikleri ve kaybettirdikleri hususların bilinmesi adına araştırma ve bilince ihtiyacımız var” diyerek birçok detaylı bilgiyi katılımcılarla paylaştı.
Programda ayrıca “ Bir çok tarihçiye göre Halifeliğin kaldırılması 1. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşacak yeni dünyada Müslümanların etkin olarak yer almayacağının kabul edilme deklarasyonudur. Halifeliğin kaldırılması Müslümanların geri çekilme hamlesidir. Acı ki Halifeliğin kaldırılması 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Müslümanların dünyada güç unsuru olarak yer almayacağının gösterilmesidir. Hilafetin kaldırılmasıyla yeni kurulan Türkiye, Avrupa karşısında artık oyun kurucu olarak rol alamayacağını kuramayacağını bu şekilde Avrupa'ya ifade etmiş ve taahhüt etmiştir” söyleriyle devam eden Başkan Konaç; Hilafetir kaldırılmasının en can yakıcı tarafını da  “Bu kararla dünyada evrensel temsilciliği olmayan tek din İslam haline getirilmiştir.
Bugün miracını kutladığımız, o gece yolculuğundan dolayı Efendimiz Aleyhisselam’a salat-ü selâm ettiğimiz Kudüs, yani miracın merkezi, kan ve gözyaşı içinde. Yeryüzündeki bütün Müslümanları Mescid-i Aksa’nın acısını dindirmek adına oraya sevk edecek, bu ruhu temsil edip, yaşatacak bir manevi liderin ve Halife'nin olmaması büyük bir eksiktir. Yeryüzündeki Müslümanların ortak dertleri ile ilgilenecek, bunlara birlikte çözüm arayacak, kardeşçe mücadele etmesini temin edecek manevi bir güç yok. Hilafetin kaldırılması ile tıpkı Abdülhamid Han gibi yeryüzünün bir tarafına gönderdiği bir selam-ı şahane ve bir Hafız Osman Hattı ile yazılmış Kur'an'la oradaki tüm Müslümanları ayağa kaldıracak o ufuk ve vizyon ortadan kaldırıldı.” İfadelerinde bulundu.
Katılımcılara son olarak seslenen Konaç; ”Miraç'tan gelen hediye olan namazda ve secdelerinizde, biz miracın merkezi Mescid-i Aksa'ya sahip çıkamadık. Onun özgürlüğünü ruhumuzda taşıyoruz. Kurtuluşunu bizim elimizle kıl Ya Rabbi. Miraç'ı kutlamaktaki azmimiz ve hevesimiz, miracın mekanının hüznünü ortadan kaldırmakta yok. Müslümanların bu yüreğini ayağını kaldıracak bir manevi önder lütfet. Ve tıpkı Irak’a giden papa gibi Kudüs’e gidip müslümanlara haydi bakalım “Efendimiz Aleyisselam’ın ayak izlerinin olduğu bu mekana sahip çıkmak size yakışır diyen bir manevi lideri olmayan islam dünyası bedel ödemeye devam ediyor. Ben Mirac’ı ne zaman yaşasam içimdeki hüzünden dolayı kutlamayı bir tarafa bırakın, ağzıma almayı bile bir utanç vesilesi olarak kabul eden biriyim” ifadelerini kullandı.
Her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen Tarih ve Şuur Sohbetlerinde gelecek hafta ise “18 Mart Çanakkale Zaferi” konusu işlenerek katılımcılara konuyla alakalı birçok bilgi aktarılacak.