İslam Dünyasında Takvim Sorunu: Bayram Neden Aynı Gün Kutlanamıyor?

Birçok İslam ülkesinde Ramazan Bayramı'nın kutlanacağı günün birbirinden farklılık göstermesi uzun süredir tartışılan bir sorunu yeniden gündeme getirdi. Astronomik ölçümler ve İslami kurumların kararlarında oluşan ihtilaflar nedeniyle Müslüman ülkeler, hemen hemen her yıl benzer sorunu yaşıyor. Müslümanların birlik ruhunu zedeleyen farklılıkların sonlandırılması ancak siyasi iradenin sağlanmasıyla mümkün görülüyor.

Koronavirüs salgını gölgesinde hüzünle ihya edilen on bir ayın sultanı ramazan ayı sona ererken, bu yıl da bayram tarihi konusunda ihtilaflar yaşandı.
 
Bayramı Türkiye ile aynı gün kutlayacak ülkeler arasında İran, Pakistan, Suudi Arabistan, Fas, Cezayir, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Filistin, Ürdün, Irak, Yemen, Mısır, Libya, Suriye, Lübnan, Cezayir ve Tunus gibi ülkeler bulunuyor.
 
AFRİKA'DA 1 GÜN ÖNCE BAŞLADI
 
Mali, Senegal, Fildişi, Somali, Nijer, Gambiya, Nijerya ve Moritanya gibi Afrika ülkelerinde bayram 23 Mayıs Cumartesi tarihinde başladı. Hindistan ve Bangladeş'te ise 25 Mayıs Pazartesi günü kutlanacak.
Her yıl olduğu gibi bu ramazanda da bayram gününün farklılık göstermesi 'ortak takvim uygulanması mümkün mü?' sorusunu gündeme getirdi.
 
ZİRVEDE ORTAK KARAR ÇIKTI, UYGULANMADI
 
İslam ülkelerinden yüksek dini kurumların temsilcileri, aynı takvimi kullanmak için bu konuda defalarca toplantı gerçekleştirmişti. Bu toplantıların en sonuncusu 2016 yılında İstanbul'da yapıldı.
 
50 Müslüman ülkeden temsilcilerin katıldığı "Hicri Takvim Birliği" kongresinden 'Tekli Takvim' kararı çıktı. Aynı kongrede dünyanın herhangi bir noktasında görülen hilalin tüm Müslümanları bağlaması ve hilalin farklı zamanlarda farklı yerlerde görülmesine itibar edilmemesi konusunda fikir birliğine varıldı. Ancak kongreden çıkan karar uygulanmadı.
 
NEDEN FARKLI GÜNLERDE KUTLANIYOR?
 
Müslüman ülkelerin bayramı farklı günlerde kutlamasının temel nedeni ölçüm ve hesaplamalardaki farklılıklara dayandırılsa da aslında ihtilafın siyasi bir boyutu olduğu tartışılmaz bir gerçek.
 
TÜRKİYE NEYİ ESAS ALIYOR?
 
Öncelikle Türkiye başta olmak üzere, astronomi verilerini kabul eden ülkeler, hilalin dünyanın herhangi bir yerinde görülmesiniesas alıyorlar. Bu esas alışta hesaplamayla beraber, dünyanın farklı yerlerinde kurulan merkezlerde de hilal gözlemleniyor. Tüm bu işlemlerde, dünyanın birçok ülkesinden katılımla İstanbul’da yapılan Kasım 1978 Ru'yet-i Hilal Konferansının ortak sonuçları esas alınıyor.
Özellikle teknolojinin gelişmesiyle beraber, en ince gök olaylarının bile neredeyse hatasıza yakın bir şekilde önceden hesaplanabilmesi, hesapla hilalin tespitini savunanların en büyük dayanağı durumunda.
 
BAZI ÜLKELERDE HİLALİN GÖZLE GÖRÜLMESİ BEKLENİYOR
 
Suudi Arabistan’ın başını çektiği birçok Arap ülkesi, İran ve Pakistan (Pakistan bu yıl kararını değiştirdi) gibi bazı ülkeler hilalin gözle görülmesini esas alıyorlar. Buna göre, Şaban ayının yirmi dokuzuncu akşamı hilal gözlemleniyor.
Ramazanın başlangıcını ve bitişini belirlemek için en az iki kişinin bu hilali gördüklerine dair şahitliği isteniyor. Bu şahitlikler devletin ilgili organlarının tasdikinden geçtikten sonra duyuruluyor. Eğer yirmi dokuzuncu gün hilal görülmezse Şaban otuza tamamlanıyor.
 
SUUDİ ARABİSTAN HİLAL KONUSUNU SİYASET ARACINA DÖNÜŞTÜRDÜ
 
Hilalin farklı bölgelerde görülmesi meselesi özellikle iletişimin artmasıyla biraz kenarda kalmış görünüyor. Sadece kendi kriterlerini esas alan bazı ülkeler olsa da özellikle Arap ülkelerinin birçoğu Suudi Arabistan’da görülen hilale uyuyor.
Özellikle Suud yönetimi, daha önce kendisinin de kabul ettiği Türkiye’de alınan kararlara uymadığı, hilali gözlemleme işini siyasi bir mücadele aracına dönüştürdüğü ve gözlemleme işini gerekli ehemmiyeti vererek yürütmediği gibi bazı iddialarla eleştiriliyor.
 
Hilalin tespiti ve ramazan ayının başlangıcı konusu bugün tam bir keşmekeşe dönmüş durumda. Özellikle bazı senelerde hilali hesap yöntemi ile belirleyen ve gözle görülmesini esas alan ülkeler arasında üç- dört gün farkın olduğu dahi oluyor.
 
BİRLİK RUHUNU ZEDELEYEN KARARLAR ALINIYOR
 
Hatta bazen durum aynı ülke içinde farklı altyapıya sahip dinî grupların Ramazan ayını ve bayramı farklı günlerde idrak etmesine kadar varıyor. Birlik ruhunu zedeleyen bu farklılık aynı zamanda zihinlerde ciddi soru işaretlerine de neden oluyor. İslam dünyasının içinde bulunduğu karışık durum, bu konu hakkında yakın gelecekte bir çözümün maalesef zor olduğunu gösteriyor

Diğer Haberler

1 Yorum

Mücahit

Mücahit

24 Mayıs 2020
İslam Birliği kurulmadığı için 👍🏻

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler