İRAP raporunda Kayseri için ürkütücü senaryo
2021 yılında dönemin valisi Şehmus Günaydın başkanlığında Kayseri İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP)'nın tasarımı ve planlaması yapıldı.
Kayseri'nin afetselliğini ve afetlerin olası etkilerini ortaya koyan ve bu etkileri en aza indirebilmek için; afetler olmadan gerçekleştirilmesi gereken planlama ve çalışmaları bir süreç dâhilinde tarif eden, sorumluları ve sorumlulukları tanımlayan, sürdürülebilir bir plan hazırlandı.
İRAP planında, Kayseri'nin üzerinde bulunduğu Erciyes Fayı'nın oluşturabileceği 6.0 ve 6.8 şiddetindeki depremlerde, meydana gelebilecek hasarın senaryosu hazırlandı.
Erciyes fayı için hazırlanan senaryo sonuçlarına göre Kayseri'de meydana gelebilecek olan depremde Melikgazi ilçesinde 19 bin, Kocasinan ilçesinde 13 bin, Talas ilçesinde 4 bin, Hacılar ilçesinde ise 3 bine yakın binanın ağır hasar alacağı tahmin edildi.
Senoryoya göre, depremde Melikgazi ilçesinde 8 bin, Kocasinan ilçesinde 4 bin, Talas ilçesinde 3 bin Hacılar ilçesinde ise bin 500'e yakın bina yıkılıyor.
İRAP raporunun 105.'inci sayfasında sonuç olarak şu ifadelere yer verildi:
Kayseri ilinden geçen aktif fay hatları, depremin önemini vurgulamaktadır. Bazı yeni imar alanlarındaki zemin özelliklerinin zayıf olması, sanayi tesislerinin bir kısmının bu alanlar üzerinde kurulmuş olması ve birçok binanın depreme karşı yeterli dirençte olmaması gibi konular çevresel faktörler açısından oldukça önemlidir. Deprem konusunda kent nüfusunun bilinçli hazırlıklı olmaması, deprem tehdidinin ciddiye alınmaması durumu kentin sosyal faktörlerinin değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Finansal eksiklikler, mevzuat ve yönetmelik sorunları, yer seçimi konusunda kurumlar arası iletişimin olmaması, kontrol ve denetim mekanizmalarının işleyişindeki eksiklikler de ekonomik, politik/yasal açıdan değerlendirilmesi gereken önemli konulardır. Dolayısıyla, Orta Anadolu Kıta-İçi Fay Sisteminin (Oakifs) deprem üretme potansiyelinin olması, Kayseri ilinde afet toplanma alanlarının levhaları ile birlikte belirlenmiş olması, mikrobölgeleme çalışmalarının büyük oranda tamamlanmamış olması, deprem gözlem istasyonlarının yeteri kadar olması ve geçici barınma merkezlerinin belirlenmiş olması gibi durumlar amaç-hedef ve eylemlerin belirlenmesi sürecinde GZFT analizinin önemini ortaya çıkarmaktadır.
Rapora internet üzerinden tüm vatandaşlar rahatlıkla ulaşabilir.
Henüz Yorum yok