- 03 Nisan 2025 - AYBÜKE PUSAT… YAŞANANLARIN DEVEDE KULAK BİR ÖRNEĞİ
- 04 Mart 2025 - YÜZ YILLIK YÜZLEŞME VE IRKÇI KİBİR!
- 04 Şubat 2025 - KILIÇLAR SADECE TÖRENDE ÇEKİLİYOR ZANNEDİYORSANIZ, YANILIYORSUNUZ!
- 18 Ocak 2025 - AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI... DERTLEŞME ADINA...!!
- 11 Aralık 2024 - GAZZE’DE KAZANIP & SURİYE’DE KAYBETMEK!!
- 31 Ekim 2024 - İMAM-I AZAM VEYA TÜRKİYE DÜŞERSE!!!
- 20 Nisan 2024 - GENÇLİK NEREYE GİDİYOR? DERKEN ANNELERİ DE KAYBETMEK...!!
- 14 Şubat 2024 - İSLAM BİRLİĞİ HAYALİ VE ÖDENEN BEDEL...!!
- 06 Şubat 2024 - JEOLOJİK DEPREMLER & İNSANİ/MANEVİ DEPREMLER…
- 23 Ocak 2024 - “KAN KUSUYORKEN & KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM” DEMEK PARDON İZLEMEK…!!
- 27 Aralık 2023 - TEHLİKEYİ GÖRMEMEK ve VEKALET SAVAŞLARI
- 15 Kasım 2023 - Boykot’ta… İzzet’te… Allah İçin Vermekte Nasip İşidir…!!
- 27 Ekim 2023 - Erbakan Hocamızı Anlayamamanın Ağır Bedeli…!!
- 30 Eylül 2023 - Evlilik Okulu & Yasal Çeyiz Sandığı & Haydi Kayseri…
- 03 Ağustos 2023 - Yoksulluk * Ekonomik Kölelik Ve Erbakan Hocadan Cihad Tarifi…!!
- 25 Temmuz 2023 - Ekonomik Kriz – Hak Kavramı ve Ver Allahım Ver Mantığı…!!
- 22 Temmuz 2023 - Çıplaklık & Özgürlük & Kıskanmak & Plaj Havası & Karacaoğlan…
- 05 Mayıs 2023 - Akıncılar… Milli Görüş… Ak Parti… Ayşe Böhürler
- 14 Nisan 2023 - Dil Yarası ve Hulki Cevizoğlu Kadar Olamamak…!!
- 23 Mart 2023 - Deprem & Seçim & Ramazan İklimi...
- 20 Şubat 2023 - Biz Türk’üz Bize Bir Şey Olmaz...!!!
- 20 Aralık 2022 - Katar – Futbol – Ölü Yatırım Ve Kayserispor…
- 09 Aralık 2022 - Bir Kere Zalim Olmak Yerine Bin Kez Mazlum Olmanın Şerefine Talip Olmalıyız…!!
- 08 Kasım 2022 - Hırsızlık & Ekonomik Kriz & İnsan Ve İman Krizi
- 21 Ekim 2022 - Çekirdek Aile Ve Gençler
- 09 Ekim 2022 - Başörtüsü Kimlik Olmaktan Çıkarsa...
- 24 Eylül 2022 - Aileler Yüzlerle Camide… Yüzbinler İse Konserde…!!
- 29 Ağustos 2022 - Rahmetli Sakıp Sabancı’ya Atılan Tokat ve Gençlik...
- 22 Ağustos 2022 - Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek’le İki Güzel Toplantı
- 15 Temmuz 2022 - 15 Temmuz Şehidleri Hürmetine
- 07 Temmuz 2022 - Genovese Sendromu Ve Peygamber Ahlakı…
- 17 Haziran 2022 - Gençliğim Eyvahhhh (!)
- 01 Haziran 2022 - Çürük Olan Domates Değil Aslında…!!
- 23 Mayıs 2022 - Vali Olmamak ve Şehri Bunaltmak...!!
- 05 Mayıs 2022 - Yusuf Kaplan Hocam & Palancıoğlu Başkanım Ve Nevin Abla…
- 29 Nisan 2022 - Ermeni Soykırımı & İttihatçı Paşalar & Kuru Sloganlar
- 29 Mart 2022 - Etiyopya’da Öpülen El…!!
- 13 Mart 2022 - İstiklal Marşı Ve Mehmet Akif Duasına Başkaca Bir Amin!!
- 27 Şubat 2022 - Cennet Mekan Bir Erbakan Geçti Bu Dünyadan...!!
- 25 Şubat 2022 - Ukrayna'dan Ders Almak…
- 17 Şubat 2022 - Domates & Biber & Patlıcan… Bir de Salatalık!!
- 29 Ocak 2022 - İmamoğlu & Balık Kılçığı & Kardan Adam !!!
- 13 Ocak 2022 - Eren Bülbül İle Enes Kara Arasında Savrulmak...!!
- 30 Aralık 2021 - Samuray Kılıcı İle Ölmek...
- 23 Aralık 2021 - Vatan Sevgisi Ve Savrulan Kardeşliğimiz…
- 16 Aralık 2021 - Suç Kimde…???
- 18 Kasım 2021 - Kemal Kılıçdaroğlu & CHP ve Helalleşmek…
- 14 Ekim 2021 - Kaşık Tutamayan Nesille & Tarih Yazamayız !!
- 21 Eylül 2021 - Anadolu İnsanı Vakıflar Eliyle Devlete Yürüdü… Dert Bu Olsa Gerek !!
- 19 Eylül 2021 - K.Maraş & Miting & Kayıp Heyecan & Kifayetsiz Muhterisler !!
- 31 Ağustos 2021 - Siz Bizim Neler Çektiğimizi Nereden Bileceksiniz ...!!
- 23 Ağustos 2021 - Baraj Altında Kalan Gençler ve Gülhane Parkı...!!
- 13 Ağustos 2021 - Araplar Bizi Arkamızdan Neden Vurdu?…Yüzyıldır Görülemeyen Hesap!!
- 03 Ağustos 2021 - Şehrin Unutulan Kahramanları ve Dut Ağacı…
- 25 Temmuz 2021 - Satılık Kalemler veya Ruhlar...!!!
- 19 Temmuz 2021 - “Yeryüzünde Mazlumların Bir Allah'ı, Birde Türkiye'si Var”
- 18 Haziran 2021 - Boşanma Davalarına Bakan Bir Avukat Olarak Feryadımdır !!
- 15 Haziran 2021 - Vatan & Millet & Sakarya Edebiyatı
- 19 Mayıs 2021 - Bayramlarımızı İşgal Ettirmeyelim…!!
- 17 Mayıs 2021 - “Her Şey Hayallerle Başlar” Demeyi Senden Öğrendik...
- 04 Mayıs 2021 - Kadir Gecesi & Masumlar Apartmanı…!!
- 18 Nisan 2021 - Bir Zamanlar KIBRIS…
- 24 Mart 2021 - HDP'nin Kapatılması Meselesi, RP & FP Kapatılması Davası ve AK Parti Kapatma Davası
- 14 Mart 2021 - Yeşilçam Gazozu (!) Hikayelerine Meydan Okumak...!!
- 07 Mart 2021 - Sadece Kadına Şiddete Değil & 8 Mart Dayatmasına da Karşıyız !!!
- 27 Şubat 2021 - Cennet Mekan Bir Erbakan Geçti Bu Dünyadan...!!
- 18 Şubat 2021 - Şehitler Ayı... Boğaziçi... İskilipli Atıf Hoca !!
- 25 Ocak 2021 - Mağrur Olma Padişahım & Senden Büyük Allah Var!!
- 02 Ocak 2021 - CHP Genetik Kodlarının Gereğini Yapıyor !! Şaşırmadık...
- 18 Aralık 2020 - Eskiden ABD Bize Posta Koyabilir miydi…??? Hadi Ordan…!!
- 13 Aralık 2020 - Bir Covit-19 Macerası ve Aşı Polemiği !!
- 17 Kasım 2020 - Fikri İktidar Olamadık Ama Formula'da Gazozu Patlattık !!
- 10 Kasım 2020 - 10 Kasım Bir Kısım İnsanlarımız İçin Riyakarlık Günüdür
- 28 Ekim 2020 - Reis Gider... Kumu Kalır !!!
- 23 Ekim 2020 - Gardiyan Devlet & Garson Devlet !!
- 13 Ekim 2020 - Çorak Toprağın Çocukları ve Ateşin Çocukları…!!
- 24 Eylül 2020 - Abdurrahman DİLİPAK’ı Linç Etmek...!!
- 22 Eylül 2020 - Eylül Hüzün Ayıdır...!!
- 05 Eylül 2020 - Devletin Merhamet Elini Tutmayan & Virüsün Şamarını Yer!!
- 30 Ağustos 2020 - Virüste Ete Kemiğe Büründü...Ama Biz Hala Akıllanmadık!!
- 17 Ağustos 2020 - 17 Ağustos Depremi.. Bitmeyen Manevi Depremler !!
- 29 Temmuz 2020 - Ey Reis… (!) Sen Bizimle Dalga mı Geçiyorsun ?
- 14 Temmuz 2020 - 15 Temmuz Hürmetine
- 16 Haziran 2020 - Tabu Atatürk & Sahte İmza & Sahte Belge & Yetim Ayasofya !!
- 27 Mayıs 2020 - Menderes'i & Erbakan'ı Yalnız Bırakmak ve Arkalarından Ağlamak!!
- 18 Mayıs 2020 - Mustafa Yalçın Başkan... Terör Örgütü Üyesi Cenazesi... Ceset Yakmak!!!
- 12 Mayıs 2020 - Camikebir & Asmalı Fırın & Küncülü Pide & Tekne Orucu!!!
- 30 Nisan 2020 - Sakın Evde Kalmayın Hanımlar & Kaçın Kurtulun !!!
- 17 Nisan 2020 - www.kayserianahaber.com... Cihannüma... Bizim Hikayemiz...
- 13 Nisan 2020 - Hak Ettiğimiz İmtihan - Kül mü? & Ateş mi?
- 08 Nisan 2020 - -YENİ- 1845 İrlanda'lı Hristiyanlar & 2020 İtalyan Hristiyanlar...!!
- 24 Mart 2020 - Virüs Yaşlıları... Merhametsizlik Gençleri Öldürür !!!!
- 17 Mart 2020 - Babaannem - Elektrik - Masal ve Korona Virüse Teşekkür !!
- 09 Mart 2020 - Hakkı Teslim Etmek ve Millet Kütüphanesi
- 28 Şubat 2020 - 28 Şubat Ayazında Vatana Sevda...
- 23 Şubat 2020 - Bu Devirde Genç Olmak Çok Zor !!
- 10 Şubat 2020 - İstanbul Sözleşmesi Kadını Korurken(!) Erkeği Ezmiş Ve Aileyi Dağıtmıştır!!
- 05 Şubat 2020 - İnsan Âcizdir. – Çin Malı Korona Virüsü - Yarasa Çorbası İçmeyin !!
- 26 Ocak 2020 - Deprem - Görünmeyen Devlet - Millet Olma Şuuru !!
- 22 Ocak 2020 - Karneler Alındı-İyi Matematik Çözmek-İyi İnsan Olmak
- 14 Ocak 2020 - Tavuğun Kursağı - Avustralya Develeri- HZ.Ömer !!
- 09 Ocak 2020 - Yahya Ağa ve Arkadaşları Bize Sesleniyor!!
- 01 Ocak 2020 - Libya Nerededir? - Kanal İstanbul - Tartışmayi Bilmiyoruz !!
- 26 Aralık 2019 - Deli Erbakan (!)… Yerli Otomobilden Önce, Yerli Yürekler Lazım!
- 22 Aralık 2019 - Yılbaşı Piyangosu ve Umudu Beslemek...!!
- 15 Aralık 2019 - Yalakalık Bir Sanattır Ama (!)... Kazananlar Hakkı Söyleyenlerdir.
- 11 Aralık 2019 - Nato Zirvesi - Fransa CB. Macron – Kanuni Sultan Süleyman
- 03 Aralık 2019 - Kayserispor Sen Bizim Her Şeyimiz misin?

AV. FEVZİ KONAÇ
-YENİ- KUKLA LİDERLER VE BİZİ BEKLEYEN GÖNÜL COĞRAFYAMIZ
KUKLA LİDERLER VE BİZİ BEKLEYEN GÖNÜL COĞRAFYAMIZ
Uzun süren plan ve projelerin son noktası yüzyıl önce konuldu bu hikâyeye. Yeryüzünün ve insanlık tarihinin, dinler tarihinin, stratejik ve jeopolitik olarak dünyanın en önemli topraklarında iki yüz yıl süren ön hazırlıktan sonra operasyon için düğmeye basıldı. Bugüne taşınan acıların ve gözyaşının temelleri atıldı. Detaya girmeden bu operasyonun köşe taşlarını aktararak bugüne ışık tutmak isterim. Ne mi oldu?
Osmanlı yıkıldı demiyorum yıktırıldı, hilafet kaldırıldı demiyorum kaldırtıldı ve bu gelişmelerden sonra İslam dünyası şemsiyesiz kaldı. Bugün yaşanan bu savrulmaların ve dağınıklığın önemli sebeplerinden biri budur. O gün bugündür sömürgeciler coğrafyamızın kanını emebiliyorsa, çatışmalar ve savaşlar bir türlü bitmiyorsa, Kudüs işgal altında, tüm ülkeler istikrarsız ve halklar sefaleti yaşıyorsa, en acısı 60 bin şehide rağmen Gazze’ye ortak bir tavır alınamıyor ve sahip çıkılamıyorsa en önemli sebep budur.
Yüzyıl önce planlanan İngiliz projesi şuydu; Osmanlı'yı yıkmak, orta doğudaki Osmanlı toprakları üzerinde kukla devletçikler kurmak ve başlarına İngilizlerin ve batının menfaatlerine uygun kukla liderler konulması idi. Osmanlı bakiyesi toprakları uşaklık edecek adamlara cetvelle bölerek, ülkecikler peydah ederek paylaştırdılar. Ve tüm bunları iç ve dış işbirlikçiler eliyle ne yazık ki başardılar.
Aradan yüz yıl geçti ama nesilden nesile aktarılan siyasi şuursuzluk üzerinden ve mirası devralan her bir kukla lider eliyle aynı geleneği devam ettiriyorlar. Dün İngiliz, bugün ABD/Siyonizm uşağı devlet adamları dedelerinden kendilerine miras kalan, emperyalizme ve sömürüye teşne olmak adına kendilerine biçilen rolü oynuyorlar. Çünkü biliyorlar ki iktidarları bu tavra bağlı.
Gelinen noktada bir asırdır yaşanan bu çıkmaz nedeniyle başsız bırakılmış İslam dünyası, Ortadoğu'da İsrail gibi bir katile ve batının tüm oyunlarına itiraz edecek veya engel olacak bir inisiyatife sahip değil. Güce sahip değil. Şuura sahip değil. Ruha sahip değil. Birlikteliğe sahip değil.
Bölgenin son 30 yılına aklı eren biri olarak ve Gazze olayları bana gösterdi ki; Ortadoğu coğrafyasındaki halklar, başlarındaki bu uşak ve satılık liderlerden kurtulmadıkça Müslümanların çilesi asla bitmez. Ezilmeye, sömürülmeye ve onursuzca yaşamaya devam ederler. Köleleşmiş ruhlu kukla liderlerle zaten ancak bu kadar olur.
Gazze bugün bir soykırım yaşıyor ve Filistin toprakları işgal altında ise tekraren ifade etmem gerekirse bunun en önemli sebebi; İslam Ülkelerinin başındaki bu zulme itiraz etmemek üzere yerleştirilmiş kukla liderlerdir. İsrail ve ABD bunlar sayesinde bu kanı dökmeye devam ediyorlar. Bu bilinmeden ve asıl düşman doğru teşhis edilmeden kurtuluş mümkün olmayacaktır. Dış düşmanın başarısı, sırf iktidarını korumak adına ülkesine ve milletine bu zulmün yapılmasına razı olmaları için baskı yapan, sindiren ve bu tavrıyla adeta milletine iç düşman haline gelmiş kendi liderleri eliyledir.
Teşhislerde isabet edebiliriz ama asıl olan tedavi ve hastalığa reçete yazmaktır denilebilir. Birçok çözüm önerisi yapılabilir ama benim bize özelde bölgemizin kaosunu dindirecek bir reçetem var. Bu bölgenin bin yıllık tarihine damga vurmuş, bu bölgede onlarca devlet ve beylik kurmuş, büyük bir imparatorluk inşa etmiş, Anadolu’da sıkışıp kaldığı zannedilen ama gönül coğrafyası yüzölçümünden çok daha büyük Türkiye’mizin inisiyatif almasındadır.
Peki bu nasıl olmalıdır? Gönlüm şöyle diyor;
Bu coğrafyaya barış ve huzur gelecekse bu yine öncelikle bizim medeniyet değerlerimizin ihyası ile mümkündür. İslam’ın doğru şekilde kuşanılmış izzetinin ayağa kaldırılmasıyla mümkündür. Tarihte bunun en güzel örneklerini sergileyen, 72 milleti bir arada huzur içinde yaşatan, bütün kimliklere saygı duyan, inanç ve ırk farklarını zenginlik olarak görerek bir hedef uğrunda birleştiren Osmanlı ruhu ve modelinin ikmali ile mümkündür.
Yani ecdadın İslam’ın temel değerleri üzerinden inşa ettiği merhamet ve şefkat medeniyetinin yeniden ihyasıyla. Ben taraf olarak bunu söylerken bu fikri sadece ben ileri sürmüyorum. Batılı oryantalistler ve tarihçiler bile Osmanlı modelinin Balkanlar ve Orta doğudaki başarısını, 400 yıl boyunca sağladığı güven ve huzuru alkışlayıp, bu konuda üniversite ve enstitülerinde araştırmalar yaparken bu tecrübeyi yok saymanın kime ne yararı var? Bin yıllık geleneği elimizin tersiyle itmemiz, bunu yok saymamız aslımızı inkâr değil de nedir? Yüz yıllık inkarla geldiğimiz yer ve ödediğimiz bedeller ortadadır. Biz inkar etsek dahi bin yılın destansı hatırına mazlumların umudu hala Anadolu’dadır.
Açıkça söylüyorum; kimse dudak bükmesin!
Kurtuluş bu destansı geçmişle barışarak, eskinin doğrularını ve başarılarını, yeni çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden inşa etmekten ve bugüne taşımaktan geçmektedir. Ne geçmişe takılı kalmak ne de geçmişi tamamen yok saymak. Geçmişteki doğrularımızı bugüne taşımak, güzelliklerini dertlerimizin çözümünde rehber etmek. Geçmişten utanmak yerine ondan ibret almak. Geçmişle övünmek yerine geçmişin doğrularıyla yeniden geleceğe öykünmek. Yola düşmek. Çünkü inanın terk ettiğimiz bütün coğrafyalar ve oralarda bıraktığımız hatıralarımızdan inşa tarihimiz, bizi çağırıyor.
Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak, Kudüs, Gazze, Bosna, Makedonya, Kosova, Libya, Cezayir vs yeniden o ruhu ve unutulmaz kuşatıcılıkla ilmek ilmek işlediğimiz tarihi miras bizi çağırıyor. Gönül coğrafyamız bizi bekliyor. Bunu aslını ve geçmişini inkâr edenler göremez. Bunu, geçmişini yok sayıp, idrakini batıya peşkeş çekenler göremez. Bunu kalbi mühürlü olanlar göremez. Net olarak ifade etmek isterim ki; içten ve dıştan bütün engellemelere rağmen bunu başarabilirsek, gelecek bizimdir Allah'ın izniyle...
1 Yorum
kemal mete
16 Nisan 2025