Hollanda’nın Cesur Adımı ve Türkiye’ye Mesajı

Dijital çağda çocuklarımızın ellerindeki telefonlar, adeta Pandora’nın kutusu gibi. Sosyal medya platformları, hayatımızı kolaylaştırdığı kadar karmaşık sorunlara da kapı aralıyor. Hollanda’da gündeme gelen “15 yaş altına sosyal medya yasağı” tartışması, ebeveynler, uzmanlar ve siyasetçiler arasında yankı uyandırdı. Peki, bu öneri yalnızca Hollanda’ya mı özgü kalmalı, yoksa Türkiye de benzer adımlar atmalı mı?

Dijital çağda çocuklarımızın ellerindeki telefonlar, adeta Pandora’nın kutusu gibi. Sosyal medya platformları, hayatımızı kolaylaştırdığı kadar karmaşık sorunlara da kapı aralıyor. Hollanda’da gündeme gelen “15 yaş altına sosyal medya yasağı” tartışması, ebeveynler, uzmanlar ve siyasetçiler arasında yankı uyandırdı. Peki, bu öneri yalnızca Hollanda’ya mı özgü kalmalı, yoksa Türkiye de benzer adımlar atmalı mı?

Hollanda’da Yaş Sınırı Tartışmaları

Hollanda’da yapılan bir ankette, ebeveynlerin %79’u, 15 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımına sınırlama getirilmesini destekledi. Çocuğu olmayan katılımcılar arasında da bu oran %77 olarak ölçüldü. Tartışmanın temelinde, çocuklara bağımlılık yapan  algoritmalar karşısında savunmasız olduğu gerçeği yatıyor. TikTok, Instagram ve Snapchat gibi platformlar, sürekli içerik döngüleriyle çocukların zamanını çalıyor, özgüvenlerini zedeliyor ve okul başarılarını etkiliyor.

Hollandalı bir ebeveyn, bu durumu şöyle özetliyor: “Ebeveynler olarak çocuklarımızı korumak için elimizden geleni yapıyoruz, ancak bir noktadan sonra devletin de devreye girmesi gerekiyor.” Bu, aslında hepimizin düşündüğü ama yüksek sesle dile getirmediği bir gerçek değil mi?

Siyasi Tartışmalar

Hollanda’da siyasi partiler arasında bu konuda görüş ayrılıkları bulunuyor. VVD, 13 yaş sınırını önerirken, D66, Avrupa genelinde 15 yaş sınırı uygulanmasını savunuyor. PVV ve BBB ise böyle bir yasağın uygulanabilirliği konusunda şüpheli. Öte yandan GroenLinks-PvdA, yaş sınırı yerine sosyal medyada film ve oyunlardaki gibi bir sınıflandırma sistemi öneriyor.

Hollanda’nın sosyal medya politikaları konusundaki kararının, Avrupa genelinde tartışmaları etkileyebileceği öngörülüyor.

Algoritmaların Tehlikeli Etkileri

D66 Milletvekili Hanneke van der Werf, sosyal medyanın gençler üzerindeki zararlı etkilerine dikkat çekerek, "Sosyal medya platformlarının algoritmaları bağımlılık oluşturacak şekilde tasarlandığı için çocukların sağlığını olumsuz etkiliyor. Gençler, bu platformların sonsuz içerik döngüsüne karşı koyamıyor ve bu durum onların özgüvenini, akademik başarılarını ve zaman yönetimlerini olumsuz etkiliyor," dedi.

Avustralya’dan İlham Alıyorlar

Bu fikir, Avustralya’da bu yıl başlatılan uygulamadan ilham alıyor. 16 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımı yasaklandı ve platformlara ciddi yaptırımlar getirildi. Yasak, gençlerin dijital dünyada yalnız bırakılmaması gerektiğini ortaya koyuyor. Avustralya’daki bu cesur adım, Hollanda’da da siyasi desteği artırmış durumda.

Türkiye İçin Bir Ders

Türkiye  bu tartışmadan ders almalı. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla çocuklarımız çok erken yaşta bu platformların bağımlılık yapan dünyasına adım atıyor. Türkiye, teknoloji bağımlılığı ve dijital güvenlik konularında daha sıkı önlemler almalı. Tıpkı Hollanda’da önerildiği gibi, bir yaş sınırı ve düzenleme Türkiye’de de uygulanabilir.

Çocuklarımızın bu platformlarda maruz kaldığı zararlı içerikler, algı bozuklukları ve hatta akran zorbalığı, düzenlemeler yapılmadıkça artmaya devam edecek. Hollanda gibi Türkiye de sosyal medya platformlarının sorumluluk almasını sağlamalı. Burada esas nokta, sadece bireysel çabaların yeterli olmadığı. Ebeveynlerin yalnız kalmaması için devlet desteği şart.

Sosyal Medya ve Zihinsel Sağlık

Psikologlar yıllardır uyarıyor: Sosyal medya, özellikle çocuklar için hem bağımlılık yapıcı hem de zihinsel sağlığı olumsuz etkileyen bir mecra. Gençler bu platformlarda kusursuz hayatlar izliyor, gerçek dünyayla olan bağlarını koparıyor. Türkiye’de yapılan bir araştırma, gençlerin günde ortalama 4 saatini sosyal medyada geçirdiğini gösteriyor. Bu, hem eğitim hayatını hem de sosyal ilişkilerini baltalıyor.

Anne-Babalar İçin Bir Destek

Türkiye’de ebeveynler, çocuklarını bu dijital kaostan korumakta zorlanıyor. Özellikle küçük yaşlardan itibaren telefon ve tabletle büyüyen bir neslin, kendi sınırlarını koyması neredeyse imkansız. Hollanda’da bu yasağa destek verenlerin söylediği gibi, “Devlet eliyle gelen bir düzenleme, ebeveynlere güç kazandıracak.” Türkiye’de de aynı şey neden olmasın?

Cesur Adımlar Atma Zamanı

Hollanda’da başlayan bu tartışma, Türkiye için bir fırsat olabilir. Çocuklarımızı dijital dünyanın zararlarından korumak istiyorsak, hem bireysel hem de toplumsal olarak harekete geçmeliyiz. Tıpkı alkol ve sigarada olduğu gibi, sosyal medyada da bir yaş sınırı belirlemek, gençlerimizin sağlıklı bir zihinle büyümesi için önemli bir adım olur.

Unutmayalım, geleceğin teminatı dediğimiz çocuklarımızı yalnızca okul sıralarında değil, dijital dünyada da koruma görevimiz var. Şimdi, bu konuda cesur ve kararlı adımlar atma zamanı. 

Ebubekir TURGUT

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler