Ebu Ubeyde'den Aksa Tufanının 1. Yılında Önemli Açıklamalar

Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin Aksa Tufanı’nın yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşma:
 
Modern çağın en profesyonel ve başarılı komando operasyonunun üzerinden bir yıl geçti
 
Mescid-i Aksa Tufanı'nın başlamasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra, düşmanını kahreden, kararlı ve meydan okuyan güç olan Gazze'den size sesleniyoruz.
 
Mescid-i Aksa Tufanı Savaşı, düşmanın yerleşim yerlerini artırması, Yahudileştirme ve esirlere yönelik saldırganlık sonrasında gerçekleşti.
 
Gazze'deki direnişe karşı büyük bir saldırı planlamanın son aşamasına ulaşmasının ardından düşmana büyük bir önleyici saldırıyla saldırdık.
 
Mescid-i Aksa Tufanı, Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırganlığının benzeri görülmemiş, tehlikeli bir aşamaya ulaşmasının ardından gerçekleşti
 
Halkımız, komşularının ihanetine, rejimlerin korkaklık ve suç ortaklığına, düşmanın güçlü baskı ve saldırganlığına rağmen efsanevi bir kararlılıkla direndi.
 
Filistin'in çevresinde, halkımızın yanında savaşan, onu destekleyen, doğrudan düşmanla savaşan, ona ağır kayıplar verdiren cepheler var.
 
Yemen ve Irak İHA’ları işgal altındaki Filistin semalarında dolaşıyor, düşmana saldırıyor ve ona ağır kayıplar verdiriyor
 
Mescid-i Aksa Tufanı'nın başlamasından bir yıl sonra İran İslam Cumhuriyeti, düşmanı korkutmak için Sadık Vaadi saldırılarını yönlendiriyor.
 
Direniş operasyonları düşmanın güvenlik ve savunma yeteneklerini tüketiyor, ona ekonomik kayıplar verdiriyor ve onları yerinden edilmeye zorluyor.
 
Bir yıldır hâlâ tüm suçları işlemekten çekinmeyen cani bir düşmana karşı eşitsiz bir mücadele veriyoruz.
Mücahitlerimiz ve halkımızın direnişi, Gazze Şeridi'nin her karışında kahramanca kararlılığını sürdürüyor.
 
Binlerce düşman askerini öldürüp yaraladık, yüzlerce askeri aracı hizmetten çıkardık.
 
Siyonist varlık, dünyanın tüm uluslarından ve özgür halklarından dışlanmış olarak yaşıyor.
 
Aradan bir yıl geçtikten sonra, Amerikalıların ve Batı'nın desteklediği bir düşmanın ihanetine ve vahşetine rağmen, efsanevi bir kararlılığa sahip efsanevi bir Filistin halkıyla karşı karşıyayız.
 
Bizim tercihimiz, düşmanla uzun ve acılı bir yıpratma mücadelesine devam etmektir ve çatışmalar, bu seçeneğin başarısını kanıtlamıştır.
 
Kibirli düşman tarihin derslerini, hakikatin vakıalarını, halkımızın ve milletimizin kültürünü anlamıyor.
 
İki büyük lider İsmail Heniye ve Hasan Nasrallah'ın şehadetleri, düşmanın direnişin doğasını anlamadığının açık kanıtıdır.
 
Düşmanın suikastlardan duyduğu sevinç kısa ömürlü oldu ve eğer suikastlarla bir zafer olsaydı, İzzeddin el-Kassam suikastından bu yana direniş sona ererdi.
 
Bu topraklar zeytin yetiştirdiği gibi direniş savaşçıları da yetiştiriyor ve nesilden nesile gururu miras bırakıyor
 
Bugün Hizbullah'taki savaşan kardeşlerimize şunu söylüyoruz: Düşmana acı verici kayıplar yaşatma gücünüze ve kudretinize güveniyoruz.
 
Özgür Yemen'deki büyük halk hareketini gururla takdir ediyoruz ve dünyadaki tüm kardeş ve dost halkların hareketine değer veriyoruz.
 
Batı Şeria kamplarında yaşananlar, düşmanın politikasının stratejik bir karar olduğunu ve topraklarımızın her yerinde geçerli olduğunu doğruluyor.
 
Bu işgal, özellikle de şu anki terörist hükümeti, Batı Şeria’da bir Filistinli bile görmek istemiyor.
 
Düşman sadece güç ve silah dilini anlıyor ve ona sadece silahlarla karşı konulabilir.
 
Son Yafa operasyonu, gelecek olanın sadece bir bölümü ve gelecek olan, Allah'ın izniyle, daha da acı ve sert olacak.
 
Batı Şeria'daki kardeşlerimizi, düşmanın vahşetine ve suçlarına karşılık vermek için direnişlerini yükseltmeye çağırıyoruz.
 
İlk günden bu yana elimizdeki esirleri korumaya ve kollamaya özen gösterdik.
 
İşgal kamuoyuna şunu söylüyoruz: Netanyahu'nun emellerine uygun olsaydı, bir yıl önce esirlerinizi kurtarabilirdiniz.
 
Refah'taki altı esirin başına gelenler, Netanyahu ve onun terörist hükümeti inatçı olduğu sürece başkalarında da tekrarlanabilir.
 
Esirlerin tehlikeye veya yakın çatışmalara maruz kalması durumunda daha güvenli yerlere nakledilmeleri yönünde talimat aldık.
 
İsrailli esirlere yönelik riskler her geçen gün artıyor.
 
Çatışma bölgelerinde esirler çapraz ateşe ve belki de düşmanın kendi ateşine maruz kalıyor.
 
Ufukta belki 100 yeni Ron Arad var.
 
Ümmetin alimlerini sözlü kınama aşamasını aşmaya çağırıyor ve onlara soruyoruz: Mübarek Mescid-i Aksa'nın yıkıldığı haberini mi bekliyorsunuz?
 
Elektronik harp uzmanlarına düşmana yönelik en büyük siber saldırıları yapmaları çağrısında bulunuyoruz.
 
Filistin halkını desteklemek için Arap, İslami ve uluslararası en büyük kampanyanın başlatılması çağrısında bulunuyoruz.
 
Düşman esirlerin kaderi, işgal hükümetinin vereceği karara bağlıdır ve dosyalarının karanlık bir tünele gireceğini göz ardı etmiyoruz.
 
Siyonistler, tüm özgür dünyadan dışlandıklarını anlamalıdır.
 
 
Ümmetin alimlerini, ümmetin düşmanına karşı cihadın farz olduğunu açıklamaya çağırıyoruz.
 
Ümmetin alimlerini, halkımızın, İslam ve Hıristiyan kutsallarımızın maruz kaldığı vahim duruma dikkat çekmeye çağırıyoruz.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler