Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar: “Diyanetimizin de Başkanımızın da Yanındayız”
ANKARA (İHA) - Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Diyanet İşleri Başkanlığımız ülkemizin en köklü ve saygın kuruluşlarından birisidir. Kurumumuzun saygıdeğer başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde İslam’ın en temel yasaklarından birisi olan zina ve eşcinselliğin Kur’an'da lanetlendiğini söylemesinden dolayı sözde İnsan Hakları Derneği tarafından suç duyurusunda bulunulmasını kınıyor, Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesini istiyoruz” dedi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Bayraktutar, “Diyanet-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize ve onun saygıdeğer başkanına yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya haykırıyoruz. İslam’ın en temel yasaklarından olan zina ve eşcinselliğin Kur’an’da lanetlendiğini Diyanet İşleri Başkanımız söylemeyecek de kim söyleyecek? Zinanın ve eşcinselliğin zararları ortadayken insan hakları bahane edilerek bunun söylenmesine bile tahammül edilememesi neyin şımarıklığı ve azgınlığıdır. Herkes tarafından bilinmektedir ki sigara sağlığa zararlıdır. Birilerinin sigara içmesi sigaranın sağlığa zararlı olduğu gerçeğini değiştirmez. Sigara sağlığa zararsızdır da diyemezler. Zinanın, eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken birileri zina yapıyor diye bunu normal görmemizi bizden kimse beklemesin. Kanunda bu yaptığınız suç olmayabilir ancak bunun zararları ortadayken siz rahatsız oluyorsunuz diye başımızı kuma gömmeyeceğiz” açıklamasında bulundu.
“Toplum yapımıza uygun düzenlemeler yapılmalı”
Bayraktutar, zina ve eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken bazı sözleşmelerle bunların suç olmaktan çıkarılması ve ülkemizin de bu sözleşmelere taraf olmasının toplumda onarılması zor zararlar açacağına dikkati çekerek, “Bu kişilerin, Yüce Kitabımız Kur’an'da bunlarla ilgili ayetlerin söylenmesine bile tahammül edememesi bu sözleşmelerden aldıkları güç iledir. Yine bu güç iledir ki Türkiye’nin bu konuda en yetkili kişisi Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptıklarının zararlarını söylemesinden dolayı onun hakkında suç duyurusunda bulunma ve görevden alınmasını talep etme cüretini gösterebiliyorlar. Devlet yetkililerimizi toplum yapımızı dinamitleyen bu tür sözleşmelere imza atmak yerine kendi toplum yapımıza uyan düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz” dedi.
“Diyanet ümmet coğrafyası için tek umuttur”
Diyanet'in ümmet coğrafyası için tek umut olduğunun altını çizen Bayraktutar, “Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı, Kur’an-ı dinleyebilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Dillerinden kin dökülenlerin Diyanet’e dair tek bir olumlu cümle kurmayanların Diyanet’in kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır. Vatanlarını yabancılara şikayet edenler bilmelidir ki; vatanlarını yaşanmaz bilenler, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır” ifadelerine yer verdi.
“Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesi istiyoruz”
Bayraktutar dönem dönem asılsız bahanelerle Diyanet İşleri Başkanlığının ve onun başkanlarının yıpratılmaya çalışıldığını hatırlatarak, “Sözde İnsan Hakları Derneğinin bu kişilerin avukatlığını yaparak Diyanet İşleri Başkanımız hakkında suç duyurusunda bulunmasını kınıyor, sonuna kadar Diyanet İşleri Başkanımızın yanında olduğumuzun bilinmesi istiyoruz” dedi.
Henüz Yorum yok