“Cumhuriyetimizin 100. Yılını Sivil Bir Anayasa İle Karşılayalım”

“Attıkları manşetlerle, köşelerinde yazdıkları iğrenç yazılarla, sergiledikleri ilkesiz duruşla darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden değil 24 yıl, bin yıl bile geçse alınlarındaki kara lekeyi silemeyecektir”

ANKARA (İHA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz tüm samimiyetimizle siyaset kurumunun en önemli sorumluluklarından birinin Türkiye’yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak olduğuna inanıyoruz” dedi.
Beştepe’de 3,5 saat süren Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündemdeki konulara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Şubat sürecinin ülkemize hem hak ve özgürlükler alanında hem de ekonomiden siyasete uzanan geniş bir yelpazede ağır faturaları olmuştur. Sermayenin renklere bölünmesi, esnafından holdingine bu ülke için üreten, çalışan şirketlerin ötekileştirilmesi ekonomimizde derin yaralar açmıştır. Türkiye, tarihinin en büyük soygunlarından birini bu dönemde yaşamıştır. Milletimizin milyarlarca dolar parası bankalar vasıtasıyla hortumlanmış, ülkemiz benzeri görülmemiş bir buhranın içine sürüklenmiştir. Anayasal suç işleyenlerle ilgili hiçbir işlem yapılmadığı gibi darbecilerden brifing alan yargı tablosu adalet sistemimize olan güveni sarsmıştır. Binlerce, onbinlerce insanımız sırf inançlarından, fikirlerinden, siyasi görüşlerinden dolayı hukuksuzluğa ve zulme maruz kalmıştır” diye konuştu.
Kılık kıyafetinden dolayı okullarından atılanları, derece ile hak ettiği diplomasını almak için çıktığı sahneden ağzı kapatılarak indirilen genç kızları, başındaki örtüsünden dolayı evladının yemin törenine katılamayan anneleri, kimliğindeki fotoğraf nedeniyle kanser tedavisi göremeyen nineleri hatırlatan Erdoğan, “Üniversite kapılarına başörtülü kızlarımız için kurulan ikna odaları bu dönemin alametifarikası olarak milletimizin hafızasına kazınmıştır. Dün ikna odaları ile üniversitelerimizi adeta Nazi kamplarına çeviren kimi faşist üniversite yöneticilerinin geçen hafta yayınladıkları bildiri ile özgürlükten bahsetmesi tam bir kara mizah örneğidir. Ne milletimiz ne de üniversite kapılarında gözyaşı döken evlatlarımız bu kirli zihniyetin yaptıklarını asla affetmemiştir, affetmeyecektir. Tarih her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanlar ile vesayete selam duranları unutmayacaktır. Attıkları manşetlerle, köşelerinde yazdıkları iğrenç yazılarla, sergiledikleri ilkesiz duruşla darbe şakşakçılığı yapanlar, üzerinden değil 24 yıl, bin yıl bile geçse alınlarındaki kara lekeyi silemeyecektir” şeklinde konuştu.
 
”Gelin, cumhuriyetimizin 100. yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım”
İnsan hakları eylem planını kamuoyu ile paylaşacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu eylem planında 9 başlık altında yüzlerce faaliyet yer alıyor. Attığımız her adımda olduğu gibi İnsan hakları Eylem Palanı hazırlıklarında da hemen her konunun dönüp dolaşıp darbe anayasasının yol açtığı sıkıntılara dayandığını gördük. Bir süre önce milletimizin taktirine sunduğumuz yeni anayasa hazırlama teklifimiz, bu eylem palanının da adeta çatısını, yani tacını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle siyaset kurumunun en önemli sorumluluklarından birinin Türkiye’yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak olduğuna inanıyoruz. Cumhur İttifakı çatısı altında bu konuda vardığımız anlayış birliğinin ardından yeni ve sivil anayasa meselesi tüm platformlarda tartışmaya açarak herkesin katkısını almak üzere bir yola çıkıyoruz. Esasen 10 yıldır bu konuyu ülkemizin gündemine müteakip defalar getirdik. Maalesef bugüne kadar milletimize layık yeni ve sivil bir anayasa hayalimize kavuşamadık. İnşallah bu defa bunu başaracağız. Kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdiden başladık. Korkularla, önyargılarla, ideolojik atgözlükleri ile hareket edersek ne tarih ne de millet bizi affeder. Türk demokrasisinin sıfırdan bir anayasa yapma olgunluğuna eriştiğine kimse itiraz edemez. Siyasi yelpazedeki tüm partiler başta olmak üzere bu konuda söyleyecek sözü olan herkesi yeni ve sivil anayasa hazırlanması sürecinde yapıcı bir anlayışla yer almaya davet ediyoruz. Gelin, ülkemizi darbe anayasalarına mahkumiyet utancından kurtaralım. Gelin, Türkiye’yi tarihinin en kuşatıcı anayasası ile buluşturalım. Gelin, cumhuriyetimizin 100. yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım. Hiç kimse bizimle bu yolda yürümese bile Cumhur İttifakı olarak yeni ve sivil anayasa metnimizi tamamlayıp milletimizin taktirine sunmakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.
 
“2020 yılı büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir”
Türkiye’nin salgın dönemindeki zorlu süreci izlediği planlı, kararlı ve esnek politikalar sayesinde başarı ile yürüttüğünün altını çizen Erdoğan, “Bugün açıklanan ve yüzde 1,8 olarak gerçekleşen 2020 yılı büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir. Türkiye büyürken İngiltere yüzde 9,9 oranında, Hindistan yüzde 8, Almanya yüzde 4,9, Japonya 4,8 oranında ve Amerika yüzde 3,5 oranında küçüldü. 2021 yılına iyi bir başlangıç yapan ihracatımız, Şubat ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,6 artışla 16 milyar doları aşmıştır. Böylece yılın ilk iki ayı itibariyle dış ticaret açığımız yüzde 15,3 azalmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82,9’a çıkmıştır. Bunlar taktir edilmesi, örnek gösterilmesi gereken başarılardır. Bizim için asıl önemli olan ekonomik büyümenin toplumun tüm kesimlerine ulaşması, istihdamın oluşmasıdır. Ancak böyle bir durumda kaliteli ve kalıcı bir büyümeden söz edilebilir” diye konuştu.
 
”Sözde Avrupa değerleri adına utanç vericidir”
Avrupa’da yükselen ırkçılığa da dikkat çeken Erdoğan, “Hemen her gün Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı hedef alan ırkçı, faşist bir saldırının haberini alıyoruz. Protesto kılıfı altında Kur’an'ı yakmalar, mescitlerimizin kapılarına affedersiniz domuz başı bırakmalar, Müslümanlara ait işyerlerini, dernekleri, kuruluşları fişlemeler sıradan vakalar haline geldi. Her ne kadar Avrupalı yöneticiler yüzleşmekten kaçsa da istatistikler tehdidin ulaştığı seviyeyi ortaya koymuştur. Geçtiğimiz yıl nefret suçları önceki seneye göre iki kat artmıştır. Avrupa’da en çok vatandaşımızın yaşadığı üç ülkede göçmenlere yönelik saldırıların sayısı 3 bini aşmıştır. Sadece 2020 yılında Almanya’da 400’ü bizim insanlarımıza yönelik olmak üzere 900’ün üzerinde saldırı kayıtlara geçmiştir. Geçen yıl salgının getirdiği kısıtlamalara rağmen cami ve cami derneklerimize yönelik 121 eylem yapılmıştır. Rapor edilmeyen saldırıların mevcut istatistiklerin 4-5 katı olduğunu tahmin ediyoruz. Batılı politikacılar kendi basiretsizliklerinin faturasını göçmenlere veya Müslümanlara keserek toplumsal huzursuzlukları perdelemeye çalışıyor. Geçtiğimiz haftalarda bir Fransız televizyonunda Fransız İçişleri Bakanının, ırkçı bir partinin genel başkanı ile kim daha fazla İslam düşmanı yarışına girmesi insanlık ve sözde Avrupa değerleri adına utanç vericidir” açıklamasında bulundu.

Diğer Haberler

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Diğer Haberler